Buradasınız
Patronlarla Kol Kola Giren Sendika Bürokratları!
İstanbul’dan bir grup sendikalı işçi

Kardeşler, bizler çeşitli sektörlerde sendikalı çalışan işçileriz. Sendikalarımızın bağlı olduğu konfederasyonların patron örgütleriyle birlikte aynı bildiriye imza attığını duyunca çok öfkelendik. Bu durumu size yazmak istedik.
Sermaye sınıfı, “koronavirüs ile mücadele” adı altında işçi sınıfının haklarına saldırıyor. Egemenler anayasal ve sendikal hakları çiğneyerek işçi ve emekçileri etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar. Geçtiğimiz günlerde hükümet açıkladığı ekonomi paketiyle patronlara kalkan olmuştu. Türk-İş, Hak-İş gibi sendika konfederasyonları ise, işçilerin haklarını savunmak yerine, sermaye sınıfı ile birlikte ortak bildiri yayınladılar.
Bildiriye TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB, TİSK, ASKON gibi patron örgütleri imza koydu. Ancak işçilerin haklarını savunması gereken Türk-İş, Hak-İş, Memur-Sen, Kamu-Sen gibi sendikalar da sermaye örgütleriyle aynı bildirinin altına imza attılar.
Bildiriye imza atan patron örgütleri işten atmalarla, ücretsiz izinlerle işçi ve emekçileri açlığa ve yoksulluğa mahkûm ederken, işçi sendikalarının başındaki bürokrat sendikacılar da patron örgütlerinin temsilcileriyle poz veriyor. Sanki milyonlarca işçi işten atılmamış, sanki yüz binlerce işçi ücretsiz izine çıkartılmamış gibi, şöyle bir bildiri yayınlayabildiler: “Bu süreçte sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere işinin başında olan tüm çalışanlarımıza, girişimcilerimize ve işverenlerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu süreçte bizim yapmamız gereken, dayanışma içinde olmaktır. Bu salgına karşı 83 milyon hep birlikte mücadele vermektir.”
Bir taraftan büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumuz söyleniyor ama öte taraftan işçiler işten atılıyor. Bizim gibi evde kalamayan milyonlarca işçi, en temel iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığı işyerlerinde çalışmaya devam ediyor. Tamamıyla patronların çıkarlarını yansıtan bu bildirinin imzacıları ise “pek çoğumuz gönüllü karantina hayatı yaşıyor” diyerek, gece gündüz çalışan bizlerle açık açık dalga geçiyorlar.
Bildiride şöyle deniyor: “Hükümetimiz, Kısa Çalışma Ödeneğinden yararlanma şartlarını önemli oranda iyileştirdi. Başvuru için gereken belge sayısını düşürdü. Bizler de şimdi hep birlikte diyoruz ki; ‘Çalışanını işten çıkarma, istihdamını koru, ihtiyacın olan kaynak Kısa Çalışma Ödeneğinde.’ Faaliyetlerini durduran veya azaltan firmalarımız, 3 ay süreyle çalışanlarının maaşlarını buradan karşılayabilir. Tüm firmalarımızı, bu imkânı kullanmaya çağırıyoruz.” İnsan inanamıyor ama gerçek: “Firmalarımız, 3 ay süreyle çalışanlarının maaşlarını buradan karşılayabilir.” Sanki patronlar bir fon kurmuşlar da işçi ücretlerini buradan karşılıyorlar! Kısa Çalışma Ödeneği, İşsizlik Fonundan karşılanıyor. Yani işçinin fonu, işçiye maaş olarak veriliyor. İşçilerin haklarını savunması, işten atmaların yasaklanması, ücretli izinlerin devreye sokulması gibi talepleri yükseltmesi gerekirken sendikalar, bürokratlar eliyle İşsizlik Sigortası Fonunun kullanılması için akıl veren patron bildirisinin altına imza atıyorlar. Türk-İş bürokratları, grev gündeme gelince para yok derken, siyasi iktidarın sermaye sınıfını kurtarmak için başlattığı kampanyaya 3 milyon lira bağışlayabiliyor. Bunları asla unutmayacak ve bir gün bu bürokratları başımızdan def edeceğiz!
Virüs Değil Güvencesizlik Öldürür!
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.