Buradasınız
Suruç Katliamı Tüm Türkiye’de Protesto Edildi

20 Temmuzda, Urfa’nın Suruç ilçesinde, onlarca gencin hayatını kaybettiği, yüzden fazla gencin yaralandığı bir katliam gerçekleştirildi. “Kobanê’yi beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz” şiarıyla yürüttükleri proje için Kobanê’ye geçmek isteyen sosyalist gençler; oyuncaklar, çocuk bezleri ve fidanlarla Suruç’a doğru yola çıktılar. Kobanê’ye geçmelerinin engellenmesini protesto etmek için Suruç’ta bir basın açıklaması gerçekleştirmek isteyen çoğunluğu Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi gençler, Amara Kültür Merkezi’nde toplandılar. Basın açıklamasının sonlarına doğru patlatılan bomba sonucu 32 kişi hayatını kaybetti. Ölü sayısının her geçen saat arttığı bu vahşi saldırı sonucunda, çoğu ağır olmak üzere 100’den fazla kişi de yaralandı. Meydana gelen bu katliama yönelik Türkiye’nin pek çok ilinde protesto gösterileri düzenlendi. On binlerce insanın katıldığı bu protesto gösterilerinde katliam lanetlendi, hesabının sorulacağı vurgulandı. İşçilerin birliğini ve halkların kardeşliğini savunan UİD-DER de, bu protesto yürüyüşlerine katılarak katliamı lanetledi.
Türkiye’nin dört bir tarafında ortaya konan haklı öfke, dökülen kanların yerde kalmayacağını, gözyaşlarının dineceğini, zulmün biteceğini, bir gün elbet zalimlerin hesap vereceğini gösteriyor. Kürt halkı ile dayanışma içinde olan sosyalistlere, emekçilere, emperyalist savaş karşıtlarına yönelik bu katliamın hesabı sorulacak. Ortadoğu’da egemen güç olmak isteyen, Suriye rejimini devirmek amacıyla İŞID gibi vahşet odaklarını desteklemekten geri durmayan AKP hükümeti de hesap vermelidir. İnsanlığa kan ve gözyaşından başka bir şey vermeyen kapitalizm döktüğü kanda boğulacak. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Hesabını soracağız.İstanbul
İstanbul’da gerçekleştirilen eylem, saat 19.00’da Taksim Tünel’den Galatasaray Lisesi önüne yürüyüşle başladı. Hunharca gerçekleştirilen katliamı lanetlemek için toplanan on binlerce kişi “Katliamcı IŞİD Çeteleri Yenilecek, Direnen Halklar Kazanacak!” pankartı arkasında yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca on binler “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Katil IŞİD, İşbirlikçi AKP”, “Katil Devlet Hesap Verecek!” sloganlarını haykırdı. Galatasaray Lisesi önüne gelindiğinde katledilen gençler için saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından kitle sloganlar eşliğinde oturma eylemi yaparak bekleyişini sürdürdü. Oturma eyleminin ardından ESP Parti Meclisi Üyesi Suat Çorlu basın açıklamasını okudu. Çorlu, Diyarbakır’da HDP seçim mitingini kana bulayanlar, Reyhanlı katliamını gerçekleştirenler, Adana ve Mersin’de HDP binalarını bombalayanlar her kimse, Suruç katliamının faillerinin de onlar olduğunu söyledi. Yıllardır IŞİD’e kol kanat geren, silah, bomba, teçhizat göndererek onu besleyip büyüten AKP hükümetinin katliamdan birinci dereceden sorumlu olduğunu belirten Çorlu, katliamın MİT-Kontrgerilla-IŞİD işbirliğiyle gerçekleştirildiğini söyledi. Çorlu, sınıra on binlerce asker yığarak sözde güvenlik önlemi alan devletin, Suruç’ta elini kolunu sallayarak bomba patlatılmasının hesabını vermek zorunda olduğunu ifade etti. Çorlu sözlerini barış, özgürlük ve demokrasi güçlerinin faşizme ve IŞİD’e karşı yürüttüğü mücadelenin başarıya ulaşacağından emin olduğunu söyleyerek tamamladı. Basın açıklamasının ardından SGDF üyesi Özgür Bedel yaşanan katliamın gerçek sorumlusunun tüm mekanizmalarıyla sermaye devleti olduğunu belirtti. Bedel, katliamda kaybedilenlerin bıraktığı yerden mücadeleyi daha ileri taşıyacaklarını söyledi. Bedel’in konuşmasının ardından eyleme katılan demokratik kitle örgütü temsilcileri dayanışma konuşmaları yaptı.
Yapılan konuşmaların ardından kitlenin dağıldığı sırada polis plastik mermi, biber gazı ve tazyikli suyla kitleye vahşice saldırdı. 30’dan fazla insanın ölümünün acısını hisseden, barış ve halkların kardeşliği şiarını yükselten insanların bir araya gelmesine tahammül edemeyen devlet, gerçekleştirdiği polis saldırısıyla Suruç katliamında safının neresi olduğunu açıkça ilan etmiş oldu.Adana
Adana’da saat 18.00’da İnönü Parkı’nda toplanmaya başlayan kitle buradan Atatürk Parkı’na doğru yürüyüşe geçti. Kitle, “Katil IŞİD, İşbirlikçi AKP”, “Suruç’un Hesabı Sorulacak”, “Anaların Gözyaşı Katilleri Boğacak” “Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganlarıyla “IŞİD çeteleri yenilecek, Direnen halklar kazanacak” pankartının arkasında Atatürk Parkı’na geldi. Burada Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nin yaptığı ortak basın açıklaması okundu. Açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Bu saldırılar sadece Kürt halkına, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi gençlere yönelik değil tüm halklara, insanlığa, yaşam hakkına yönelik saldırılardır. Bu saldırılar barışa adalete, özgürlüğe yapılmış saldırılardır. Bu saldırılardan ‘PYD, IŞİD’ten daha tehlikelidir’ diyen siyasal iktidar olan AKP de sorumludur.” Açıklamanın ardından 10 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.
Ankara
Ankara ESP İl Başkanlığı önünde toplanan binlerce kişi buradan AKP il başkanlığına yürüdü. Yürüyüş sırasında sık sık “Katil IŞİD İşbirlikçi AKP”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Faşizmi Döktüğü Kanda Boğacağız” sloganları atıldı.
AKP binası önünde yapılan basın açıklamasını ESP Parti Meclisi üyesi Ali Haydar Akdeniz gerçekleştirdi. Açıklamada şu sözlere yer verildi: “Bu, sosyalist gençlere, ezilenin yanında olanlara, hayatı kurmak isteyenlere yapılan ilk saldırı değildir. Rojava devrimini boğmak için DAİŞ çetelerini besleyenler, ‘Kobanê düştü düşecek’ diyenler bugün de DAİŞ çetelerinin bozguna uğratıldığı Kobanê’ye yeniden inşaya gitmek isteyen gençleri katletmiştir. Devletin eli kanlıdır. Kadınların, çocukların, gençlerin, emekçilerin, ezilenlerin ve ezilenlerin yanındaki herkesin kanıyla bulanmıştır. Her seferinde canice saldırdıkları bizler, onlara inat, onların zalimliklerine inat buradayız. Bilmezler ki bizler bin ölür, bin doğarız.”
Basın açıklamasından sonra HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder bir konuşma yaptı. Önder şunları söyledi: “Aslında katili de tanıyoruz katledilenleri de tanıyoruz. Katledilenler bizim, mazlumların, mağdurların, ezilen halkların, emekçilerin, kadının, geleceksizleştirilen, lümpenleştirilmeye çalışılan gençliğin her daim yanı başında duran insanlar. Katledenler çok açık. Burada esas olarak hedeflenen insanlığın 2. Dünya Savaşından beri neredeyse unuttuğu enternasyonalist dayanışmanın vücut bulmasıdır. Esas yöneldikleri ve esas tahammül edemedikleri şey budur. Çünkü zulmün kaleleri ne kadar sağlam olursa olsun, ne kadar görkemli gözükürse gözüksün dayanışma karşısında hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Bunun için 31 canımıza kıydılar. Binlerce cana kıymakta bir an tereddüt etmedikleri gibi. Eğer biz Türkiye halkları, devrimcileri, emekçileri yan yana durmazsak yüz binlercesini daha katletmeye bir an tereddüt etmeyecekleri gibi.” Önder, sözlerine “Yaşasın Devrim, Yaşasın Sosyalizm, Yaşasın Halkların Kardeşliği” şiarıyla son verdi.
Önder’in ardından CHP Ankara Milletvekili Murat Emir ve HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş da birer konuşma yaptılar. Konuşmalarda katliamda AKP’nin rolüne değinildi ve bu yapılanların hesabının sorulacağı ifade edildi. Eylemin ardından kitle sloganlarla tekrar ESP Ankara İl Başkanlığına yürüdü. Burada Ankara Sosyalist Gençlik Derneği Eş Başkanının yaptığı teşekkür konuşmasının ardından eylem sona erdi.
Gebze
Gebze’de saat 19.00’da Moda Giyim önünde toplanan kitle; “Katil IŞİD, İşbirlikçi AKP”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganları eşliğinde Gebze Kent Meydanı’na yürüdü. Kent Meydanı’na ulaşan kitle, katliamda hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşunun ardından basın açıklaması yapıldı. Açıklamada şu sözlere yer verildi: “Bu saldırıyı gerçekleştirenler Kobanê devrimini ezmek ve boğmak isteyen IŞİD çeteleri ve onunla işbirliği içerisinde olan AKP iktidarıdır. Kobanê düşmanlarıdır. Barış ve özgürlüğü ezmek isteyen IŞİD barbarlığıdır. Bu katliam MİT-Kontrgerilla-IŞİD barbarlığı marifetiyle gerçekleştirilmiştir. Sosyalist gençlere dönük bu barbarca ve hunharca vahşeti şiddetle lanetliyoruz. Katliamı gerçekleştirenlerin, planlayanların açığa çıkarılmasını talep ediyoruz.” Basın açıklamasından sonra oturma eylemi yapıldı. Oturma eyleminin ardından sloganlar eşliğinde eylem sona erdi.
İşte “Özgür” Dünya!
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın yüzde 16’lık sefalet zammı dayatmasına karşı 26 Haziranda Türkiye genelinde yarım gün iş bıraktı. Türkiye Sağlık-İş Sendikasına...
- İspanya’nın güneyinde bulunan sanayi kenti Cadiz’de yaklaşık 30 bin metal işçisi grevde. 18-19 Haziranda 2 günlük grevlerinin ardından talepleri karşılanmayan işçiler 23 Hazirandan bu yana süresiz grevdeler. CCOO ve UGT sendikalarına üye işçiler,...
- Gençlik dönemi, insan hayatının en heyecanlı, en meraklı ve en enerjik zamanlarıdır derler. Bu yönleriyle gençlik bir nehre benzetilebilir; coşkulu, yönünü arayan, bazen de önüne çıkan taşlara çarpa çarpa yolunu bulan… Bazen hızlı, bazen yavaş akar...
- Yozgat Sorgun’da, 71 yaşındaki Selami Şimşek dede, çalıştığı inşaatın 6. katından düşerek yaşamını yitirdi. Akla ilk şu soru geliyor: “71 yaşındaki bir dedenin evinde torununu sevmek yerine, ne işi var inşaatın 6. katında?”
- Umutlarım, hayallerim, sevdalarım Sığmıyor ceketimin cebine Bunca zamandır ket vurulmuş umutlarıma Bunca zamandır kafeste tutulmuş ruhum, nefesim, aklım Sığar mı bu düzene gencim, yaşlım