Buradasınız
Mücadele İçin Bir Kazayı Daha Beklemeyelim!
Gebze’den bir kadın metal işçisi
Bir süre önce, benim de çalışmakta olduğum metal sanayiinde genç bir arkadaşımın geçirmiş olduğu iş kazasını anlatmıştım sizlere. Bu kazayı kısaca hatırlatmakta yarar var. Ağustos ayı başlarında işler azaldığı için boşta kalan hattaki arkadaşlar birer ikişer diğer hatlara dağıtılmışlardı. İşyerimizde prim sistemi uygulandığı için aynı makinede çalışan iki arkadaş, istenilen işi çıkarabilmek için kendilerince bir yol bulmuş ve biri ürünü elektrik kontrole verirken diğeri butona basarak aradaki zaman kaybını azaltmaya çalışmışlardı. İşte ne olduysa o anda olmuştu ve elektrik kontrol pimi genç arkadaşımızın parmağını delmişti. Bu kazada arkadaşımız şans eseri elektrik akımına kapılmadı ve hayati bir kaza atlattı. Bu kaza “verilmiş sadakan varmış” denip küçük bir geçmiş olsunla geçiştirilmişti.
Patron kazadan sonra hiçbir önlem almadı. 2 ay sonra bir söylenti çıktı işçiler arasında, yeni yıla kadar devamlı fazla mesai olacağına dair. Ve doğru da çıktı. Vardiya sorumlumuz gelip ay boyunca tüm bölümlere fazla mesai olduğunu söyledi. Biz zaman geldi 12 saat çalışmaya başladık. Fakat bazı hatlarda 16 saat çalışanlar da vardı.
Bir gün iş çıkışında hemşire odasında daha önce iş kazası geçiren arkadaşın pansuman yaptırdığını gördüm. “Hayırdır neyin var?” diye sordum. Bana parmağını sıvama makinesine kaptırdığını söyledi. Ve her gece fazla mesaiye kalmış olmanın sıkıntısını şöyle anlattı: “Her gece üst üste mesai çok ağır geliyor. Ben makinede çalışırken sağımı solumu fark edemeden çalışıyorum. Vardiya bitimine doğru bulanık görmeye başladım. Malzemeyi makineye yerleştirirken gözlerim dalıyordu. Birden parmağım sızladı ve ben birden parmağımı geri çektim. Baktım makine parmağımın üstündeki deriyi soymuş. Ben de pansumana geldim.” Bizlere acımadan gece gündüz makine gibi çalışmamızı isteyen patronlar çetesinin bu uygulamaları, kendilerinin hazırladıkları yasalara bile aykırı oysaki.
Bahsi geçen arkadaşımızın yaşadıkları, çalışma sistemimiz böyle olduğu için her birimizin başına kolayca gelebilecek olaylardır. Oysa küçük düzenlemelerle (örneğin fazla mesailerin kaldırılması, prim sisteminden vazgeçilmesi vs.) bu gibi “kazaların” önü alınabilir. Ama önce bu uygulamalara karşı tepki göstermeyi bilmeliyiz. Örneğin benim çalıştığım bölüme de fazla mesai dayatması yapılmak istendi, ama sendika odasına gidip temsilciye tepkimizi bildirdiğimiz için 16 saatlik çalışma bizim bölümde yapılamadı.
Bizler, bu yüzsüzler, sömürücüler soyuna karşı örgütlenerek, bir sınıf olduğumuz bilincine vararak hareket etmeliyiz. Mücadele için bir kazayı daha beklemeyelim!
Birleşen İşçiler Yenilmezler!
46. Yılında Kavel Destanı
Çin’de Grizu Patlaması: 92 Ölü
- Örgütlü Ol, Sendikana Sahip Çık
- Çamur At İzi Kalsın, Çalıştır İşten At Hakkı Kalsın!
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
- Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
- Ekmeğimizin Peşindeysek Haklarımızın da Peşinde Olmalıyız!
- Hayatı Bizim İçin Ömür Törpüsü Haline Getirdiler
- Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
- Benim Ekonomim Neden Şahlanmıyor?
- Migros’ta İşten Atılan Yeğenim İşe İade Edildi
- Borsada Neleri Kaybediyoruz?
- Umut Hep Vardır
- Dün Hiroşima Bugün Ortadoğu
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
Son Eklenenler
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...
- 1 Mayıs’a gitmeden önce egemenlerin yarattığı algı yüzünden benim de endişelerim vardı. Fakat “Ben hakkımı savunmalıyım” diye düşünerek, arkadaşlarımın ısrarlı daveti sayesinde UİD-DER’le birlikte Bursa’da 1 Mayıs’a katıldım. İlk 1 Mayıs’ımdı, iyi...
- Ağır sorunlar altında bunalan işçi sınıfının bu sorunlar karşısında bir çıkış yolu bulabilmesi için sendikalarına sahip çıkması, sermayenin ve sendika bürokratlarının planlarını, niyetlerini boşa düşürmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle siyasi...
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 7’si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına 8...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen mitinglere yüzbinlerce sendikalı sendikasız işçi, işsiz, emekli, emekçi kadın, genç katıldı. İşçi ve...
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.