Buradasınız
Rakamların Diliyle Gelir Uçurumu
Esenler’den bir işçi
2009 yılı itibarıyla en yoksul %20’lik kesimi, aylık ortalama geliri 815 TL’nin altında kalanlar oluşturuyor. İkinci %20’lik kesimi, aylık ortalama geliri 815 ilâ 1226 TL arasında geliri olan haneler, üçüncü %20’lik kesimi 1226 ilâ 1713 TL arasında geliri olan haneler, dördüncü %20’lik kesimi 1713 ilâ 2499 TL geliri olan haneler oluşturuyor. Aylık geliri 2500 TL’nin üzerinde olan haneler ise geliri en yüksek %20’lik kesimi oluşturuyor. Görüldüğü gibi Türkiye’de hanelerin yaklaşık %80’inin aylık ortalama geliri yoksulluk sınırının (2009 yılı Temmuz ayında 4 kişilik aile için yoksulluk sınırı 2409 TL idi) altında kalıyor.
Ortalama geliri 815 TL’nin altında kalan en yoksul yüzde %20’lik kesim, gelirinin yaklaşık yüzde 65’ini gıda ve konut giderlerine harcıyor. Örneğin, 700 TL geliri olan bir hanede ortalama 234 TL gıda için, 208 TL konut ve kira için harcanıyor. İşçiler bu parayla açlık sınırının altında sağlıksız beslenerek hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Üstelik geriye de pek bir şey kalmıyor. Kalan 252 TL ile faturaların ödenmesi ve ulaşım, eğitim gibi pek çok ihtiyacın daha giderilmesi gerekiyor.
En yoksul hanelerin eğitim harcaması, gelirlerinin yüzde 0,7’sini oluşturuyor. Yani 700 TL geliri olan bir işçi ailesinin ortalama eğitim harcaması ayda 5 TL’nin altında kalıyor. Demek ki bu gelir grubundaki işçiler aslında çocuklarını ilkokula bile gönderemeyecek durumdalar. İkinci, üçüncü ve dördüncü %20’lik gruplarda yer alan hanelerin eğitim için ayırabildikleri bütçe de çok sınırlı. Geliri 815 TL ilâ 1226 TL arasında olan ikinci grubun bütçeden eğitime ayırabildiği pay da %0,7. Yani 1000 TL geliri olan bir işçi ailesinin ortalama eğitim bütçesi ayda 7 TL. Üçüncü grup (geliri 1226-1713 arasında olanlar) bütçelerinin ortalama %1,2’sini eğitime ayırabiliyorlar. Yani 1500 TL geliri olan bir hanenin eğitim için ayırabildiği ortalama bütçe 18 TL. Dördüncü grup (geliri 1713-2499 TL arasında olanlar) bütçelerinin ortalama yüzde 1,6’sını eğitime ayırıyor. Yani 2000 TL geliri olan bir işçi ailesinin ortalama eğitim bütçesi 32 TL. 4. %20’lik gruptaki aileler için bile çocuklarını üniversiteye göndermek büyük sıkıntılar ve fedakârlıklar gerektiriyor. Yani geniş işçi kitleleri için üniversite neredeyse hayal.
En yoksul %20’lik kesimde yer alanlar kültür-eğlence için bütçelerinin ortalama %1,6’sını ayırabiliyor. Diyelim ki, 700 TL geliri olan bir işçi ailesi ayda ortalama 11 TL harcıyor. Yani sinemaya-tiyatroya hiç gidemiyor. 1000 TL geliri olan bir işçi ailesi eğlence için ayda ortalama 16 TL, 1500 TL geliri olan işçi aileleri ise ortalama 33 TL harcıyor. Bu düzende sinema-tiyatro gibi kültürel-sanatsal etkinliklere ve eğlenceye para harcamak yoksullara “haram”!
700 TL geliri olan bir işçi ailesinin ortalama konut gideri 210 TL. 1000 TL geliri olan işçi ailesinin ise ortalama 317 TL. Demek ki, toplumun yaklaşık yarısı sağlıksız ve yetersiz konutlarda yaşıyor; üstelik gelirlerinin yaklaşık üçte birini başlarını sokacak bir ev için harcamalarına rağmen!
Emekçi sınıfların durumu rakamlarla ortadadır: Emekçi sınıflar, açlık sınırında yaşamaya, sağlıksız beslenmeye, kötü evlerde barınmaya, eğitim ve sağlıktan yoksun kalmaya, kültürel-sanatsal etkinliklerden ve eğlenceden uzak durmaya mahkûm edilmiştir. Ücretli kölelik düzenine karşı durmadığımız ve hak ettiğimiz koşulları elde etmek üzere örgütlü mücadelede yerimizi almadığımız sürece insanca yaşamak mümkün olmayacak. Fakat insanca yaşamak uzak bir hayal değildir. İnsanca bir yaşam, örgütlü gücümüz kadar yakındır bizlere.
“Grevden Sonra”
- Geçmişten Bugüne Uçurum İnsanları
- Doğru Tarafta, İşçi Sınıfının Safındayım
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
Son Eklenenler
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.