Buradasınız
Eğitim Emekçileri de Örgütlüyse Güçlüdür
İstanbul’dan bir grup eğitim emekçisi
Merhaba arkadaşlar. Yıllardır kolejlerde ve kurslarda mesleğimizi icra etmeye çalışıyoruz. Bugün Türkiye’de çalışan her işçinin olduğu gibi biz eğitim emekçilerinin de onlarca sorunu var. Enflasyon ve hayat pahalılığı, uzun çalışma saatleri, düşük ücretler, iş güvenliğinin olmaması, mobbing, resmi tatillerde dahi çalışmaya zorlanmak… Hayata sadece çalışmaya gelmişiz gibi bir ruh hali içindeyiz. Haftanın 6 günü en iyi ihtimalle 09.00’dan 19.00’a kadar çalışmak zorunda bırakılıyoruz. En ağır sağlık sorunumuzda dahi işe gitmek zorunda olmak ya da sevdiklerinin iyi-kötü günlerinde yanlarında olamamak, yalnızlaşmak… Öz annenin cenazesine katılırken dahi işyerinden taciz edilmek… Dile getirirken bile utandıran sorunlar bunlar ama biz bunları yaşıyoruz. Sorunlarımız sayarak bitiremeyeceğimiz kadar fazla. Her geçen dönem biraz daha zorlaşan çalışma koşullarımız artık hayatlarımızı tehdit eder duruma geldi. Peki, nasıl çıkacağız bu karabasandan? Lafı eveleyip gevelemeye gerek yok, yeridir söyleyelim: Örgütlü mücadele etmeden bu sorunlardan kurtulamayız!
Ülkenin çeşitli üniversitelerinden mezun olup piyasanın sevimsiz kollarına düştüğümüzde çalışkanlığımızla zorlukları aşacağımızı düşündük. Zamanla aynımızdan yüzlerce öğretmen görünce ve herkesin de fazlasıyla çalıştığını anlayınca şunu da fark ettik; çalışmak yetmiyor! Madem çalışmak yetmiyor o zaman çözümler aradık; iş değiştirdik, şehir değiştirdik, ülke değiştirdik ya da dalgaların akışına bıraktık kendimizi. Mesela her yıl başka kurslarla veya kolejlerle sözleşmelere imza attık. Bu tabii ki yetmedi. Aynı yıl içinde işyeri değiştirdik. O da yetmedi. Aynı anda iki hatta üç yerle anlaşıp yollarda mekik dokuduk. Dedik ya dalgalara bıraktık... Sonu nereye vardı bu çabaların? İtibarsızlığa, yok sayılmaya, güvencesizliğe, yoksulluğa ve daha nelere nelere… Tercih edilebilecek tüm şıklar denendi ama olmadı mı? Evet olmadı. Net mi? Net. O zaman sözün özüne dönelim: Kardeşler bizim örgütlü mücadeleden başka seçeneğimiz yok!
Sektörde yaşanan tüm sorunlar artık kangrenleşmiş duruma geldi. Bu sebeptendir ki bir süredir çeşitli kentlerde özel sektörde çalışan eğitim emekçilerinin hak arama mücadeleleri gerçekleşiyor. Sendikalar, vakıflar, dernekler kuruluyor, özel sektörde çalışan eğitim emekçileri bu ağır tablo karşısında çalışma ve yaşam koşullarını değiştirmeye çalışıyor. Taleplerimizi kazanmamızın yolu işçi olduğumuzun bilincine varıp işyerlerimizde bu anlamlı birliktelikleri çoğaltmaktır. Sorunlarımızdan şikâyetçi olmamız hiçbir şeyi değiştirmez. Değiştirebilmek için güçlü olmalıyız, güçlü olabilmemizin tek yolu ise örgütlenmek, yan yana gelmek, omuz omuza vermektir. Kardeşler ezcümle diyelim, velhasıl-ı kelam diyelim, uzun lafın kısası diyelim; ama muhakkak diyelim: Örgütlüysen her şeysin örgütsüzsen hiçbir şey!
Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Tarım İşçileri, Devrilen Traktörler, Market Rafları
- Yoğun Bakım Tavanı Çöktü, Kaza Değil Cinayet!
- Sokak Köpeklerinin Katledilmesi Çözüm mü?
- Bu Düzen İnsana da Canlılara da Değer Vermez
- Bir Kuş Konar, Bir Kuş Yer…
- Bu Kadarı Olmaz Demeyelim!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Tatili Bile Çok Görüyorlar Bize
- Dönme Dolap Gibiyiz
- Medyanın Gösterdikleri mi, Yaşadığımız Gerçekler mi?
- Duymadıysan Öğren, Unuttuysan Hatırla!
- Telefona Yansıyan Çaresizlik: Asıl Çözüm Nerede?
- Eğitimde Kemer Sıkılamaz
- İsraftan Tasarruf Edilir, Sağlıktan Değil!
- Patronlar Gençliğimize Göz Dikmiş Durumda
- Sınıf Sendikacısı Olmak
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Özel Okul Patronlarının Yalanlarına Cevabımızdır
- Metal ve Petrokimya Fabrikalarında Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri
- Dağınıklığı Ancak Birleşik Mücadelemiz Aşabilir!
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...