Buradasınız
Tarım Politikalarının Hayatımıza Yansımaları
Ankara’dan bir işçi
İçinden geçtiğimiz ekonomik krizin yansımalarından biri de market ve pazardaki meyve-sebze fiyatlarındaki artış. Artık günlük olarak artan fiyatlara alışmaya başladık. Tüketicinin zararda olduğu aşikâr ama sanmayalım ki bu yüksek fiyatlardan kazançlı çıkan küçük üreticidir. Bununla ilgili yaşadığım bir örneği paylaşmak isterim sizinle.
Tatil için Antalya’nın şirin bir kasabasına gitmiştik. Sebze ve meyve ihtiyacımız için market ve bakkalları gezerken her meyve ve sebzenin bulunmadığını, olanın da büyük şehirlerdeki gibi çok pahalı olduğunu gördük. Doğrusu bazı ilçeleri adeta sera denizi olan bir şehirde, aradığımız sebzeyi bulamayacağımız aklımıza gelmezdi. Durum öyle bir raddeye vardı ki artık fiyatı ne kadar olursa olsun sebze almak istiyorduk ama bulamıyorduk. Bir gün doğa yürüyüşü dönüşünde gözümüz havalandırılmak için açılmış sera pencerelerinden içeriye takıldı. İçeride şeklen patlıcan olan ama rengi ve görüntüsü itibariyle bir şeye benzetemediğimiz sebzeler gördük. Biraz ilerlediğimizde göz göze geldiğimiz bir teyze, evinin bahçesinden bize seslenerek nar suyu almak isteyip istemediğimizi sordu. Zaten çok yorulmuştuk ve reddedemeyeceğimiz bir teklifti bu. Bahçesindeki sandalyelere oturup nar sularını getirmesini bekledik. Beklerken oğlu ve torunlarıyla sohbet etmeye başladık. Tabi aklımızdaki ilk soru seralarda gördüğümüz kahverengi patlıcanlar oldu. Abi, oradaki seraların kendilerinin geçim kaynağı olduğunu ama ürünleri toplatma maliyeti kazanacaklarından çok daha fazla olduğu için çürümeye bıraktıklarını ve geçimlerini nar suyu satışıyla sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Gerçekten de yöredeki birçok ev yoldan geçenlere nar suyu satmak için yarış halindeydi. Biz bunun üzerine marketlerde istediğimiz sebzelerin çoğunu bulamadığımızı, bulabildiklerimizin de çok pahalı olduğunu söyledik. Üretim maliyetlerinin çok yüksek olduğunu, masrafları karşılayamadıklarını, bu durumun yıllardır yaptıkları seracılığı bırakmalarına sebep olacağını, birçok çiftçi ve seracının da aynı durumda olduğunu söyledi abimiz. “Buraların eski tadı kalmadı” diye de ekledi.
Biliyoruz ki bu yaşananlar yalnızca Antalya’yla sınırlı değil. Bugün, küçük üretici ürününü daha ucuza satmak zorunda kalırken tüketici ise daha pahalıya alıyor. Mesela geçen yıl Temmuz ayında tarla fiyatı 0,83 kuruş olan kuru soğanın, bu yıl tarla fiyatı 0,75 kuruşa düşmüş. Ama aynı kuru soğan geçen yıl temmuz ayında rafta 1,785 liraya satılırken, bu yıl 2,08 liraya satılmış. Bundan dolayı bir tarafta ürünü para etmediği için aç kalan ve borç batağına, intihara sürüklenen tarım emekçileri, diğer tarafta ise çocuklarını doyuramadığı için intihara sürüklenen emekçiler var. İşte içinden geçtiğimiz sürecin gariplikleri ve çelişkileri… Bu çelişkilerin sebebi ise kapitalist sistem ve bu sistemde insanların en temel ihtiyacı olan gıda üretiminin bile kâr amacıyla yapılmasıdır. Tam da bu nedenle, zarar ettiği için ürüne uzanamayan çiftçinin eli ile alım gücü olmadığı için marketlerdeki ürünlere uzanamayan işçinin eli birbirine uzanmalı, kenetlenip yumruk olup bizi bu hale getiren kapitalist sistemi hedef almalıdır.
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- DİSK 17. Genel Kurulu Gerçekleştirildi
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- 6 Şubat Depremlerinde Hayatını Kaybedenler Sarıgazi’de Anıldı
- Mersin Emek ve Demokrasi Platformu: “Can Atalay Seçilmiş Milletvekilidir!”
- Can Atalay Şahsında Hedef İşçi ve Emekçilerdir
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...