Buradasınız
Sermayenin Saldırılarına Karşı 1 Mayıs’ta Alanlara!
Kadıköy’den bir işçi
Kapitalist sömürü düzeninde patronlar daha fazla kâr elde edebilmek için her zaman işçileri ezdiler. Kapitalizmin neden olduğu krizin faturasını da bizlere ödetmeye kalkışıyorlar. İşçiler bu gerekçeyle işten çıkarılıyor, çalışan işçiler ise dışarıdaki işsizler ordusuyla tehdit edilerek çok daha ağır şartlarda, düşük ücretlerle çalıştırılıyorlar. Zam dönemlerinde ücretimizin artması şöyle dursun, var olan ücretlerimiz bile düşürülüyor. Devlet de işçilerin gittikçe kötüleşen yaşam koşullarını umursamadan patronları destekleyen uygulamaları devreye sokuyor. “Kısa çalışma ödeneği”, “taşeronlaştırma”, “sözleşmeli çalışma” gibi uygulamalarla işçilerin sırtından elde edilen sömürü katmerleştiriliyor. Yani patronlar daha fazla sömürmek istiyor, devlet yasal olarak uygun zemini hazırlıyor. Bizlerin hayatı her geçen gün kötüleştikçe ikiyüzlü medya ise bunlara hiç değinmiyor ya da yapılan uygulamaları iyi bir şeymiş gibi gösterip bizlerin gözünü boyamaya çalışıyor. Yaşadığımız sorunlardan gazete ve televizyon kanalları bahsetmiyor.
Ama birçok işyerinde yaşadıkları hak gasplarına karşı direnişe geçen işçiler bulunuyor. Tekel, Esenyurt Belediyesi, Akkardan ve İtfaiye işçileri bunlardan sadece birkaçı. Sadece Türkiye’de de değil dünyanın her yerinde işçiler, direnişler, grevler ve kitlesel mitinglerle hak gasplarına karşı seslerini duyuruyor, mücadele ediyorlar. Bugün direnişte olan arkadaşlarımız aslında bizler için de mücadele ediyorlar. Çünkü bugün onların başına gelenler yarın da bizim başımıza gelecek.
Bu nedenle işçilerin uluslararası mücadele günü olan 1 Mayıs’ta hepimiz alanlarda yerlerimizi almalıyız. Üretimden gelen kitlesel gücümüzü patronlara göstermeliyiz. Göstermeliyiz ki, onların kuru yalanlarına karnımızın tok olduğunu anlasınlar. Birlikte olmalıyız ki her istediklerini yapamayacaklarını fark etsinler. O gün tek vücut, tek yumruk olarak alanlarda ortak taleplerimizi haykırmalıyız ki işçilerin örgütlü gücünün ne demek olduğunu bir kez daha görsünler.
Haydi, sınıf kardeşlerim! 1 Mayıs’ta, işten atmalara, hak gasplarına, taşeronlaştırmaya, sendikasızlaştırmaya ve işsizliğe karşı UİD-DER’le birlikte alanlara!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...