Buradasınız
Polis Terörü Devam Ediyor
Akşam başlayan saldırıdan sonra bir açıklama yapan İstanbul Valisi, bir taraftan “gençlerimiz” gibi söylemlerle halka şirin gözükmeye çalışırken, öte taraftan da “ezeceğiz” ve “devletin gücünü göstereceğiz” yollu nutuklarıyla gözdağı verdi. Vali, konuşması boyunca
Taksim Meydanı’nda polise direnmeye çalışanlar ile Gezi Parkı’nda bekleyişlerini sürdürenleri ayrıştırmaya çalışan bir tutum takındı. Bu süreçte 4 kişinin ölmesine, binlerce insan yaralanmasına ve pek çok insanın gözünden olmasına, ağır yaralanmasına neden olan polis terörüne laf etmeyen egemenler, her türlü yalan ve çarpıtmayla eylemcilerin şiddetinden söz ederek protestoları karalamaya çalışmaktalar. İstanbul Valisi açıklamalarında, önümüzdeki günlerde Gezi Parkı’na müdahale edileceğinin de işaretini vermiştir.Süregiden ve dün daha da artan polis şiddetine gelen tepkiler artıyor. Dün Sendikal Güç Birliği Platformu da bir açıklama yayınlayarak polis şiddetini kınadı ve polisin Taksim’den çekilmesini istedi. Açıklama şöyle:
Polis Taksim’i Acilen Terk Etmelidir
Başbakan ve hükümet taleplere kulak vermek yerine bugün tekrar Taksim’e müdahalede bulunmuştur. Pankartların görüntü kirliliği yaratması gibi komik bir bahaneyle Taksim’i abluka altına almaya çalışmaları, başbakanın, hükümetin ve valinin halkın taleplerinden ne kadar uzak bir noktada olduklarının göstergesidir.
Bir yandan Taksim’deki eylemcilerle görüşeceğini açıklayan başbakan, bir yandan Taksim’e müdahaleye devam ediyor. Başbakan asıl görüşmesi gereken insanlara müdahalede bulunarak, onları illegal örgütmüş gibi gösterme çabası içine girerek, asıl niyetini hepimize göstermektedir.
Günlerdir süren olaylarda polisin yüzlerce insanın yaralanmasına sebep olan, can kaybına sebep olan müdahalelerini haklı gösterme çabaları, yeni yaralanmalara sebep olmaktadır. Polisin alanda olmadığı günlerde hiçbir olayın yaşanmadığı, barışçıl eylemlerin gerçekleştiği herkes tarafından bilinmektedir.
Hükümeti ve başbakanı bir kez daha sağduyuya davet ediyoruz. Taksim’de ve Türkiye’nin her yerinde yaşattığınız polis terörüne son verin. Halkın haklı taleplerine kulaklarınızı tıkamaktan artık vazgeçin. Olayların sadece polis müdahalesinin olduğu yerlerde yaşandığını ve asıl provokasyonu kendinizin yaptığını artık farkedin.
Bilal Çetintaş
Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı ve Sendikal Güç Birliği Platformu Dönem Sözcüsü
Nikbinlik
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...