Buradasınız
Şiddetin Açtığı Yarayı Mücadeleyle Kapattım
Ankara’dan bir kadın işçi
Merhaba arkadaşlar,
Kadına yönelik erkek şiddetinden fazlaca nasibini alan bir kadın olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle sizlerle duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istedim. Yıllarca sözlü ve fiziksel saldırının etkisinde kalan bir kadın olarak içine kapanık, kendine güveni olmayan, insanlara kin ve nefret besleyen bir kimliğe sahip olmuştum. Bu sorunu sadece kendimin yaşadığını zannediyordum. Mutlu ailelere imrenerek bakardım. Bazı bazı kendimi suçlardım.
Ben bu şiddete dayanamayıp boşanma kararı alabildim fakat yaşadıklarımın etkisini uzun süre üzerimden atamadım. Çevremdeki erkeklerden hep aynı şiddetin gelebileceği kaygısını duyuyordum sürekli. O gün bunu adlandıramasam da hissediyordum; erkek egemen bir toplumda yaşıyordum. Çalışmaya başlayıp, işçi olunca kadına yönelik şiddetin her yerde yaşandığını gördüm. Birçok kadın maalesef bu sorunları yaşamak zorunda kalıyor. Sonunda şiddetin dozu artarak kadınlar cinayete kurban gidebiliyorlar.
Benim tekrar yaşama tutunmam örgütlü mücadeleye atılmamla oldu. Beni tedavi eden sınıf mücadelesi sayesinde yaşadığım sorunların gerçek sorumlusunu öğrendim. Aslında bu sorunları sadece ben değil tüm emekçi kadınlar yaşıyordu. Yaşadığımız sistemin, toplumu insanlıktan çıkarttığını çok net bir şekilde görüyor ve mücadeleye sımsıkı sarılıyordum. Öğrendikçe, bilinçlendikçe; kendine güvenen, tüm yaşamını dünyayı değiştirme mücadelesine göre şekillendiren bir emekçi kadın oldum.
Sömürü düzenine karşı mücadeleye atılmanın kadınlarda yarattığı etkiyi kendi yaşadıklarımla anlatmaya çalıştım sizlere. Tek yapmamız gereken kadınıyla erkeğiyle omuz omuza örgütlü mücadeleye atılıp, insanı insanlıktan çıkartan, bizleri birbirimize yabancılaştıran, tüm sorunlarımızın baş sorumlusu kapitalizmi hedef tahtasına koymaktır. Biz emekçi kadınlar ve erkekler için başka da kurtuluş yolu yoktur.
Cenazemizi Bile Krediyle Gömüyoruz!
Mücadelenin Kadınları Bizi Değiştiriyor
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...