Buradasınız
Senin Parmağın Bir Para Etmez!
UİD-DER’li bir kadın metal işçisi
Kapitalizmin krizleri ve devamında bitmek bilmeyen saldırıları can yakmaya devam ediyor. Bizler metal işkolunda çalışan kadın işçileriz. Sizinle henüz yeni yaşadığımız bir iş kazasını paylaşmak istiyorum. Bizler birbirimize işyerlerimizde yaşadığımız sorunları ve olayları aktarmakla yükümlüyüz. Nasıl ki patronlar tayfası krizde olduğumuz şu dönemde domuz topu gibi birleşip haklarımıza saldırıyorlarsa, bizler de kendi haklarımızı korumak ve insanca yaşam için birbirimize tutunmalı, sabırla birbirimiz için koşturmalı ve birlik olmalıyız. Patron yalakaları fakat aynı zamanda işçi sınıfına dâhil olduğunun farkında olmayan vardiya sorumluları, bizlere baskı uygulamaktan garip bir zevk alıyor ve bu yaptıklarından çok kutsal bir görevmiş gibi gururlanıyorlar.
İçinde bulunduğumuz süreç kriz dönemi olmasına rağmen çalıştığım fabrikada akıl almaz performansla üretim sayısı arttırılmış durumda. İşçiler insanlık dışı bir biçimde normal üretimin üstünde sayı çıkarmaya zorlanıyorlar. Çalıştığımız işyerinde yıllık izin dönemi yaklaştığı için, patronlar 15 günlük boşluğu hızlı üretim ve stoklarla telafi etmeye çalışıyorlar. Bu da üretimde çalışan bizlerin felâketlere doğru koşmamız anlamına gelmektedir.
Üretimin daha hızlı gerçekleşmesi için vardiya amirimiz bazı hatlarda üretim azalınca diğer hatlara dağıtım yapmış. Genelimiz primli sistemle çalıştığımız için, eleman sayısı çoğalan hattaki arkadaşlar kendilerince bir çözüm bulup pratik üretim yapmaya çalışırken butonla çalışan elektrik kontrol makinesini iki kişi çalıştırmaya başlamış. Arkadaşın biri malları makinenin içine alırken elini geri çekmeden diğer arkadaş telaşla butona basmış ve malı içeri koyan arkadaşın eli makinede sıkışmış ve eline elektrik kontrol pimi saplanmış. O anda içerde bir çığlık koptu. Biz işi bırakıp çığlığın geldiği hatta koştuk diğer hatlardan. Arkadaş hem çok korkmuş hem de parmağı delinmişti ve titriyordu. Arkadaşımızın parmağını delen makine piminde yüksek voltaj varmış. Çok büyük şans ki arkadaşımız makinedeki yüksek voltaja çarpılmadı. Çünkü arkadaşımızın parmağına saplanan pim elektrik akımıyla çalışmaktayken inmiş ve vardiya amirimiz elektriğin çarpmamasına çok şaşırıyor.
İşçi sınıfının çiçekleri olan bizler köklerimizin kurutulmasına daha ne kadar göz yumacağız. Arkadaşımız bu iş kazasında ilkyardım müdahalesi yapılmasını beklerken sağlık eğitimi almış vardiya amiri ve birkaç sorumlu biz söyleyene kadar kıllarını bile kıpırdatmadılar. Arkadaşımıza ilkyardımı üretimdeki bilen arkadaşlar yaptıktan sonra hastaneye götürülmek üzere oturduğu döner sandalyenin üzerinde arabaya doğru götürüldü. Üretimde sağlık kurallarına uygun bir sedyemiz maalesef yok!
Hastaneye götürülen arkadaş haklarından habersiz önceden tembihini almış bile. İdareden beslenen yiyiciler, “sakın iş kazası tutanağı yazdırma, başın belâya girer” deyip bilinçsiz arkadaşımıza korku aşılamışlar. Direkt acil servisten doktor muayenesine alındığı için doktor “büyük bir sorunun yok, iş kazası tutanağına gerek duymuyorum” demiş. Ebetteki bazı yerlerde doktorlar da patronun maddi gücü karşısında korkutulmaktadır.
Biz de pasif kalıyorsak haklarımız karşısında, onların ekmeğine yağ sürüyoruz. Patronlar haklarımıza saldırırken ne kadar da acımasızlar! Hem emeğimizden kâr elde ediyorlar hem de yıpranan bedenimizin tedavisinin sorumluluğunu üstlenmeyerek vergi ve cezalardan kâr ediyorlar.
46. Yılında Kavel Destanı
Mücadele Etmek Elmastan Daha Değerlidir
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
- Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
- Ekmeğimizin Peşindeysek Haklarımızın da Peşinde Olmalıyız!
- Hayatı Bizim İçin Ömür Törpüsü Haline Getirdiler
- Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
- Benim Ekonomim Neden Şahlanmıyor?
- Migros’ta İşten Atılan Yeğenim İşe İade Edildi
- Borsada Neleri Kaybediyoruz?
- Umut Hep Vardır
- Dün Hiroşima Bugün Ortadoğu
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- Karnımızı Doyurmak Değil Sağlıklı Beslenmek İstiyoruz
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...