Buradasınız
“Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
İstanbul/Avcılar’dan bir işçi

Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir aileydik” diye birbirlerine sarılmışlar gözyaşlarıyla. İşçilerden son bir dileği olmuş patronun: “Arkadaşlar kimsenin parası bende kalmaz, ben ne yapıp edip herkesin hakkını vereceğim. Fakat öncelikle, işyerindeki bu makineleri satmalıyım ki sizin tazminatlarınızı verebileyim. Hep beraber makineleri tırlara yükleyelim.” İşçiler de ağlaya ağlaya makineleri tırlara yüklemişler. Patron da “satış” işlemini tamamlamak için tırların arkasından arabasına atlayıp devam etmiş ve arkasında koca bir toz bulutu bırakmış. Fakat gidiş o gidiş! İşçilerin gözyaşları kuruyunca içlerinden kimileri birbirlerine şunu sormuş: “Yahu biz ne yaptık şimdi?” Diğer bir işçi de başına taş düşmüş gibi: “Kurt ağladı, biz de inandık” demiş. Mağduru oynayan kurt patron kayıplara karışınca geriye ne tazminatlar, ne de maaşlar kalmış.
Tüm patronlar, bilinçsiz işçiler karşısında kurt gibidirler ama kuzu postuna bürünmeye çalışırlar. Mağdur rolü oynarlar. Soma’da yaşanan madenci katliamında patron medyaya, “en çok biz mağdur olduk” diyecek kadar arsızlaşabilmişti. Avukatları da faciada ölen madencilerin yakınlarına, yani gerçek mağdurlara “mağdur edebiyatı yapıyorlar” diyebilecek kadar alçaklaşmıştı. Mağduriyet edebiyatı yapanlar sadece patronlarla sınırlı değildir. İktidarın tepesine yerleşenler, tüm gücü elinde toplayanlar bile aynı tutumu gösterebiliyorlar. Onlara sürekli çeşitli vesayet odakları, dış güçler ve lobiler tarafından tuzaklar kurulur! Sürekli önleri kesilmek istenir. En küçük muhalefeti bile zalimce cezalandırdıkları halde her nasılsa yine de mağdur onlardır. Bu tutum “önleri kesilmese acaba daha ne yapacaklardı?” diye düşündürtür. Mesela Trump, geçtiğimiz aylarda dünyanın en zengin adamı olan Elon Musk’a çok haksızlık yapıldığını söylemişti. Musk’ın haksızlığa uğramış hali buysa acaba uğramamış hali nasıl olurdu?
Muktedirlerin refleksleri ve zihinleri hep aynı çalışır. Bizlere saldırırken, bizi kendi çıkarlarına ikna etmeye çalışırlar, mağduru, haklıyı, doğruyu oynarlar. Baktılar ki yine ikna edemiyorlar, o zaman da dişlerini gösteren kurt misali zorbalığa girişirler. Asıl mağdur olan işçi sınıfı örgütlenmezse, sahte mağdurlar işçi sınıfını daha fazla sömürmeye devam edecektir.
“Gerekirse Grev de Yap!”
- Doğru Tarafta, İşçi Sınıfının Safındayım
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...