Buradasınız
Tarım İşçileri, Devrilen Traktörler, Market Rafları
Adana’dan emekli bir işçi
İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi kısacık haber konusu oldular gazetelere ve tıpkı kendilerinden önce trafik kazasında hayatını kaybeden yüzlerce mevsimlik işçi gibi sessizce göçüp gittiler acımasızların hüküm sürdüğü bu dünyadan.
Sabahın kör karanlığında yollara düşer tarım işçileri... Güneşin altındaki çalışma saatlerini azaltmak için gün doğmadan başlarlar işe. Sıcakta maskesiz, eldivensiz, bazen şapkasız çalışırlar. Aşırı sıcaktan su kaybı, güneş çarpması, tarım kimyasallarından zehirlenmeler, kusmalar yaşarlar. Zordur tarım işçisi olmak. Eğer kazma ve çapa yapıyorsan el ve ayaklarında yaralanmalar olur. Tarlalarda ya da bahçelerde ürün topluyorsan sürekli eğilmekten, ağır yük taşımaktan bel ağrıları yaşarsın, fıtık olursun. Çalışırken ya da yemek molasında dinlenirken akrep ya da yılan sokabilir. Tuvalet ihtiyacı başlı başına bir sorundur. Yakınlarda ev, cami falan yoksa başının çaresine bakmak zorundasındır. En acımasız olanı da trafik kazası adı altında iş cinayetine kurban gidebilir, hayatını doyasıya yaşayamadan göçüp gidersin bu dünyadan, Esmanur ve Elif gibi.
Mevsimlik tarım işçileri, bir tarlanın ya da bahçenin etrafında derme çatma, yan yana yapılmış evlerde yaşarlar. Bu evlerin yanında traktörün taşıdığı bir su tankeri ve evleri gibi yine derme çatma yapılmış bir de tuvalet bulunur. Genellikle çalışmaya gelen aileler Kürt illerinden topluca gelmişlerdir. Çapalama, ot yolma, toplama işlerinin tüm yükü bu ailelerin omuzlarındadır. Ne sigortaları ne de güvenceleri vardır. Kahırla, alın teriyle, kimi zaman da can pahasına toplanan meyveler, sebzeler üç kuruşa tüccarlara satılır. Tarladan kentlerdeki marketlere, manavlara gelene kadar da iyice pahalanır. Onlarla aynı kaderi paylaşan, yoksullukla boğuşan, ağır koşullarda aşırı ve güvencesiz çalışmaya, iş kazalarına maruz kalan kentlerdeki işçiler o ürünleri satın alırken zorlanırlar. İşçiler bunları yaşarken patronlar ise zenginleşmeye devam ederler.
İşte böyle adaletsiz bir düzendir yaşadığımız. İşe giderken traktör devrilir ölürüz, en ilkel koşullarda yaşayıp tarlalardan, bahçelerden ürün toplarız, ellerimizle topladığımız ürünleri satın alacak parayı dahi kazanamayız. Köylerden kentlere milyonlarca emekçi olarak en temel ihtiyaçlarımızı karşılayamazken alın terimizle patronların zenginliğine zenginlik katmaya devam ederiz. Peki teknolojinin bu kadar ilerlediği bir zamanda bu yaşadıklarımız normal mi? Hayır değil. Gerçek şu ki içinde bulunduğumuz teknoloji çağında hâlâ traktörler devriliyor ve işçiler ölüyorsa, el ele verip devirmemiz gereken çarkı bozuk bir düzen var demektir.
- Konserve Yapmak Çözüm mü?
- “Çocuklarınız Zekiyse Bile İş Bulamaz!”
- Avrupa Bizi Kıskanırken Market Raflarına Ne Oldu?
- Biri Yıllık İzin mi Dedi!
- Annelerin Acıları Bize Ne Anlatıyor?
- Borsa’da Sadece Para mı Kaybedilir?
- Tatlı Meyve, Acı Reçete
- Bu Ülkenin Gündeminde Ne Var?
- Su Tasarrufu Çözüm mü?
- Haksızlığın Karşısında UİD-DER Var
- “Burada Ne İşiniz Var, Gidin Evinizde Dinlenin”
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Bize Yokluk, Milletvekillerine Bolluk
- Bandın Hızı mı İşçilerin Birliği mi?
- Tarım İşçileri, Devrilen Traktörler, Market Rafları
- Yoğun Bakım Tavanı Çöktü, Kaza Değil Cinayet!
- Bu Düzen İnsana da Canlılara da Değer Vermez
- Bir Kuş Konar, Bir Kuş Yer…
- Bu Kadarı Olmaz Demeyelim!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
Son Eklenenler
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık, NotaBene yayınlarından çıkan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı vesilesiyle 22 Eylülde UİD-DER’in konuğu oldu, kitap üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirildi. Ortadoğu ve...
- Patronlar işçi sınıfının sahip olduğu en küçük hak kırıntılarını bile yok edip kölelik koşullarını dayatıyor. Saldırıların dozu artıp kapsamı genişledikçe çok daha fazla sayıda işçi sorunlarına çözüm aramaya, birlik olma ve sendikalaşma yolunu...
- Havalar artık soğumaya başladı. Kara kış yavaş yavaş kapımıza doğru geliyor. Kış demek doğalgaz, gıda, elektrik, ulaşım, sağlık derken masraflarımızın katlanması demektir. Bu zorlukları birazcık azaltmak için her evde kışa küçük hazırlıklar...
- Sağlık çalışanları, 10 Ekimde aile hekimlerini ve sağlık çalışanlarını kapsayan sözleşme ve ödeme yönetmeliği taslağına tepki göstermek için bir araya geldiler. SES İstanbul Şubeleri, İstanbul Tabip Odası, İSTAHED, Birlik ve Dayanışma Sendikası,...
- İstanbul Çatalca’da Polonez işçilerinin haklı mücadelesi sürüyor. İşçiler ellerinden alınmak istenen hakları için direniyor ama karşılarında polisi buluyorlar. Polisi, emniyet müdürü, müftüsü yine patrona hizmet ediyor, kimin yanında olduklarını...
- 10 Ekim 2015 tarihinde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ile çeşitli emek örgütleri ile on binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla gerçekleşen “Emek, Barış ve Demokrasi” mitinginde IŞİD tarafından tertiplenen saldırı sonucu 104 insanımızı kaybettik, yüzlerce...
- 10 Ekim 2015 tarihinde sendikalar, meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri tarafından Ankara’da düzenlenen barış mitingine IŞİD’in bombalı saldırısı sonucu hayatını kaybedenler, katliamın 9. yılında anıldı. Ankara’da 10 Ekim Barış Derneğinin...
- İşçi ve emekçiler olarak zorlu günlerden geçiyoruz. Fakat tabiri caizse bunlar daha iyi günlerimiz. Türkiye ve dünyadaki gidişat içine itildiğimiz sorunlar yumağının büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Mesela İsrail’in tüm dünyanın gözleri önünde...
- Enflasyon karşısında eriyen ücretlere yapılan zamların sınırlanması, emeklilik yaşının ve prim gün sayısının yükseltilmesi, iş güvencesinin ve kıdem tazminatının ortadan kaldırılması… Bunlar, Türkiye’yi yöneten rejimin orta vadeli programında yer...
- DİSK, 9 Ekimde Genel Merkez binasında düzenlediği basın açıklamasında Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasını ve sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti. Açıklamayı DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptı. Sendikalaşan...
- Çerkezköy’de bulunan Elba Bant fabrikasında grev devam ediyor. Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 25 Eylülde grev demişlerdi. UİD-DER’li işçiler 6 Ekimde grevci işçilere bir dayanışma...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail devletinin Filistin’de yürüttüğü savaş ve katliam büyüyerek devam ediyor. Savaşın alevleri Lübnan’a da sıçradı. İsrail ve diğer emperyalist devletlerin niyeti bu alevleri daha da büyütmek, Ortadoğu’da yoksul...
- Anladık ki korkacak bir şey yokmuş. Bize zaten en kötüsünü layık görmüşler. Sosyal hak yok, maaş ortalamamız asgari ücretin bin-iki bin lira üstü. Bize bunu layık görenler bu paralarla bir hafta yaşayamaz. Şimdi grevdeyiz, hiç pişman değiliz.