Buradasınız
Polonez İşçileri Genel Müdürlük Önünde Haykırdı
Polonez işçileri Çatalca’da sürdürdükleri direnişlerinin 28. gününde şirketin Ataşehir’deki Genel Müdürlüğü önünde düzenledikleri eylemle taleplerini bir kez daha haykırdılar. Polonez işçilerinin örgütlendiği Tekgıda-İş Sendikasının çağrısıyla düzenlenen eyleme Türk-İş ve DİSK İstanbul Bölge Temsilcileri, Birleşik Metal-İş, TÜMTİS sendikalarından yönetici ve temsilciler, emek örgütleri ve işçilerin mücadele örgütü UİD-DER destek verdi. “Atılan İşçiler Geri Alınsın” pankartı arkasında bir araya gelen işçiler, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Sendika Hakkımız Engellenemez” sloganlarını haykırdı. Açıklama öncesinde polis tıpkı direniş alanında olduğu gibi bir kez daha patrona siper oldu, eylem için genel müdürlük önüne gitmek isteyen korteje engel olmaya çalıştı, biber gazıyla saldırıda bulundu. İşçiler kararlılıklarını koruyarak alkış ve sloganlarla eylemlerine başladı.
Tekgıda-İş Sendikası örgütlenme uzmanı Yunus Durdu eylemde yaptığı konuşmada örgütlenme süreci ve direniş boyunca yaşadıkları haksızlıklara değindi. Pazartesi günü yetki alınması beklenirken hafta sonu ve tatil olan günlerde şirketin Çalışma Bakanlığına 170 işçinin işe girişini nasıl yapabildiğini sordu. “Sonra da bize sendika yetkiyi alsın öyle görüşelim diyorlar” diyerek tepki gösterdi. Fabrika önünde işçilere polisin saldırısı sonucu kadınların yaralandığını, çocukların ezildiğini ve bir işçinin bacağının kırıldığını ifade etti. Sendika hakkı için direneceklerini ifade eden Durdu, “bizim sendika yetkimiz var ve yarın sabaha kadar genel müdürlük önünde bekleyeceğiz” dedi.
Durdu’nun ardından Türk-İş İstanbul Bölge Temsilcisi Halil Faki Erdal söz aldı. Erdal, anayasal haklarını kullandıkları için işçileri kod-46’dan işten atarak hırsızlıkla suçlayan patrona seslendi ve “asıl emek hırsızı sizsiniz” dedi. Hak-İş, DİSK, Türk-İş olarak miting kararları aldıklarını ve Ankara’ya emek sınıfının sorunları için, vergi için, adalet için yürüyeceklerini belirtti. Çalışma Bakanlığına da seslenen Erdal, Bakanlığı, resmi tespitlerini inkâr eden işverenlere artık dur demeye çağırdı.
Eylemde Tekgıda-İş adına basın açıklamasını Genel Teşkilat Sekreteri Kemal Köse yaptı. Köse, şöyle konuştu: “Bugün buradan sizlerin huzurunda Polonez işverenlerini bir kez daha uyarıyoruz: Astığımız astık, kestiğimiz kestik mantığı ile bir yere varamazsınız. Anayasal hakkını kullanıp sendikaya üye oldukları için işçilerinizi işten atamazsınız. Çalışanlarınızın anayasal hakkına saygı duyun. Çalışanların sendikaya üye olma hakları, gerek anayasamızın 51. maddesi gerekse 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile güvence altına alınmıştır. Bugün Polonez, Türkiye’nin önde gelen markaları arasında yer alıyorsa, burada en büyük pay sahibi çalışanlardır. Sizin onları bu başarıdan dolayı mükâfatlandırmanız gerekirken, peki siz ne yaptınız? Çalışanlarınız, sendikalı olup ekonomik şartlarını iyileştirerek, işverenin insan yerine koymayan tavırlarına ve haksızlıklarına karşı durarak, işten atılma korkusu yaşamadan çalışmak için sendikalı yaşamı tercih ettiler. Buna rağmen, kıdemleri 20 yıla dayanan ve Polonez’in marka olmasına katkı sağlayan çalışanlarınızı, sendikaya üye olmaktan dolayı suçladınız ve 19 Temmuzdan bugüne kadar çıkış sebebi 46. kodu uygulayarak 146 üyemizi işten çıkararak çirkinleştiniz.” İşverenin, işçilerin sendikal örgütlenme hakkını tanımak zorunda olduğunu belirten Köse, “aksi takdirde vermiş olduğumuz mücadele başarıya ulaşana kadar sadece fabrikanızın önünde değil, yasalarımızı da kullanarak bu haklı mücadelemizi tüm alanlara taşıyarak eylemlerimize devam edeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Eylem sloganlarla sona erdi.
Umudunu Kaybetme!
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...