Buradasınız
Patronlar Saldırıyor Ama Biz Hâlâ Öfkemizi Mücadeleye Dönüştüremiyoruz!
Sincan Organize’den UİD-DER’li bir işçi

Patronların saldırıları devam ediyor. Ama işçi sınıfının bu saldırılara karşı öfkesi de yavaş yavaş açığa çıkmaya başlıyor. İngiltere, Mısır, Yunanistan gibi ülkelerde isyan bayrağı çekilmeye başlandı. Bu bayrak tam olarak çekildikten sonra indirmeye kimsenin gücü yetmez. Herkes bunu iyi bilmeli. Bizler de Türkiye işçi sınıfının mücadelesinin yükselmesini umutla bekliyor, bunun için elimizden geleni yapıyoruz. İrili ufaklı eylemler gerçekleşse de bunlar henüz patronların canını yakacak bir etki yaratmıyor. İstedikleri gibi bu düzeni yönetmeye devam ediyorlar.
Benim çalıştığım Sincan Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren fabrikada da “kaizen” sistemini yerleştirerek başlattıkları saldırılar devam ediyor. Bu sefer de maaşları geciktirerek yarım maaş düzenine geçtiler. Başka fabrikalarda bu dediklerim bizim fabrikaya gelmeden önce uygulanıyor olabilir, zaten patronlar örgütlü bir şekilde hareket ettikleri için her tür baskıda, zulümde ortak karar veriyorlar.
Geçen ay maaşlarımızı ikişer hafta süreyle yarım vererek aradaki boşluktan kazandıkları kârla iki adet 300 bin liralık pres makinesi aldılar. İşçileri tamamen mağdur duruma düşürerek. Bir de utanmadan çoluk çocuğunuz bu fabrikada çalışacak diye nutuk atıyorlar. İşçiler bu duruma çok sinirlendiler. Ama yapabilecek bir şey yoktu. Çünkü içlerindeki korkuyu yenemedikten sonra isyanlarımız sadece lafta kalıyor.
Evet arkadaşlar isyanlarımız lafta kalıyor. İşten atılma korkusu, şu ya da bu, eninde sonunda patronlar biz işçileri her türlü bahaneyle işten çıkarmıyorlar mı? O zaman bu korku neden? Çocuklarımıza, ailemize daha iyi bir gelecek bıraksak, bizden sonraki kuşak bizim çektiğimiz sefaleti çekmese olmaz mı? Bizden sonra gelen kuşağın bu sefaleti çekmemesi için de patronlara işçilerin gerçek gücünü göstermek şart. Bunun yolu da örgütlenip patronlara karşı mücadele etmektir.
Güzel günleri, güneşli günleri görmek içinde örgütlen ve mücadele et.
ÖRGÜTSÜZSEK HİÇBİR ŞEY, ÖRGÜTLÜYSEK HER ŞEYİZ!
DÜNYAYI GÜZELLEŞTİREN BİZİM NASIRLI ELLERİMİZDİR!
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...