Buradasınız
Emekçi Kadınlar: “Biz ve Çocuklarımız UİD-DER’de Değişip Dönüşüyoruz!”
Kocaeli/Gebze’den kadın petrokimya işçisi
İşçi sınıfın mücadele örgütü UİD-DER’de, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü, kadınıyla erkeğiyle hep birlikte coşkuyla andık ve kutladık. Sahnesinden misafirlerimizin ağırlanmasına her aşamada görev aldığımız etkinliğimizin ardından yine bir araya geldiğimizde UİD-DER’in emekçi kadınlar olarak bize ve hayatımıza neler kattığı üzerine sohbet ettik. Emekçi kadın kardeşlerim duygularını öyle güzel ifade ettiler ki çok etkilendim ve bu duyguları sizlerle paylaşmak istedim.
Bir emekçi kadın arkadaşımız, şöyle dedi: “Ben birçok topluluğa girdim. Ama hiçbir yerde UİD-DER’deki gibi bir samimiyet görmedim. Tıpkı etkinlikte izlediğimiz videoda bir kadın kardeşimizin söylediği gibi UİD-DER’li kadınlarda, işçilerde rekabet, kıskançlık, kadir kıymet bilmezlik gibi habis duygular yok. Kadınlar arasında dayanışma var, birbirini ileri çekme çabası var. Burada birinin açığı ya da eksikliğiyle dalga geçilmiyor, bu eksikler, hatalar yok sayılmıyor. Nasıl düzeltebiliriz, nasıl ilerletebiliriz düşüncesi hâkim. Herkes bildiğini başkasına öğretiyor ve herkes çok yetenekli. Bizler buraya gönül rahatlığıyla çocuklarımızla geliyoruz. Ailelerimizle birlikte UİD-DER’li olduğumuz için çok gururluyuz. Çocuklarımızın burada kendilerine olan güvenleri gelişiyor. Doğruyu eğriyi öğrenerek büyüyorlar. Diğer çocuklardan üstün ya da geride olmadıklarını öğreniyorlar. Bu bizlerde inanılmaz bir güven ve mutluluk yaratıyor. Burada sizlerle büyüdükleri için çok şanslıyım diye düşünüyorum. Biz de çocuklarımız gibi değişiyor, dönüşüyoruz.
Bir başka kadın arkadaşımız ise heyecanını şu sözlerle dile getirdi: “8 Mart vesilesiyle biz de sahnede yer alarak şiirlerimizi okuduk. Normalde etkinliğe gelip izler ve giderdik. Böylesine güzel geçen bir etkinliğin perde arkasında ne kadar çok emeğin olduğunu fark ettim. Biz de az da olsa hazırlığında yer aldığımızdan dolayı çok mutlu olduk. Burada ne anlatıldığını artık daha iyi anlıyorum. Daha çok keyif alıyorum.”
Bir başka kadın arkadaşımız, “çocuklarımız burada çok güvende ve mutlular” diyerek bunun nedenini ve dönüşümün onu ne kadar mutlu ettiğini anlattı: ‘UİD-DER’e ne zaman gideceğiz?’ diye soruyorlar. Evleri gibi, çok rahatlar. İlgilenen arkadaşlar onlarla nasıl iletişim kuracaklarını, hangi oyunları oynayacaklarını çok iyi biliyorlar. Kreşin, ortamın hazırlanmasından tutun hangi oyunların öğretici olduğuna kadar, en ince ayrıntısına kadar düşünüyorlar. Eskiden çocuklarımı etkinlik esnasında çocuk odasında sık sık ziyaret ederken şimdi etkinlik sonunda alıyorum. Gözüm arkada kalmıyor. Hep birlikte gelişiyor olmaktan çok mutluyum. Şiirlerimizin ne anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışırken eşime ‘bana kapitalizmin ne olduğunu anlat, kapitalizmin ne olduğunu daha iyi anlamalıyım’ dedim. Daha önce diğer arkadaşların bazılarını dinlesinler diye uyarırdım. Şimdi hep birlikte can kulağıyla dinliyoruz.”
Bir başka kadın arkadaşımızsa şöyle dedi: “Ben kendimi topluluk karşısında hiç ifade edemezdim. Yanlış bir şey söylerim, insanlar beni yadırgar, bana kızar korkusu vardı. UİD-DER ile bu korkularımı aştım. İlk defa coşkulu bir kalabalığın önünde ayaklarım titreye titreye de olsa mücadele şiirleri okudum. Kalbim dışarı fırlayacakmış gibi oldu. Ama çok mutlu oldum. Eşim de beni kutladı. Onu çok şaşırttığımı ve gururlandırdığımı söyledi. Bunu duymak beni çok mutlu etti. Çocuklarım da özgüvenli yetişiyor ve doğruları öğreniyor. Burada onlara öğretilenler beni çok mutlu ediyor.”
UİD-DER’li bir kadın işçi olarak benim de duygularıma tercüman olan bu sözleri sizlerle paylaşmak istedim. Sohbet ettiğimiz emekçi kadın kardeşlerimizin ortak çağrısını da eklemek isterim: “Tüm emekçi kadınlar UİD-DER’le tanışmalı, UİD-DER’e gelmeli.”
Buradayız!
Nihayet Mango Yedim
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
Son Eklenenler
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...