Buradasınız
Patronun Sözüne Güven Olur mu?
Mersin’den bir işçi

İşyerinde ücretlerimiz düşük olduğu için patrondan zam istedik. Kararlı olduğumuzu gören patron ara zam yapamayacağını ama Temmuzda “iyi bir zam” yaparak bu durumu telafi edeceğini söyledi ve ekledi: “Söz namustur arkadaşlar, bana güvenmiyor musunuz?” Bu konuşmanın üzerine ne yapacağımıza karar vermek için arkadaşlarla bir araya geldik. Bazılarımız patronun sözünün eri olduğunu, Temmuza kadar beklememiz gerektiğini söyledi. Ben ve birkaç arkadaşımız itiraz ederek patronun sözüne güven olmayacağını söyledik. Bunun üzerine bir arkadaşımız “Neden öyle diyorsunuz? Adam ‘söz namustur’ dedi. Bekleyelim, zamanı gelince namus sözü verdiğini hatırlatırız” dedi. Hararetli bir tartışma başladı aramızda. Ben düzenli olarak İşçi Dayanışması’nı ve UİD-DER’in web sitesini takip ediyorum. Orada okuduklarımdan, sadece son aylarda yaşananlara baktığımızda bile patronların hiç de sözünün eri olmadığını, işçileri oyalamak, birliklerini bozmak için yüzleri hiç kızarmadan, utanıp sıkılmadan rahatlıkla yalan söyleyebildiklerini biliyorum.
Mesela Altındağ Belediyesi işçileri eylem yaparak ek protokol imzalamış ve ücret zammını yüzde 20’den yüzde 50’ye çıkarmışlardı. Sonra Belediye Başkanı “protokolü kabul etmiyorum, zam yapmıyorum” diyerek hem söz verdiği hem de imza attığı sözleşmeyi inkâr etti. İstanbul Finans Merkezi’nde çalışan inşaat işçileri geciken ücretlerinin ödenmesi için iş bıraktı, patronlar işçilere söz vererek en kısa zamanda ücretlerinin ödeneceğini taahhüt ettiler ve işçilerin yeniden işbaşı yapmasını istediler. Ama sözlerini tutmadılar! Tanzanya demiryolu projesinde çalışan işçiler söz verilmesine rağmen 7 aydır ücretlerini alamadılar. Antep’te düşük ücret dayatmasına karşı iş bırakan Milat Halı işçileri, üç günlük direnişin ardından taleplerini kısmen kabul ettirerek işbaşı yaptılar. Ama daha aynı günün akşamı patron 8 işçiyi, “diğer işçileri baskı ve tehditle iş bırakmaya zorladığı” gerekçesiyle şikâyet etti.
Sadece bu birkaç örnek bile patronların sözüne güven olmayacağını göstermek için yeterli değil mi? Bu patronları karalamak veya çamur atmak anlamına gelmiyor, her işçinin uyanık olması gereken bir gerçekten bahsediyorum. Haklarımızı korumak, taleplerimizi kabul ettirmek istiyorsak patronların sözüne değil kendi örgütlü gücümüze güvenmeliyiz. Patronların ancak, birleşen, örgütlenen ve kararlı işçilerin karşısında verdikleri sözleri yerine getirdiğini geçmişteki örneklerden biliyoruz. Geçmişte yaşanmış işçi mücadeleleri, ancak kendi birliğimize ve örgütlü gücümüze güvendiğimizde kazanabileceğimizi gösteriyor.
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
Son Eklenenler
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...