Buradasınız
Dokuzuncu Yılında Torunlar Center Katliamı: İşçiler Ölüyor, Sermaye Büyüyor!
6 Eylül 2014’te, İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan Torunlar Center inşaatında asansör 32. kattan yere çakılmış ve asansörde bulunan 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler, asansörün bozuk olduğunu defalarca dile getirmelerine rağmen, gerekli tedbirler alınmamış ve adeta katliama davetiye çıkarılmıştı. 301 maden işçisinin can verdiği Soma katliamından sadece birkaç ay sonra gerçekleşen bu katliam büyük öfke yaratmış, yüzlerce kişi Torunlar Center önünde toplanarak katliamı protesto etmek istemişti. Ancak polis öfkeli emekçilere saldırarak Torunlar patronlarını korumuştu. Katliama ilişkin dava süreci de sermaye düzeninin işçilere asla “adalet” sağlamayacağını bir kez daha göstermişti. 2014’ten bu yana iş cinayetleri, işçi katliamları artarak devam ediyor. Sermaye işçilerin alın teri, kanı, canı üzerinde büyümeye devam ediyor.
Aradan geçen yedi yıla rağmen ne işçilerin ölümüne sebep olanlardan hesap soruldu, ne de dişe dokunur bir yargı süreci işledi. Açılan davada; ikisi Torunlar, dördü inşaat şirketi, üçü ise iş güvenliği şirketinin çalışanları olmak üzere 9 kişiye 8 yıl 4 ay hapis cezası veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “iyi hal” gerekçesiyle bunu para cezasına çevirdi. Bu karara göre her bir sanık için para cezası 60 bin 800 lira olarak belirlendi. Torunlar, Geda Majör ve NCA iş güvenliği firmalarının yönetici konumundaki diğer personeliyle ilgiliyse beraat kararı verildi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesiyse mahkemenin verdiği bu kararı onadı. Torunlar patronları için takipsizlik kararı verildi. Gerçek sorumlular ceza almadı.
Torunlar katliamın 7. yılında sitemizde yer alan yazıda şu sözlere yer verilmişti:
“Ekonominin büyüdüğünü ve şaha kalktığını söyleyen siyasi iktidar, verdiği teşviklerle, büyük yatırımlarla, ‘çılgın’ projelerle inşaat sektörünün büyümesine ön ayak oldu. Kentsel dönüşümlerle, HES’lerle, AVM’lerle, havalimanlarıyla, madenlerle, termik santrallerle; dağ taş, ormanlık alanlar, dere yatakları, kent merkezleri şantiyeye çevrildi. İnşaatlar yükselirken, şantiyelerde kuralsızlık, kötü çalışma koşulları alabildiğine yaygınlaştı. İşçi haklarına dönük saldırılarda son derece kararlı davranan siyasi iktidar, kendi iktidarıyla birlikte katlamalı biçimde büyüyen bu inşaat firmalarının keyfiliği ve açgözlülüğü karşısında üç maymunu oynuyor, iş cinayetlerini de normal hatta ‘işin fıtratından’ göstermeye çalışıyor.”
Türkiye’de iktidarda olan rejim, iş cinayetlerinden yoksulluğa, depremden sele, yangından tren kazalarına sebep olduğu ya da felakete dönüşmesine yol açtığı tüm olayları kaderle, fıtratla açıklıyor. Ne pahasına olursa olsun hızlı zenginleşme ve yağma yolunu seçtiği için neden olduğu yıkımın acısını yaşayan emekçileri aldatmaya çalışıyor. Kendi sorumluluğunu gözlerden gizlemeye çalışıyor, bu denli büyük acılara neden olan katliamları cezasız bırakarak yeni katliamların önünü açıyor. Somaların, Ermeneklerin, Torunların sonu gelmiyorsa bunun nedeni kapitalist düzen ve açgözlülükte sınır tanımayan iktidardır.
Söz konusu yazımızda vurguladığımız gibi: “Çalışırken ölmek işçilerin kaderi değildir, sermayenin karşısında örgütsüz olmanın acı bir bedelidir. Sayısız canın yitip gitmesinin, iş cinayetlerine yenilerinin eklenmesinin önüne ancak tek yumruk haline gelmiş, birbirine sıkıca kenetlenmiş işçi sınıfı geçebilir.”
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- Gayrettepe’de 29 İşçinin Ölümü Protesto Edildi
- Beşiktaş’ta İşçi Katliamı: 29 İşçi Hayatını Kaybetti
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Öğrenci Olmak: KYK Kredisi ve Motokuryelik
- İSİG Meclisi: Son 11 Yılda 671 Çocuk İşçi İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybetti
- 2023’ün İş Cinayetleri Bilançosu: 1932 Can!
- Çocuklarımızın Canı Hiçe Sayılıyor
- Yangın Değil İhmal Can Aldı
- Onun Oğlu Suda Yüzme de Bilmezdi…
- Artık Acılarda Birleşmek İstemiyoruz!
- İşçiler Ölüyor Sorumlular Hesap Vermiyor!
- Davutpaşa Davası Yeniden Görüldü Ama Yine Adalet Yok
- Madenlerden Denizlere Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
Son Eklenenler
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...
- Ticaret Bakanlığı 2 Mayısta İsrail’le ticaretin tamamen durdurulduğunu açıkladı. Bakanlık 9 Nisanda ise ihracatı “kısıtlama” kararı almıştı. 7 Ekimden bu yana kahve zincirlerini, deterjan markalarını boykot çağrıları yapan, fırınlara, bakkallara “...
- Merhaba dostlar. Ben İstanbul’dan bir eğitim işçisiyim. Haftalar öncesinde başlayan coşkumuz, enerjimiz takvimler 1 Mayıs dediğinde zirveye çıktı. 1 Mayıs’ı geride bıraktık ama ben hâlâ çok heyecanlıyım. 1 Mayıs’tan önce kendi kendime düşündüğüm ve...
- Merhaba dostlar, bizler Gebze’de yaşayan genç işçi ve öğrenci gençler olarak geçtiğimiz 1 Mayıs’ta UİD-DER ile mücadele alanlarında yerimizi aldık. Bu sene derneğimizin aldığı ortak karar ile Bursa ve Lüleburgaz’da 1 Mayıs mitinglerine katıldık....
- Hep birlikte çok uzaklara baksak/ Bugünden yarından çok uzaklara/ Geçmişin ve geleceğin en uzak düşüne/ O barış ve kardeşlik çağına/