Buradasınız
Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler

301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma Katliamının 10’uncu yılında Soma ve İstanbul başta olmak üzere pek çok yerde eylemler yapıldı. Somalı madenciler anıldı, iş cinayetleri protesto edildi.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından İstanbul Kadıköy’de Süreyya Operası binası önünde “Soma Katliamı 10. Yılında, Açlık, Yoksulluk, Ölüm Kader Değil! Birlikte Mücadeleyle Değiştireceğiz” başlığıyla bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Aralarında DEM Parti vekillerinin de olduğu emekten yana siyasi parti ve çevreler tarafından gerçekleştirilen eyleme UİD-DER de destek verdi.
Eylem boyunca “Soma’yı Unutma Unutturma!”, “Soma’nın Hesabı Sorulacak!”, “Soma’dan İliç’e Hesap Sormaya!” sloganları atıldı.
Katliamın sorumlularının cezalandırılmadığı, ailelerin taleplerinin karşılanmadığı, adaletsizliklerle dolu on yıl geçtiği hatırlatılarak başlayan basın açıklamasında “Soma’da ve madencilik alanında en vahşi çalışma ve sömürü koşullarını yaratan, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini hiçe sayan, güvencesiz ve taşeron çalıştırmayı kural haline getiren iktidar ve sermaye bu katliamın sorumlularıdır” denildi.
TKİ’ye ait olan ve Soma Kömür AŞ tarafından işletilen madende iktidarın hesap vermekten kaçtığı, verilen sözlerin tutulmadığı, dönemin başbakanının katliamı “kader, fıtrat” sözleriyle açıkladığı, üst düzeyde kamu görevlilerinin ve TKİ’nin sorumluluğunun üzerinin örtüldüğü hatırlatıldı. Dava sürecinde de adaletsizliğin devam ettirildiğine dikkat çekilen açıklamada, madeni işleten ve katliamda sorumluluğu olan patronun 2019 yılının Nisan ayında, bir yıl sonra ise diğer sanıkların tahliye edildiği, davanın cezasızlıkla kapatıldığı ve patrona maden işletme yetkisinin geri verildiği ifade edildi.
Soma davasını yakından takip eden avukatlardan Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay’ın keyfi yargılamalarla tutsak edildikleri, iktidarın cezasızlık politikasının işçi katliamlarında esas sorumlu olan sermayedarları koruyup akladığı vurgulandı. İktidarın bu politikalarının sonucu olarak Ermenek’te, Şirvan’da, Amasra’da onlarca işçinin katledilmesine neden olan vahşi çalışma rejiminin “kader planı” denilerek savunulduğu hatırlatıldı. “13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’teki doğa ve işçi katliamıyla da yine sermaye ve iktidarın Soma’dan bu yana geçen on yılda hesap vermesi gereken katliamlar silsilesi artarak sürüyor” denildi.
Açıklama şu sözlerle sona erdi: “Adalet mücadelemiz aileler, avukatlar, emekçiler, ezilenler olarak sürüyor, sürecek. Soma’yı ne unuturuz, ne de unuttururuz. Katliamlar karşısında AKP-MHP iktidarının ve sermayenin cezasızlık çarkını kıracak, birleşik mücadeleyi büyüterek hesap soracağız.”
Yine İstanbul’da yapılan eylemlerden biri DİSK, TMMOB, KESK ve İTO tarafından Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi önünde düzenlendi. Burada konuşan KESK İstanbul Şubeler Platformu Sözcüsü Hüseyin Tosu, Soma katliamı için “Bu bir kader değil, fıtrat değil, bu işin doğasından kaynaklanan bir şey değil. Bu vahşi kapitalizmin kâr hırsının, sömürü hırsının bir sonucudur” dedi. İstanbul Tabip Odası adına konuşan Yasemin Demirci ise “Hiçbir işçinin canı sermayenin kâr hırsından daha kıymetsiz değildir. Failler yargılanana kadar bu tarihsel sorumluluk bizim omuzlarımızdadır” dedi.
Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi adına konuşan Mehmet Makar ise “13 Mayıs 2014’ten sonraki 10 yılda 747 madenciyi kaybettik, yani son 10 yılda iki tane Soma daha yaşadık! AKP iktidarında 22 yılda en az 2079 maden işçisi hayatını kaybetti. Şirketlerin bütün sorumlulukları madenlerde maden mühendislerine, depremlerde inşaat mühendislerine ve mimarlara yıkılarak şirketler bütün sorumluluklardan aklanmaya çalışılıyor” şeklinde konuştu. Makar, AKP iktidarı altındaki 22 yılda en az 100 tane Soma yaşandığını, 30 binin üzerinde işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini vurguladı.
Ortak basın metnini okuyan TMMOB İstanbul Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyfettin Avcı, şöyle konuştu: “Bu iktidarın Soma’da, Ermenek’te, Kozlu’da, Siirt’te, İliç’te, Tuzla’da, Aliağa’da, İstanbul Esentepe’de, Gayrettepe’de, Esenyurt’ta velhasıl tüm Türkiye’de işçilere reva gördüğü hayat açlık, sefalet, yokluk ve yoksulluktan ve hatta ölümden ibarettir. Bu iktidar emeğe düşman, doğaya düşman, insana düşmandır.” Devletin hak arayan işçinin karşısında, işçileri ölesiye sömüren sermaye sahiplerinin ise yanında konum aldığını belirten Avcı, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “İşyerlerinde, inşaatlarda, tersanelerde, ocaklarda madencinin canı için önlem alınırken devleti gördünüz mü? İşçiyi ölüme sürükleyen bürokratlardan, bakanlardan hesap soran bir devlet gördünüz mü? Soma’da devleti katliamdan hemen sonra gördük. Devlet erkânını korumak için gelen TOMA’ları, polis ordusunu gördük. Devleti Somalıya tekme atarken, küfrederken gördük. Geçtiğimiz yıllarda Soma katliamının mahkemesinde gördük. Peki, hükümet bu kadar önlemi işçiyi korumak için aldı mı? Almadı! Çünkü o günkü hükümet ve devamı olan bugünkü iktidar, saraylarını korumayı, servetlerini korumayı, hanlarını-hamamlarını korumayı biliyor. İşçiyi korumayı kendi işi saymıyor.”
Basın açıklamasında madenci ailelerinin avukatı, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın haksız yere tutukluluğunun sürdürüldüğü hatırlatıldı. İşçilerin mücadelesine omuz veren Atalay’ı tutuklayanların maden patronu Can Gürkan’ın serbest bırakılması için mahkeme heyetlerini değiştirdiği, patronun istediği şekilde işleyen bir yargı süreci yürütüldüğü aktarıldı. Basın açıklaması “Adalet arayan Soma’nın, Somalıların davası bizim davamızdır. Bir olacağız, tek yürek olacağız ve hesap soracağız! Anaların öfkesi, bir gün mutlaka katilleri boğacak! Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiç birimiz!” ifadeleriyle sonlandırıldı.
Arjantin’de 24 Saatlik Genel Grev
Uzaklara
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
Son Eklenenler
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....
- UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan bir engelli arkadaşımız, dünyada 1 milyar engelli olduğunu söyledi. Bu rakam 8 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 12,5’ine denk geliyor. Yani her 8 kişiden biri engelli! TÜİK verilerine göre de Türkiye’de en az 10 milyon...
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...