Buradasınız
Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
Gebze'den bir metal işçisi

Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar içermesine rağmen neden sendikalı işçi sayısı bu kadar düşük? Sendikalı olmayı işçiler mi istemiyor yoksa devletin ve patronların koyduğu engelleri aşmak mı zor?
Türkiye’de sendikaya üye olan işçiler hem iktidarın hem yasaların hem de patronların engellerine takılıyor. Sendikaya üye olmamız, sendikanın işkolumuzda ülke barajını aşmış olması, işyerinde gerekli üye sayısına ulaşması, işyerinde yetkili sendika olduğunun Çalışma Bakanlığı tarafından tespit edilmesi ve nihayetinde toplu sözleşme masasına oturması zorlu bir maraton. Bu maraton patronlar lehine eşitsiz başlıyor, her adımda karşımıza zorluklar, engeller, baskılar, yasaklar çıkarılıyor. İşten atma saldırıları cezasız bırakılıyor. Yetki tespit davaları uzadıkça uzuyor. Çalışma Bakanlığı, iş mahkemeleri, emniyet, valilik, kaymakamlık hatta müftülük dahi işçileri engellemeyi vazife sayıyor. İşçilerin iradesi yok sayılıp mücadelesi bastırılmak isteniyor. İşçiler, akıbeti belirsiz bir bekleme haline sokuluyor. Polonez’de, Fernas’ta, Özak Tekstil’de ve pek çok örnekte işçilerle patronlar arasına arabulucuların girdiğini gördük ama işçilerin sendikalaşma talebi arabulucular tarafından da yok sayıldı. Peki, sendikalı olmanın karşısına dikilen bu engeller normal mi? Sendikalı olmak tüm ülkelerde aynı ölçüde zor mu?
Avrupa ülkelerinin pek çoğunda, sendikaya üye olmanın, yetki almanın, greve çıkmanın önündeki engeller bizzat işçilerin mücadelesiyle kaldırıldı, demokratik haklar ilerletildi. Örneğin bir fabrikada hangi sendikanın yetkili olacağına o fabrikanın işçilerinin oluşturduğu işçi kurulları karar veriyor. Greve ne zaman çıkılacağına işçiler ve sendika karar veriyor, bunun için toplu sözleşme sürecinde olmak gerekmiyor. Türkiye’de hangi işkolunda, hangi sendikanın, nasıl ve ne zaman sözleşme yapacağına, ne zaman greve çıkacağına devlet ve yasalar karar veriyor. Türkiye sendikal haklar konusunda imza attığı uluslararası sözleşmeleri uygulamıyor. Sendikalı oldukları için işçileri işten atan patronlara yaptırım uygulamıyor, o işçilerin işe geri alınmasını sağlamıyor, kamu emekçilerinin grev hakkını tanımıyor, işçilerin grevlerini erteleme adı altında yasaklıyor…
Sendikal haklar işçilerin örgütlü gücüne bağlı olarak daralıp genişler. Türkiye’de 1980 askeri faşist darbesi işçi sınıfının örgütlerini ezdi. Darbeden sonra gelen iktidarlar, işçi sınıfının bilinç ve örgütlülük düzeyinin zayıflamasından güç aldı, sendikal hakları daha da daralttı, yok saydı. Sonuç ortada; tüm sorunlarımızın çözümü birliğimizi ve örgütlülüğümüzü güçlendirmektedir.
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...