Buradasınız
“Tamam” Artık, Yeter!
Bağcılar’dan bir işçi
Hayat en iyi öğretmendir derler ya gerçekten de öyledir. Bazı şeyler yaşanmadan anlaşılmaz, kavranamaz. İşini yaptığımız bir müşterimle her karşılaştığımda mutlaka siyasetten konu açılır, kıran kırana bir tartışma yapardık. Hüseyin abimiz sağ olsun her durumda iktidarı savunur toz kondurmazdı. Ne dersem diyeyim, hangi noktadan yaklaşırsam yaklaşayım “ama öyle ama böyle” diyerek gerçekleri kabul etmezdi. Son altı aydır yaklaşımlarında değişiklikler olmaya başlamıştı. Artık eskisi gibi iktidarı fanatikçe savunmuyordu. Çünkü işleri kötüye gitmeye başlamıştı.
Hafriyat işi yaptıklarından dolayı yük taşıyan kamyonlara ha bire fazla yük taşıdıkları gerekçesiyle ceza kesiliyordu. Oysa havaalanı inşaatını yapan Cengiz Kolin’e ait kamyonlar şehirde trafiği altüst etmelerine, terör estirmelerine rağmen bunlara ceza kesilmiyordu. Ben de “madem öyle niye sana kesiliyor da onlara kesilmiyor?” diye soruyordum. Tabii bu noktalarda pek sesi çıkmıyordu. Sonrasında işleri daha kötüye gitti ve bu abimiz artık iş yapamaz hale geldi, yani bir anlamda iflas etti. Geçenlerde oğlu ile sohbet ettik. Oğlu “abi bıktım artık nedir bu ya? Eve gidiyorum açıyorum televizyonu A Haber var. Hiçbir sıkıntı yok, her şey güllük gülistanlık. Ya iyi de madem her şey bu kadar güzel o zaman biz niye iflas ettik. Bunlar bizle dalga geçiyor ya. Yok abi bu defa tövbe oy vermeyeceğim bunlara. Abi biliyorsun biz AKP’liyiz, çevremiz de öyle. Bizim çevrenin inan yüzde kırkı bıkmış durumda, kimsenin bunlara inancı kalmadı” dedi. Ben de tek adam rejimine neden hayır dememiz gerektiğinin altını çizip, sakın ola sandığa gittiğinde “Nalet olsun bu defacık da AKP’ye vereyim” deme diye bir kez daha tembihledim. Babasını göremediğim için “peki baban ne diyor?” diye sorudum. O da “Sorma abi babam bile artık lanet ediyor bunlara, bitirdi bu adamlar bizi diyor” dedi.
İktidarın sicili epey kabarık. Bu kötü sicil işçilerin iş cinayetlerinde katledilmesiyle başlayıp diğer alanlara doğru uzuyor. Çocukların nasıl istismar edildiğini, kadının nasıl kör şiddetin hedefi haline getirildiğini biliyoruz. Artık bu kabarık sicil “yol yaptık, köprü yaptık” söylemini kaldırmıyor. Hele “yerli ve milli” söylemini hiç kaldırmıyor. Yalan haberlerle insanları kandırmaya çalışanlar, gerçekte yolun sonuna gelmiş durumdalar. İktidarın “AK” yalanları hayatın gerçeklerine toslamış durumda. Yolun sonu “TAMAM ARTIK, YETER” tabelasını gösteriyor.
Lüks İçinde Fakir Edebiyatı
Flormar Direnişi Dayanışmayla Kazanacak!
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...