Buradasınız
Pazar Tezgâhında Çeyrek Lahana
Ümraniye’den bir tekstil işçisi
Son zamanlarda pazar yerleri sadece meyve-sebze alınan değil aynı zamanda insanların hayat pahalılığından dert yandığı, içini döktüğü yerler haline geldi. Geçenlerde bizim mahalledeki Perşembe pazarına bir uğrayayım dedim. Tezgâhlara bakarken bir de ne göreyim. Pazarcı abimiz lahanaları bölmüş, çeyrek, yarım, tam diye satıyor! Tam tezgâha şaşkınlıkla bakarken az ötemde 60’lı yaşlarda iki teyzenin sohbeti çalındı kulağıma. Teyzeler de lahana tezgâhına bakıp dertleşiyorlardı. Orada mikrofon ve kamera olmadığına göre teyzelerin yaptığı sohbeti sizlere aktarmak görevinin bana düştüğünü düşündüm.
Birinci Teyze: Ne olacak bu pahalılık İsmigül? Kurban olduğum sanki Kapalıçarşı’ya geldik. Lahananın çeyreği mi olur?
Adının İsmigül olduğunu anladığım diğer teyze: Doğru söylüyorsun valla. Bilmem ki ne yapacağız böyle. Pabuç mu kaynatacağız, ne yiyeceğiz? Kime oy versek böyle oluyor. Yüzümüze gülüyorlar sonra olan bize oluyor. Kendileri Mecliste yirmi binleri, otuz binleri alıyorlar, keyifleri yerinde tabi. Elektrik geliyor 150 lira, doğalgaz 500’e yakın, pazara geliyorsun 200’den aşağı vermiyorsun. Vallahi bu seçimde ne yapacağız, bilmiyorum.
Birinci Teyze: Eskiden böyle değildi. Rızaların (belli ki kocası) zamanında birlik vardı, dirlik vardı. Alevi’si, Sünni’si önemli değildi. Yeri gelir aynı tencerede aş kaynatırdık. İşçiler bir gösteri yapardı, sözünü dinletirdi. Şimdi nerdeee? Korkudan ağzını açamıyor kimse. Tamam, dünyanın düzeni böyle, illa ki oyumuzu vereceğiz. Tamam da, seni istemediler mi gitmesini de bileceksin.
Evet, dostlar, teyzelerin konuşmalarından hatırladıklarım bunlar. Pazar yerlerine gittiğinizde eminim buna benzer sohbetleri çok duyuyorsunuzdur. Çünkü artık insanlar dolmuş durumda. Ama bu sohbette farklı bir şey vardı. Birinci teyzenin eşi -“Rızaların zamanında” dediği eşi olsa gerek- belli ki 70’lerde işçilik yapmış bir amcamız. Aradan kaç yıl geçmiş, hâlâ o günleri hatırlıyor. Birlik olmanın önemini unutmamış. O dönemler işçilerin birlik olduğunu, patronlardan hesap sorduğunu, sözünü dinlettiğini 1980 sonrası kuşaktan işçiler bilmiyorlar. Örgütlü olamadığımız için sınıfımızın tarihine ilişkin hafızamız da yok ne yazık ki. Kapitalist sistemin böl-parçala-yönet politikasının ve bunun bir parçası olarak siyasi iktidarın yapay kutuplaştırma politikasının başarıya ulaşmasının da, ekonomik krizin faturasının bize ödetilmesinin de sebebi örgütsüzlüğümüz. Örgütsüzlüğün panzehiri ise gerçekten birlik olmak!
Emekçilerin Enflasyonu Başka
Stadyuma Sığmayan İŞKUR Kuyrukları!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...