Buradasınız
TEGA Patronunun Yasadışı Uygulamaları Devam Ediyor
Ankara’dan UİD-DER üyesi bir işçi
Ankara Sincan Organize Sanayi bölgesinde, Tega Mühendislikte 7 Şubat günü başlayan grev 4 ayı aşkın süredir devam ediyor. Tega grevi süresince yaşananlar, ‘80 sonrası işçi sınıfının elinden alınan hakların, patronlar sınıfının işçiyi azgın sömürüsünde elini nasıl rahatlattığının pek çok örneğini gösterdi.
Tega işçisi ilk toplu sözleşme sürecinde anlaşma sağlanamaması sonucu greve çıktı ve grevin 3. gününden itibaren işveren fabrikada yasadışı işçi çalıştırmaya başladı. İşçiler bunun üzerine aynı gün fabrika önünde toplanıp bu durumu protesto ettiler. Patronun yaptığı yasadışı uygulamaya rağmen, fabrika önünde toplanan işçiler jandarma tarafından gözaltına alındı ve haklarında yasal işlem başlatıldı. Greve çıkmış bir işyerinde işçi çalıştıran işveren değil, onuruyla, hak arama mücadelesi vermek, emeğine, ekmeğine sahip çıkmak için greve çıkmış olan işçiler TC mahkemelerinde yargılanmaya başladılar.
Bundan sonra gelişen süreçte işveren yasalara aykırı olmasına rağmen grevdeki 71 işçiyi işten attı. Açılan davalar sonucu kazanılmış olan “işçilerin greve çıkmadan önce çalıştığı günler için hak ettiği ücretleri” ödemedi. Grevdeki işçilerle tek tek görüşmeler yapmaya çalışarak, aileleriyle görüşerek, telefonlarına mesaj çekerek, maaşların yattığı banka aracılığıyla maddi olarak sıkıştırarak, moral bozukluğu yaratmaya çalıştı. Sincan Organize Sanayi bölgesinde, Tega işçilerinin çok yüksek oranlarda ücret artışı istedikleri, kendisini zor durumda bıraktıkları, makinelere zarar verdikleri gibi yalan haberler yaydı. İşverenin bu girişimleri Birleşik Metal-İş sendikası tarafından tespit edildi ve çeşitli yasal mercilere suç duyurusunda bulunuldu. Fakat defalarca yapılan başvurulara hiçbir cevap gelmedi.
Birleşik Metal-İş sendikası “fabrikada yasadışı işçi çalıştırıldığının” tespiti için kaymakamlıktan fabrika önüne bir gözlemci göndermesini istemişti. Bu başvurunun da dikkate alınmaması sonucu, Birleşik Metal-İş sendikası Anadolu şubesinin çağrısı üzerine 30 Mayıs günü, grevdeki Tega işçilerinin, DİSK Ankara bölge temsilciliklerinin, SES, EĞİTİM-SEN, KESK, UİD-DER ve çeşitli parti ve derneklerin katılımıyla basın açıklaması yapmak için kaymakamlık önünde toplanıldı. Polisin kaymakamlık önünde basın açıklaması yapılmasına izin vermemesi sonucu kaymakamlık önünden Lale Meydanına kadar alkışlar ve sloganlarla yüründü. Lale Meydanında Birleşik Metal-İş Sendikası genel başkanı, işverenin saldırılarını ve yetkili mercilerin yaşananlara kayıtsız kaldığını anlatan bir konuşma yaptı. Başkanın konuşmasından sonra eylem alkışlar ve sloganlarla sonlandırıldı.
Tega grevinde yaşananlar, hak arama mücadelesi veren tüm işçilerin hiç de uzak olmadığı şeyler. İşyerlerimizde, fabrikalarımızda giriştiğimiz en küçük bir örgütlenme çabası, işverenin kulağına gittiğinde hiçbir gerekçe gösterilmeden ya da sudan sebeplerle işten çıkarılıyoruz. Tega grevi sürecinde yaşanılanlar bize asıl gerçeği tekrar hatırlatmalı; Türkiye’de işçi sınıfı örgütlenmesi, sendikalı olarak çalışma, sendikal mücadele verme ve grev hakkının kullanılması 12 Eylül anayasasıyla neredeyse imkânsız hale getirilmiştir. Bugün grev dendiğinde işçiler genellikle ücret sorununu düşünüyorlar. Fakat grev çok çeşitli anlamlarda kavranmalıdır. Geçmişte Türkiye’de de siyasal grevler, hak grevleri, dayanışma grevleri vb. tarzda grevler yapılmış ve ciddi başarılar elde edilmiştir. Fakat bugün birçok işkolunda greve çıkılmasının bile yasak olduğu, sendikal mücadelede yüksek barajlar uygulandığı bir ortamda, var olan hakların uygulanmasında bile işçi sınıfının önünde pek çok engel vardır. Böyle bir zamanda işçi sınıfı, mücadelesini ekonomik mücadele ile sınırlandırmamalı, mevcut yasaları değiştirmek için de mücadele vermelidir.
Tega işvereni işçilere saldırırken sermaye yanlısı yasalardan güç almaktadır. Bugün yasalarda grev sürecinde, işçilerin grevdeki işletmelere mal giriş-çıkışını önleme hakkı yoktur. Patronlar grevdeki fabrikada taşeron işçi çalıştırabilmektedir. Örgütlenme, direniş ve grev süreçlerinde bu tür durumlarla karşı karşıya kalmamak için yapılması gereken, sınıf hareketini ileri taşımaktır. Sendikal örgütlenme, grev ve toplu sözleşme ve iş yasalarının değiştirilmesi için mücadele edilmelidir. Yani mücadele siyasal boyutlara taşınmalıdır.
Bugün patronlar sınıfının pek çok konuda işçilere göre avantajlı olduğu ortada olan bir gerçektir. Ama bu durumu tersine çevirecek güç işçi sınıfının birliğinde, cesaretinde ve onu ezene karşı biriktirdiği öfkesindedir. Yeter ki örgütlenip bunun farkına varsın. Tega işvereninin de, diğer tüm patronların da bu yaptıklarının hesabını sormak, biz işçilerin ellerinde. Bu hesabı soracak bizden başka bir güç de yok.
Sendikal, siyasal tüm yasaklara karşı örgütlen, örgütle, mücadele et!
Sendikana Sahip Çık, Denetle!
Kent Gıda’da İşten Atmalar Başladı
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
- Polonez İşçileri Baskılara Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor!
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grev Ateşi Büyüyor: Grid Solutions ve Schneider Elektrik de Grevde!
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Hitachi Energy’nin 4 Fabrikasında Grev Başladı
- Aile Hekimleri Grevde
- Çayırhan Maden ve Enerji İşçilerinin Eylemi Sona Erdi
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Çayırhan Maden İşçileri: “Biz Çocuklarımızın Geleceği İçin Mücadele Ediyoruz”
- SASA İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- UİD-DER’den Atakaş Çelik İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...