Buradasınız
Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
Ankara’dan bir grup iş güvenliği uzmanı

Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün yakınlarımızı, sınıf kardeşlerimizi hayattan koparıyor. Ermenek’te, Amasra’da, Sakarya Hendek’te, İliç’te toplu işçi katliamları tüm uyarılara rağmen göz göre göre yaşandı. Geçtiğimiz ay İstanbul Beşiktaş’ta bir gece kulübünün tadilatı sırasında çıkan yangında 29 işçi feci şekilde can verdi.
Gece kulübünde çıkan yangın sonrası hazırlanan bilirkişi raporu ve İBB Avrupa Yakası İtfaiye Şube Müdürlüğünce hazırlanan rapor kapitalist sistemde işçi canının ne kadar kıymetsiz olduğunun ibretlik vesikası gibi. Tadilat sırasında ortamda kolay yanıcı malzemeler olduğu halde kaynak makinesinden çıkan kıvılcımlara karşı önlem alınmamış, elektrikler kesildiğinde ve ortamın hızla terk edilmesi gerektiğinde hayati önemde olan acil durum aydınlatmaları ve yönlendirme levhaları koyulmamış. Söndürme sistemi ve yangın dolaplarının çalışmadığı belirlenmiş. Tıpkı Soma’da olduğu gibi adeta yangın çıkması ve çıkan yangında daha çok işçinin ölmesi için her şey yapılmış! Yani işçi canı hiç ama hiç umursanmamış.
Soma katliamının hesabını soramadığımız için Türkiye’de her gün ortalama 5 işçi iş cinayetine kurban gidiyor. Bu, neredeyse her iki ayda bir, bir Soma katliamı yaşanması demek… İşçi sağlığı ve güvenliği sadece kâğıt üzerinde kalıyor. İş cinayetleri Soma, Amasra, İliç, Beşiktaş gibi kitlesel katliam düzeyinde olmadığı sürece medyada yer almıyor, örtbas ediliyor. Tepki gösteren acılı aileler gözaltına alınıyor, sesleri bastırılıyor. Soma’da hayatını kaybeden madencinin acılı yakınına tekme atılabiliyor, hatta tekme atan ödüllendiriliyor. İşçilerin ölümünden sorumlu olan patronlar, kamu görevlileri ya hiç yargılanmıyor ya da göstermelik cezalar alıyor. Soma maden işçilerinin avukatları olan Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı ise hâlâ hapiste tutuluyor.
İşçi sınıfı olarak ancak örgütlü bir güç haline geldiğimizde işçi katliamlarının hesabını sorabiliriz. Ancak örgütlü olursak hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı durabilir, gerekli denetimlerin yapılmasını sağlayabiliriz. İş cinayetlerini önlemek için, yeni Somaların, Ermeneklerin, Amasraların, İliçlerin yaşanmaması için örgütlenmekten başka çıkar yolumuz yok.
Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...