Buradasınız
“Şimdi Biz Ölüyoruz, Ne Biliyorsanız Yapın!”

“Makine kaput. ‘İş akdinizi feshedeceğim’ demiştiniz. Şimdi biz ölüyoruz, ne biliyorsanız yapın!” Bu sözler, 4 Aralıkta Şile kıyılarında kayalıklara çarparak parçalanan KEGM-7 Acil Müdahale Botu kaptanı Cemil Özben’e ait. Özben, botun motoru durduktan hemen sonra bir yetkiliyi arayıp bu sözleri söylemiş. Sözleri aktaransa, aynı kazadan sağ kurtulan iş arkadaşı Ahmet Kasarcı. Kasarcı açıklamasında, izinde olan Cemil Kaptan’ın, Volgo-Bolt199 gemisindeki gemi adamlarını kurtarmak üzere çağrıldığını ve fırtınalı havaya rağmen, 4 arkadaşıyla birlikte gemiyi kurtarmaya gönderildiğini anlattı.
Kasarcı, fırtınalı havada denize açılmayı reddeden Kaptan Rıfkı Çırtlık’ın yerine Cemil Özben’in işten atılma tehdidiyle zorla göreve çağrıldığını dile getirdi. Özben, göreve çağrıldığı telefonu kapattıktan sonra eşine, “başıma gelene bak, dedem de denizde boğuldu, beni de denizde boğacaklar” demiş. Tekrar gelen telefon üzerine “Şile’ye gideceğim ama denize çıkmayacağım” biçiminde konuşmuş.
Cemil Kaptan, Şile limanına vardığında önce denize açılmayı kabul etmeyen ekibin çarkçısı Ali Çiftçi’yle görüşmüş. Çiftçi’ye, iş akdinin feshedileceği tehdidiyle denize çıkarıldığını anlatmış. Sonra Rıfkı Kaptan’la da görüşmüş, denize birlikte açılmayı teklif etmiş. Ama Rıfkı Kaptan, “gitme, ölüme gidiyorsun” sözleriyle uyarmış Cemil Kaptan’ı.
Kaptan Cemil Özben, Çarkçıbaşı Mehmet Genç, Yağcı Turgay Sarıboğa ve onlara yardım etmeye çalışırken boğulan balıkçı Mümin Akgün cinayet sayılması gereken bu kazada hayatlarını yitirdiler. Ahmet Kasarcı şans eseri hayata tutunabilmişti. Kasarcı’nın ifadeleri ve belgeler, Cemil Kaptan ve ekibinin tehditle göreve gönderildiklerini ortaya koydu, ihmaller zincirini ortaya çıkardı.
26 Kasımda yapılan haftalık kontrolde botun otomatik pilotunun çalışmadığı tespit edilmiş. Arıza raporu Kıyı Emniyeti’ne bildirilmiş. Bot o günden sonra tamir görmemiş. Kaptan Rıfkı Çırtlık, kazadan bir gün önce Deniz Hizmetleri Daire Başkanlığı’na gönderdiği raporda KEGM-7 botunun acil durum akü grubunun ömrünü tamamladığını ve derhal değiştirilmesi gerektiğini belirtmiş. Raporda, acil durumda su jetli motorun çalışmasını sağlayan akülerden birinin boş, diğer dördününse eksik güçte olduğu belirtilmiş.
Ortaya çıkan raporlarda, Rıfkı Kaptan’ın geminin battığı ihbarı geldikten sonra, limandan çıkmaya çalıştığı ancak dalgaların buna izin vermediği; limana yanaşırken botun ön tarafının iskeleye dokunduğu, tekneyi bağlamaya yarayan usturmaçalardan birinin kaynağından kırıldığı belirtiliyor. Bunun üzerine işten atılma tehdidiyle Cemil Özben’in denize açılması isteniyor.
Cemil Kaptan üç arkadaşıyla birlikte geminin mürettebatını kurtarmak için denize açılıyor. Motorlar stop ediyor. Arızalı olan acil durum aküleri motoru yeniden çalıştıramıyor. Botu Karadeniz’in dalgalı suları sürüklüyor. Cemil Kaptan, kendisini işten çıkarmakla tehdit eden kişiyi telefonla arıyor: “Motor kaput. ‘İş akdinizi feshedeceğim’ demiştiniz. Şimdi biz ölüyoruz, ne biliyorsanız yapın!” Ve bot kayalıklara çarpıyor…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
Son Eklenenler
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.