Buradasınız
Patronların Yalanlarına Ortak Olmayalım
Kıraç’tan bir deri işçisi
Ben deri fabrikasında çalışan bir işçiyim. Fabrikada yaklaşık 2000 işçi çalışıyor. Ağır çalışma koşulları ve aldığımız çok düşük ücretler, bizleri her geçen gün daha çok yıpratıyor. Geçenlerde fabrikada tanıklık ettiğim bir olayı paylaşmak istiyorum.
Fabrikadaki dayanılmaz koşullar karşısında bazı arkadaşlar Çalışma Bakanlığına şikâyet dilekçeleri yazdılar. Bu şikâyetlerden çok fazla olumlu bir sonuç çıkmasa da, ara sıra bu yoğun şikâyetler nedeniyle Çalışma Bakanlığından fabrikaya heyet gönderdikleri oluyor. Bu sefer de öyle oldu ve şikâyet üzerine fabrikaya müfettişler geldi. Tabii durumu daha öncesinden haber alan personel müdürü, hemen bölümleri dolaşmaya başladı. Bizlere, müfettişler soru sorduklarında nasıl cevap vermemiz gerektiğini anlattı. Haftanın 6 günü hatta bazen haftanın 7 günü 12 saat çalıştığımız halde bizlerden 9 saat çalıştığımızı söylememizi istedi. Bunun yanı sıra haftanın sadece 5 günü çalıştığımızı, gece vardiyasının olmadığını, mesailerin zorunlu olmadığını ve maaşlarımızın tamamının bankaya yatırıldığını söylememizi istedi. Tabii ki bunların hepsi yalandı! Sabahın 8’inde işbaşı yapıp akşam 8’de fabrikadan çıkıyorduk. Gece vardiyasında da aynı şekilde akşam 8’den sabah 8’e kadar çalışıyorduk. Haftasonları da geceli gündüzlü çalıştırılıyoruz. Günlük 12 saat çalıştığımız halde bunun sadece bir buçuk saati fazla mesai olarak ödeniyor. Fazla mesai ücretlerini de elden veriyorlar.
Her zaman olduğu gibi bu kez de müfettişler daha fabrikanın içine bile girmeden gittiler. Aradan bir hafta geçti. Pazar günü gece vardiyası çalıştığı esnada, sabah saat 06.30’da fabrikada yangın çıktı. Şans eseri yangını erkenden fark eden arkadaşlar hemen yangını söndürdüler. Bu sırada bir arkadaşımızın yüzü yandı. İmalat makinelerinden bir tanesi kullanılmaz hale geldi. Neyse ki can kaybı olmadan yangının büyümesi engellendi. Personel müdürü Pazartesi günü yangınla ilgili tutanakları tutmaya başladı. O gece yangını görenlerin ifadelerini alıyordu. Tutanak imzalatmak istediği bir arkadaşla aralarında aynen şöyle bir diyalog geçmiş:
Personel müdürü: “Anlat bakalım yangın nasıl çıktı?”
İşçi: “Ben Pazar günü o saatlerde fabrikada değildim.”
P.M: “Nasıl fabrikada değildin? Ben bilgisayardan baktım, sen de diğer arkadaşlarınla beraber akşam işbaşı yapmışsın.”
İşçi: “Şimdi müdür bey, biz 9 saat çalıştığımız için doğal olarak sabah 5’te paydos ediyoruz. Sizin bahsettiğiniz yangın saat 7’de olmuş. Yani bizim yangını görmemiz mümkün değil. Hem geçen hafta sizin müfettişlere söylediğiniz gibi, biz zaten Cumartesi ve Pazar günleri çalışmıyoruz. Bu durumda benim yangını görmem imkânsız, öyle değil mi müdür bey?”
Bu konuşmanın ardından müdür neye uğradığını şaşırmış. İşçi arkadaşımız da bu kurnaz yaklaşımından dolayı müdürün getirdiği hiçbir kâğıdı imzalamamış.
Arkadaşlar, patronlar, bizleri bu lanet koşullarda çalıştırdıkları yetmiyormuş gibi bir de utanmadan gelip yalan söylememizi istiyorlar. Patronlar bizleri sömürmek için yasaları hiçe sayıyorlar. Yaptıkları uygulamaların çoğu yasadışı. Fakat tüm bunların yanında biz işçiler en yasal hakkımız olan 8 saat çalışma ve sendika hakkımızı bile kullanamıyoruz. Bunun bir tek sebebi var, o da biz işçilerin örgütsüz oluşudur. Bu insanlık dışı koşullara dur diyebilecek olanlar bizleriz. Fabrikalarda saatlerce patron için çalışıyoruz, biraz da kendi birliğimiz için çalışmalıyız. Çünkü biz işçilerin birlik olup mücadele etmekten başka şansı yok.
İşyerine Hapsolmak
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...