Buradasınız
Bir Emekçi Kadın Olarak Değişmeye Dönüşmeye Başladım
Avcılar Yeşilkent’ten bir emekçi kadın

Merhaba emekçi kadınlar, işçi kardeşlerim. Ben çok erken yaşta evlenmiş, iki çocuk annesi olan, evden dışarıya mecbur kalmadıkça çıkamayan, ortam bilmeyen, anne-babamın evine dahi tek başına gidemeyen, eşim tarafından gönderilmeyen biriydim. On iki yılım bu şekilde geçti. Evliliğim süresince insan yerine koyulup fikrim dahi sorulmadı. Hakaret, yok sayılma, aşağılanma, kısacası bir kafesin içinde gibiydim. Tüm bunlara rağmen yuvam için, çocuklarım için katlanmaya devam ediyordum. Buna rağmen evliliğim katlanılmaz bir hale gelmeye başlamıştı. Kendimden vazgeçme derecesine kadar ilerleyince “artık yeter, ne olacaksa olsun” deyip evi terk ettim. Sığınma evine yerleştim. Benim mücadele sürecim de böylece başlamış oldu. Göz bağımı çıkartıp attım. Evet, çok şeyler gördüm, çok zorluklar yaşadım, ama bir şekilde devam etmem, o eve geri dönmemem gerekiyordu. Var olan tüm sosyal yardım imkânlarını belediyeler aracılığıyla kullanmaya başladım. Kendim de el emeği bir şeyler hazırlayıp satmaya başladım.
Belediyenin El Emeği Kadın Pazarı kurulunca ben de katıldım ve kendi ürünlerimi pazara götürdüm. Pazar alanında güzel arkadaşlıklarım oldu. İçlerinden bir el benim elimden tuttu. O el güvenin, dostluğun, cesaretin eliydi. O el UİD-DER’lilerin eliydi. O günden sonra yaşamımda olumlu değişimler olmaya başladı. Etrafımda kız kardeşlerim, ağabeylerim, arkadaşlarım çoğaldı. Beni aralarına kabul eden, sahiplenen kendilerinden gören güzel insanlar oldu. Beraber direniş ziyaretlerine gittim, etkinliklere katıldım. Sohbetler ediyoruz, hayata dair, işçi mücadelesine dair yepyeni bilmediğim şeyler öğreniyorum, bana öğretiyorlar. Emekçi kadınlar olarak toplanıyoruz, yaşanan zorlukları ve neden emekçi kadınların mücadele etmesi gerektiğini konuşuyoruz. Ben de artık çalışıyorum, fabrikaya girdim. İşçiliği öğreniyorum. İşçilik sadece işi öğrenmek değilmiş, işçilerle bir arada nasıl çalışılır, onu da öğreniyorum. Evet, biliyorum daha yolun başındayım, öğrenecek çok şeyim var ama şu kısacık zamana rağmen kendimde çok değişiklik görüyorum, ailem de çevremdekiler de “sen çok değiştin, daha iyi görünüyorsun, kendini daha iyi ifade ediyorsun” diyorlar. Benim de beni tutan bu eli hiç bırakmaya niyetim yok, hep beraber uzun yıllarca UİD-DER’i, ailemizi büyütmek için, yeni elleri tutmak için ben de varım, sizinleyim!
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...