Buradasınız
Raporlar Dikkate Alınmadı, Sonuç: Katliam

11 işçi yanarak böyle can vermiş: 15 rapor yazıldı, 1 okuyan çıkmadı!
İş güvenlik uzmanının, 11 işçinin yanarak can verdiği Esenyurt alışveriş şantiyesi çadırı hakkında hazırladığı raporlar gözardı edilmiş. Raporlarda, çadırda ne bir yangın acil çıkış kapısının ne de söndürme aletinin bulunduğu belirtiliyor. Elektrik kablolarının su içinden geçtiğine dikkat çekiliyor.
Esenyurt’ta bir alışveriş merkezinin şantiyesinde çalışan 11 işçinin çadırlarda yanarak ölmesine ilişkin dava dosyasına giren raporlar, facianın bağıra çağıra geldiğine işaret ediyor. Kendisi de sanıklar arasında yer alan İş Güvenlik Uzmanı Ömer Faruk Gülmez’in Haziran 2011’den facianın meydana geldiği 13 Mart 2012’ye kadar şirkete sunduğu 15 ayrı raporda; bir yangın sırasında acil çıkış kapılarının bulunmadığı, kaçacak yerin düşünülmediği, yatakhanedeki malzemelerin dışarıda istiflendiği, elektrik kablolarının su içinden geçtiği, yangın söndürme cihazlarının olmadığı, iş güvenliği uzmanı eksikliğinin bulunduğu vurgulanıyor. Faciadan dört ay önce yazılan raporda, “Kablo bağlantıları gelişigüzel yapılmış vaziyette, su içinden gitmektedir. Bu tür hataların ölümcül sonuçlar doğuracağını unutmamak gerekir” diye uyarıda bulunuluyor. Aynı şekilde, faciadan dört gün önce “panoda bulunan kaçak akım rölelerinin devrede olmadığı” saptanıyor. Raporları hazırlayan Gülmez, “Yangın çıkacağına ilişkin birtakım tespitler yapmıştım. Fakat kimsenin umurunda olmadı. Ben görevimi yaptığım halde ceza aldım. Ancak bu hususları düzeltmeyen işveren beraat etti” diyor.
İşte, o raporlar...
11 Haziran 2011: Yemekhane, duş ve tuvaletlerin bulunduğu koridorda yalnız bir tane çıkış bölgesi bulunmaktadır. Oysa herhangi bir acil durum karşısında orada kalanların ikinci bir alternatif kaçış kapısı olmalıdır. Dolayısıyla bu bölgelere kaçış kapıları açılmalıdır. Kapılar dışa doğru açılmalıdır.
Duş ve tuvalet içinde bulunan elekterik panosu bu mekanın dışında bir yere alınmalıdır.
Yatakhane bölgesinde bulunan elektrik panolarının güvenlikleri alınmalı ve kilitli olmalıdır.
21 Temmuz 2011:Yatakhanede kullanılacak malzemeler dışarıda istiflenmiştir. Bu tür malzemelerin bir depoda saklanması gerekmektedir.
3 Ağustos 2011:Acil çıkış kapısının banyo bölümünün içine açıldığı ve kapının kilitli olduğu gözlenmiştir. Bu tür kapıların herzaman kaçışa amade olması gerekmektedir. Yemekhanenin bulunduğu koridorda daha acil çıkış kapısı açılmamıştır.
4 Ağustos 2011:Elektrik kablolarının ve panoların yoğun olarak bulunduğu mahallerde elektrik yangınlarında kullanılan karbondioksitli yangın söndürme cihazlarının hazır bulunması gerekmektedir. Ayrıca bu tür mahallerde aşırı ortam ısınmasına karşı iklim düzenleyici araçlar kullanılarak, ortam sıcaklığının normal sıcaklık değerlerinde seyretmesi sağlanmalıdır.
Koğuşlar bölgesinde çıkacak yangına acil olarak müdahale edilebilmesi için belli bölgelerde yangın söndürme cihazları bulundurulması gerekmektedir.
17 Ağustos 2011:Makine Mühendisleri Odası’nın tespit ettiği ve hala tamamlayamadığımız yangın tüplerinin alınmasıyla ilgili bir girişimde bulunulmamıştır.
Ayrıca ana trafo binasına, koğuşlar ve elektrikli aletlerin ve panoların yoğun olduğu mahallerde yangınla mücadele yapılabilmesi için gerekli yangın tüplerinin ivedilikle alınması gerekir.
5 Eylül 2011:Elektrik ve makine işlerindeki işçi sayınızın 50 ve daha yukarıda olması halinde iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurulması kanuni zorunluluktur.
İnşaat sektörünün ağır ve tehlikeli işler kapsamında olması nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca geçerliliği olan A sınıfı sertifikaya sahip iş güvenlik uzmanı ve saha içinde iş güvenliğini koordine edebilecek tecrübeli iş güvenliği sorumlusu bulundurmak durumundasınız.
5 Ekim 2011: Tüm elektrikli el aletlerinin fiş, priz ve kabloları eksiz ve topraklı olacaktır.
13 Ekim 2011: Kabloların büyük kısmının su içinde olduğu, herhangi bir elektrik kaçağının vahim sonuçlar doğuracağı görülmektedir.
Pano ana enerji kabloları ve uzatma kablolarının kesinlikle su ile teması önlenmelidir.
21 Ekim 2011:Çalışan sayısının 50’nin üstünde olması nedeniyle bünyenizde bulundurmanız gereken A grubu uzmanınızın olmadığı ve uzun bir süredir bu şekilde çalıştığınız ortadadır. İş sağlığı ve güvenlik uzmanı bulundurma sorumluluğunu yerinde getirmeniz gerekmektedir.
21 Ekim 2011: Elektrik kablolarının suyla teması engellenmeli.
Yatakhanelerde yeterli hava sirkülasyonunun olmadığı, koğuşta gereğinden fazla insanın yatırıldığı tespit edilmiştir.
Elektrikli ısıtıcıların ranzalara bağlı olduğu, her yatağın altında bazıları ekli bir uzatma kablosu olduğu...
Koğuşlarda semaverler, televizyonlar, ısıtıcılar, şarj aletleri olduğu tespit edilmiştir.
Yangın sırasında acil çıkış kapılarının olmadığı ve yangına karşı hiçbir önleyici önlemin alınmadığı tespit edilmiştir (Yangın tüpleri yok)
Banyo ve tuvaletlere giden enerji kablolarının zeminden suların içinden geçerek gittiği tespit edilmiştir.
8 Aralık 2011: Desat İnşaat’a ait petrol esaslı malzemelerin depolandığı alanda yangın riski bulunduğu, bu konuyla ilgili gerekli önlemlerin alınmasını rica ederim.
22 Aralık 2011:Yağışlı havalarda özellikle dikkat etmemiz gereken kablolar ve bağlantıları yine standartlara uygun olmayan vaziyette su içindedir. Kablo bağlantıları gelişigüzel yapılmış vaziyette, su içinden gitmektedir. Bu tür hataların ölümcül sonuçlar doğuracağını unutmamak gerekir.
Elektrik besleme panolarının su içinde olduğu ve panodan çıkan kabloların su içinde devam ettiği tespit edilmiştir.
14 Ocak 2012: Son zamanlarda şantiye sahasında makaralı elektrikli uzatma kabloları kullanılmaktadır. Bunların kullanılması sakıncalı durum arz etmektedir. Bu tür kabloların, kablo kesitleri düşük olduğundan ısınarak tutuşma riski yüksektir. Isınarak panoların tutuşmasına da neden olmaktadır. Bu tür şantiye içinde kullanılması yasaktır. Uzatmalar çift izolasyonlu kablolardan oluşacaktır. 18 Ocak 2012’den itibaren bu tür kabloların çalışmasına izin verilmeyecektir. Tüm alt yükleniciler bu tarihi kadar gerekli önlemleri almalıdır.
15 Şubat 2012: Tüm uzatma kablolarının yerden su içinden geçtiği tespit edilmiştir. Kışın yağışlı havalarda elektrikle ilgili riskler önem arz etmektedir. Kabloların çalışılan yerlerde havai hatla veya portatif sehpalar üzerinde götürülmesi gerekmektedir.
9 Mart 2012: Panoda bulunan kaçak akım röleleri aktif/devrede değildir. Devrede olabilmesi için gri, silah, kahverengi ve mavi kabloların bağlı olduğu terminallerin karşısındaki terminallere bağlı olması gerekmektedir. Birden fazla saha panosundaki durum aynıdır.
‘KİMSE UMURSAMADI’
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geçen 9 Temmuz’da karara bağlanan Esenyurt Davası’nda, altı sanığın beraatine, yedisine “taksirle 11 kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan beş yıla ila on yıl arasında hapis cezası verildi. Ceza alanlardan biri de, bu raporları hazırlayan Miratek adlı denetim firmasında görevli, Ömer Faruk Gülmez oldu. Raporları kaleme aldığı ve şirkete uyarıda bulunduğu halde, birinci derecede kusurlu görülerek, Gülmez’e altı yıl hapis cezası verildi. Gülmez, kendisinin raporlarda gerekli uyarılarda bulunduğunu ancak hiç kimsenin bunu dikkate almadığını ifade ederek, “Önlem alınmadığı için yangın çıktı ve bu facia oldu. Ben yangın çıkacağına ilişkin birtakım tespitler yapmıştım. Fakat kimsenin umurunda olmadı. Ya önemsemediler ya da vurdumduymazlıktan böyle yaptılar. Ben görevimi yaptığım halde ceza aldım. Ancak bu hususları düzeltmeyen işveren beraat etti. Hatta bazı kusur sahipleri yargılanmadı bile” dedi.
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
Son Eklenenler
- 1 Mayıslarda dünya işçi sınıfı, kapitalist sömürüye, emperyalist savaşlara karşı alanlara akın etmiş, dünya taleplerini, kapitalist sistemden kurtulma özlemini dile getirmiştir. Bu sistemin efendilerinin, dünya işçi sınıfına savaş, yoksulluk, ağır...
- İşçi sınıfı örgütlü olduğunda gücü ve cüreti büyüktür. Örgütsüz olduğu durumlarda ise ne yazık ki sınıf bilinci geriye gider. Örneğin çevremizdekilerden arada bir duyarız: “Aman boş ver! Malmış mülkmüş hepsi hikâye... Bak Sabancı’nın oğlu bir...
- 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybeden emekçiler, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Taksim Kazancı Yokuşunda bir araya gelinerek anıldı. “Yaşasın 1 Mayıs” pankartının açıldığı anmaya sendikalar, emekten yana kurumlar, siyasi partiler ve UİD-DER...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ve İstanbul Tabip Odası (İTO) 28 Nisan İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma ve Yas Günü dolayısıyla Kadıköy’de Süreyya Operası önünde “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye” şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...