Buradasınız
Avon’da Fazla Mesaiye Kalmadık, İşten Atıldık!
Avon’dan bir grup işçi
Biz AVON’da çalışan bir grup işçiyiz. 14 saat zorunlu çalışmaya maruz kalıyoruz. Uzun zamandır bu şartlarda çalışıyoruz. Bu çalışma koşullarından dolayı çoğumuz yıprandık. Yemek ve molalar hariç sürekli ayakta çalışmaktayız. Bu durum artık bizim canımıza tak etti. Bir grup arkadaşla mesailere kalmayacağız diye karar aldık. Pazartesi günü mesai olduğunu söylediler, biz kalmayacağımızı söyledik. Gelen servisi erkenden gönderdiler. Biz gideceğimizi söyledik. Onlar bize servisin gittiğini söylediler ve mesaiye kalıyorsunuz dediler. Bizi zorlayarak mesaiye bıraktılar. Bugünden sonra zorunlu mesailere kalmayacağımızı söyledik. Hafta boyunca zorunlu mesai olduğunu söylediler. Salı ve Çarşamba günleri mesaiye kalmadık. Perşembe günü sorumlu gelerek bugün herkes mesaiye kalacak, kimse izin istemesin dedi. Ama biz çay molasında konuşarak mesaiye kalmamaya karar verdik. Bunu çaydan sonra sorumlu kişiyle konuşmak için yanına gittik. Hemen bantlara geçin diyerek bizi konuşturmadı. “İşim yoğun, şu an dinleyemem sizi” diyerek bizi çalışmaya gönderdi. Yemek molasına çıktık ve yemeklerimizi erkenden bitirip tekrar konuşmaya gittik. Sorumlu kişi yine “bantlara geçin, yerinizi alın, çalışmaya başlayın” dediğinde, “daha çalışma süresinin başlamasına çok var” dedik, “biz seninle konuşmaya geldik, banda geçmeye değil”. Sonrasında diyaloglar şu şekilde gelişti:
Sorumlu: Buyurun arkadaşlar dinliyorum.
İşçiler: Biz bundan sonra mesailere kalmak istemiyoruz.
Sorumlu: Böyle bir şey yok. Herkes kalmak zorunda. Bu zorunlu mesai arkadaşlar. Beğenmeyen varsa kapı orda.
İşçiler: Ne yani, sen bizi işten mi kovuyorsun?
Sorumlu: Yok arkadaşlar siz beni yanlış anladınız. Tamam, ben amir ile konuşacağım. (Amirle konuşup geldiğinde) Ben amirle konuştum, kesinlikle kimse çıkmayacak, akşam 10’a kadar çalışacaksınız.
İşçiler: Biz normal mesai saatinde çıkarız. Serviste göndermezseniz burada otururuz, çalışmayız.
(Normal mesai çıkışında)
İşçiler: Hadi arkadaşlar gidiyoruz.
Amir: Nereye gidiyorsunuz. Size söylemediler mi mesai olduğunu?
İşçiler: Biz de kalmayacağımızı söyledik. Sorumlu size bunu söylemedi mi?
Amir: Yok söylemedi. Hiçbir yere gidemezsiniz. Kimler gitmek istiyor isimlerini söylesin.
İşçiler : (İsimlerimizi verdik.) Taşeron yetkililerini arayıp servis göndersinler.
Amir: Siz bekleyin ben zaten görüşeceğim. Sizin yaptığınız ayıptır. İşi yarıda bırakıp gidiyorsunuz. Sonra da servis istiyorsunuz.
İşçiler: Biz işi yarıda bırakmadık. Sadece fazla mesaiye kalmayacağımızı söylüyoruz size. Sonuçta burada hepimiz çalışıyoruz, oturmuyoruz.
Amir: Tamam dışarı çıkın, taşeron yetkilisi sizi arayacak.
İşçiler : (İşe giriş ve çıkışlarda imza atıyoruz.) Bize imza kâğıdını getirin, mesai çıkışımıza imza atalım.
Amir: Yok size imza falan, siz bize ne kadar iş kaybına neden oldunuz biliyor musunuz?
İşçiler: Siz bizi burada bekletiyorsunuz boş yere. Saat 7 oldu, servis hâlâ gelmedi. O zaman biz de mesai çıkışı olarak saat 10’a imza atarız.
Amir: Yok öyle bir şey, imza falan yok size. Çıkın dışarı!
İşçiler: İmza attırmasanız da biz o parayı almasını biliriz. Sonuçta güvenlik kameraları çekiyor bizi burada sabahtan akşama kadar.
Dışarı çıkıp taşeron yetkilisinin aramasını bekledik. Belli bir süre bekledikten sonra baktık o aramayacak biz arayalım dedik.
İşçiler: Biz mesaiye kalmadık servis yok, burada servis bekliyoruz.
Taşeron: Hem mesaiye kalmıyorsunuz hem de servis istiyorsunuz. Bizi zor durumda bıraktınız. Şimdi benim sizin yerinize adam göndermem lazım, bu saatte nerden adam bulayım şimdi? Hem servisler Sultanbeyli tarafında, ben nerden getireyim şimdi oraya? Zaten servis gelene kadar saat 10 olur. Geri dönüp çalışın, zaten şunun şurasında iki saat kalmış.
İşçiler: Bizler yoruluyoruz. 14 saat sürekli ayaktayız. Ayakta zor duruyoruz.
Taşeron: Anlıyorum sizi arkadaşlar, sonuçta sizler insansınız, bizler de sizin insan olduğunuzun farkındayız.
İşçiler: Ne güzel söylüyorsunuz insan olduğumuzun farkında olduğunuzu! Biz burada 14 saat çalışıyoruz, eve sadece yatmaya gidiyoruz, ailemizin yüzünü göremez olduk. Eve sadece yatmaya gidiyoruz ama yatağımızda bile rahat uyuyamıyoruz bel ve ayak ağrılarımızdan dolayı. Siz bizleri 14 saat çalıştırarak insanlığımızdan çıkarıyorsunuz. Ondan sonrada insan olduğunuzun farkındayız diyorsunuz. Bu nasıl bir anlayıştır? Biz burada servis bekliyoruz, nasıl buluyorsanız bulun servisimizi gönderin.
Taşeron: Tamam arkadaşlar servis göndereceğim size.
Tekrardan içeri girdik. Amir tutanak tutacağını söyledi. Hangi mantıkla tutanak tutacaksa artık. Bizi fazla mesai kalmadığımızdan dolayı suçlayacak değildi herhalde. Bir süre sonra gelerek “servisiniz gelmiş, gidebilirisiniz” dedi. Servise binerek evlerimize gittik. Gece telefon geldi ve “Yarın işe gelmenize gerek yok, servislere alınmayacaksınız. Artık Avon sizin gibi işçiler istemiyor. İşinize son verilmiştir” dendi. Böylece 9 arkadaş, fazla mesaiye kalmadığımızdan dolayı işimizden olduk.
Patronlar sınıfı, bilinçli bir işçiyi bile bünyesinde kabul etmek istemiyor. Fazla mesailer zorunlu olmadığı halde zorunlu koşuluyor. Bir de “mesaiye kalmayarak bizi zor durumda bırakıyorsunuz” diyorlar. Peki, bizi 14 saat çalıştırarak zor durumda bıraktıklarını bilmiyorlar mı? Ya da bilmek mi istemiyorlar? Evet, aynen böyle, bunun farkındalar ama görmemezlikten geliyorlar. Bunları gün yüzüne çıkaran işçilerin de hemen işine son veriyorlar. Fazla mesailer işçiler için sorun olmaktayken, patronlar için fazla mesailerin her saniyesi kâr oranının artmasını sağlıyor. Bizlerse üç kuruşluk mesai ücreti için kendimizi harap ediyoruz.
Uzun ve Zorunlu Fazla Mesaiye Hayır!
Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...