Buradasınız
Soma Patronunun Ar Damarı Çatladı
Soma’da 301 işçinin yaşamını kaybetmesinin ardından işçi aileleri Soma Holding’e tazminat davası açmaya başladılar. Açılan bir davada patron avukatlarının verdiği savunma, Soma Holding patronunun ar damarının çatladığını ve utanmazlıkta sınır tanımadığını gözler önüne seriyor. Utanmaz avukatlara göre 393 bin lira tazminat istenmesi “felaketi özlenir hale getirecek kadar çok”muş. Patron avukatları, şirket batarsa işçilerin tazminat alamayacağını söyleyerek mahkemeyi ve işçileri tehdit ettiler.
DHA’dan Taylan Yıldırım’ın haberine göre; “Soma’da geçen 13 Mayısta meydana gelen ve Türkiye‘yi yasa boğan maden faciasında ateş düşen 301 aileden biri de Balıkesir’in Savaştepe İlçesi’nde İsmail Değirmen’in evi oldu. Birlikte çalıştıkları kardeşi Erkan Değirmen’in servisi kaçırması üzerine o gün ocağa tek giren İsmail Değirmen, diğer işçi arkadaşlarıyla birlikte can verdi. Ailesi acı haberle yıkılırken, İsmail Değirmen Savaştepe’nin Karaoluk Köyü’nde toprağa verildi. Bu arada başlatılan adli soruşturmada, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik’in de bulunduğu 8 kişi tutuklandı.
Aile tazminat davası açtı
“Madende yaşamını yitiren işçilerden İsmail Değirmen’in eşi Gamze Değirmen, çocukları Yağmur ve Mehmet Han Değirmen adına, maden hukuku ve iş hukuku uzmanı olan avukat Ünal Demirtaş aracılığıyla Soma Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, TKİ Genel Müdürlüğü Ege Linyit İşletmesi Müessese Müdürlüğü ve madeni işleten Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. aleyhine 390 bin lirası manevi, gerisi maddi olmak üzere toplam 393 bin liralık tazminat davası açtı.
“Gamze Değirmenci için 150 bin, çocukları için ise 120’şer bin lira manevi ayrıca her biri için 1000’er lira maddi tazminat istenen dava dilekçesinde, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin üzerinde kayıtlı tüm gayrimenkullerinin, araçlarının, üçüncü kişilerdeki istihkaklarının (hak ediş) ve teminat mektuplarının, üçüncü kişilerin üzerine devrinin engellenmesi için ihtiyati tedbir konulması ve madende ölen İsmail Değirmen’in işe başladığı tarihten itibaren, davalı Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün işçisi olduğunun tespiti de istendi. Bunun üzerine Soma 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi de, soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin mallarına tedbir kararı koydu.
Suikast olabilirmiş
Madende can veren İsmail Değirmen’in eşi Gamze Değirmen, çocukları Yağmur ve Mehmet Han Değirmen adına avukat Ünal Demirtaş’ın, tazminat davası ile suç duyurusuna, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. avukatları, şirketi kusursuz gibi gösteren bir savunma yazısı gönderdi. Olayda şirketin kusurunun olmadığını, bir kusurunun olduğunun da ispatlanmadığını ileri süren şirket avukatları, bu nedenle şirkete yüklenecek bir kusur durumunun da bulunmadığına yer verdi. Olayın suikast sonucu bile olabileceğini öne süren avukatlar, kazayla ilgili soruşturmanın da devam ettiğini hatırlatarak, tedbir kararı için soruşturmanın bitmesinin beklenmesi gerektiğini savundu.
İstenen para felaketi özenir kılacak kadar
“Soma Kömür İşletmeri A.Ş.’nin avukatları, İsmail Değirmen’in eşi ve çocukları için istenen 393 bin TL tazminat tutarının fazla olduğunu da savunarak, “Davacı tarafın sadece manevi tazminat olarak talep ettiği tutar, ‘felaketi özlenir hale getirebilecek’ niteliktedir. Ayrıca bu ailenin istediği gibi mahkemenin her aile için 400 bin TL üzerinden tazminat hesaplaması durumunda, şirket 120 milyon 400 bin TL gibi ‘uçuk’ bir tazminat tutarıyla karşı karşıya kalacaktır’ görüşünü dile getirdi. Avukatlar, tedbirin kalmaması durumunda ise şirketin iflas edeceğini, 6 bin işçinin işsiz kalacağı gibi tazminat hakkı elde eden kişilerin de bu paralarını, şirketten tahsil edemeyeceğini ileri sürdü. Mahkemenin bu başvuruyu önümüzdeki günlerde görüşerek karar vereceğini açıkladı.
Avukat Demirtaş: Mücadelemiz sürecek
“İsmail Değirmen’in ailesi adına davayı takip eden avukat Ünal Demirtaş, şirketin savunmasında adeta aba altında soba gösterdiğini dile getirdi. Demirtaş, ‘Uzun ve zorlu bir hukuk mücadelesinin başındayız. Davalılara karşı hukuk mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Yerel mahkemelerden sonuç alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gidebilecek bir süreci devam ettireceğiz’ dedi.”
Somalı Madencilerin Anısına
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...