Buradasınız
Ostim’de 20 İşçi Kardeşimizi İş Cinayetine Kurban Verdik!
Ankara’dan UİD-DER üyesi bir işçi
Ankara OSTİM sanayi bölgesinde yaşanan iki ayrı patlamada 20 sınıf kardeşimizi sermayenin dizginsiz sömürüsüne kurban verdik. 20’den fazla işçi kardeşimiz de kan revan içinde hastaneye kaldırıldı. Patlamanın meydana geldiği bölgedeki fabrikalarda çalışan işçi kardeşlerimiz olayın şokuyla sınıf kardeşlerini kurtarmaya çabaladılar. Fakat ne çare ki olayın yaşandığı fabrikaya yaklaşmak oldukça tehlikeli olduğundan kurtarma ekiplerinin gelmesini beklemek zorunda kaldılar.
Tam bir savaş alanına dönen fabrikalardaki ölüm haberleri burjuva medyanın manşetlerine kalın puntolarla taşındı. İlk patlamada 7 sınıf kardeşimizin cansız bedenleri enkazın altından çıkarıldı. Jeneratör ve yatay sondaj makineleri üretimi yapan ve toplam 70 işçinin çalıştığı “Özkanlar Hidrolik Makine Sanayi” fabrikasında gaz sıkışmasından dolayı meydana gelen patlamada binanın iki katı tamamen çökmüştü. Patlama fabrikanın alt katındaki 20’ye yakın sanayi ve mutfak tüpünün stoklandığı depoda meydana gelmişti. Yetkililer, sanayi tüplerinden sızan gazın sıkışması nedeniyle patlamanın meydana gelmiş olabileceğini belirttiler.
Fabrika çevresinde bunlar yaşanırken sermaye sözcüleri olay yerine geldiler. Başta sermayenin has sözcülerinden Başbakan Erdoğan olmak üzere çok sayıda yetkili de geldi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün gibiler ağız birliği yaparak; “olayın teknik boyutlarının araştırıldığını” ama onlar için önemli olanın “patlama sonucu çok can kaybı olmaması” olduğunu geveliyorlardı. Bu açıklamayı yapanlar, Davutpaşa’da, madenlerde, tersanelerde, fabrikalarda can veren işçi kardeşlerimizin yaşamlarını hiçe sayarak ölümlerine “kader” diyen katil sürülerinin ta kendileri.
Olayın ardından artık bizleri hiç de şaşırtmayan durumlar çıkıyor karşımıza: İşyerlerinin “işletme belgesi” yok. Bu durumla karşılaşan Çalışma Bakanı Dinçer şunları söylüyor: “İşletmenin işletme belgesinin olmadığını öğrendim. Gerekçelerini, sebeplerini inceliyoruz. Biz yapısal ve teknolojik tedbirleri alsak bile, eğer insanlar kendi hayatlarını önemsemiyorlarsa bu çok büyük bir zafiyettir.” Yani suçlu patron değil işçiler demeye getiriyor. Ona göre işçiler önlem alamadıkları için öldüler. Ardından işletmenin ortaklarından birisi çıkıp tüm söylenenleri yalanlıyor. Kendilerinin Türkiye sermayesine adanmış, ilkeli, iş güvenliğine önem veren bir kurum olduğu söylüyor. Bedenler göçükteyken üstte zebaniler ağız dalaşlarına tutuşuyorlar.
Unutmadan geçmeyelim, OSTİM sanayi bölgesinde geçen yıl da Arı sanayi sitesinde bir kaynak atölyesinde patlama meydana gelmiş ve bir sınıf kardeşimiz yaşamını yitirmişti.
Aynı günün içerisinde ikinci patlama
Ankara’da Torba Yasası protestoları, Mısır’daki emekçi halkın diktatöre karşı cesur atılganlıkları ve dünyada meydana gelen hızlı gelişmelere algılarımızı açmışken, ikinci patlama OSTİM İvedik 25’nci caddede tiner ve otomobil boyası imal eden bir işyerinde meydana geldi. Sonuç korkunç: 14 işçi yaralı, 9 işçi kardeşimizi de örgütsüzlüğümüzün kaderi olan iş cinayetine kurban verdik.
Bu ikinci katliamda da Ankara valisi Alaaddin Yüksel’in pişkin sözleriyle karşılaştık: “Torna atölyesi olarak ruhsat alan işletme içinde tiner ve boya imalatı yapılıyor. Patlama tiner kazanında meydana geldi. Eğer bir ihmal varsa kimsenin yanına kâr bırakmayız.” Bir işletme torna atölyesi ruhsatı alıyor, fakat tiner ve boya imalatı yapıyor. Ne hikmetse bu adamların bundan haberleri yok! Hiçbir denetleme yok! İhmal varsa deniyor, peki bu ihmallere göz yumanlar KİM?
Her iki üzücü olayın haberini alan işçi aileleri ve yakınları olayın yaşandığı fabrikaya koşturdular. Her biri gözlerini enkazdan ayırmadan çaresizce umutlu bir haberin gelmesini bekliyor, ağlıyorlar, ağlıyorlar. Saatler ilerledikçe zifiri bir karanlık yüreklerimizin üzerine karabasan gibi çöküveriyor. Çıkarılan cansız bedenleri tanıyorlar, yüreği paramparça olan anneler baygınlık geçiriyor, iki buçuk aylık hamile olan bir işçi eşi fenalık geçiriyor, oğlunu kaybeden babalar usulca yaş süzüyor yanaklarından, acıyı yutkunarak dizlerine dayıyor yüzünü.
Yine canımızı yaktı efendiler, bedenlerimizi nefessiz, kavurucu sıcağın içinde küle çevirdiler. Etimizin kokusu sardı Ankara’yı. Ortalıkta ölüm sessizliğinin celladı dolaşıp dururken, emekçinin cansız bedenleri üzerinde utanmadan siyaset ve yorum yapan sermaye uşaklarından, örgütlü işçi sınıfı elbet bir gün bunların hesabını soracaktır! Elbet bir gün!
İş Kazaları Kaderimiz Değil!
Güvencesiz Çalıştırılmaya Karşı Örgütlenelim!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...