Buradasınız
Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
Gebze’den bir petrokimya işçisi
Binlerce yıl evvel insanlar doğa karşısında güçsüzdü, doğaya hükmedebilecek araçları yoktu. Karınlarını doyurmak, vahşi doğadan, soğuktan, sıcaktan, tehlikelerden korunmak için çok çaba sarf etmeleri gerekiyordu. Avlanırken vahşi hayvanlara yem olmak, meyve toplarken uçurumdan aşağı yuvarlanmak işten bile değildi. Aradan bin yıllar geçti. Günümüzde teknoloji öylesine gelişmiş durumdaki dünyayı bir günde boydan boya dolaşmak, uzaya seyahat etmek, evrene uydular göndermek, okyanuslar altında keşiflere çıkmak, haftalar içinde gökdelenler yükseltmek, dünyanın öbür ucundaki insanlarla görüntülü konuşmak, her an iletişim halinde olmak, denizlerin altına tüneller, petrol boruları döşemek, atomların fotoğrafını çekmek mümkün. Yapay zekâya film senaryosu yazdırmak, o filmlerin setlerinde özel kostümler giydirilmiş oyuncuları dakikalarca yangın ortasında tutmak ve onları oradan en küçük bir yara bile almadan çıkarmak mümkün… Gelgelelim, bu baş döndürücü teknolojik ilerlemeler çağında işçiler ekmeklerini kazanmak için gittikleri işyerlerinde ölmeye devam ediyorlar.
Fabrikalarda, tersanelerde, madenlerde, santrallerde, inşaatlarda, tarlalarda can veriyor işçiler. Neden? Çünkü sermaye sahipleri teknoloji sayesinde kolaylıkla uygulanabilecek iş güvenliği ve işçi sağlığı önlemlerini maliyet olarak, kârlarından zarar olarak görüyorlar. İşçilerin canını kendi kârlarından daha değersiz sayıyorlar. İşçilerin hayatı çok daha ucuz onlar için. Çünkü işçi sınıfı örgütlü değil. Bu yüzden önlemlerin alınmasını sağlayamıyoruz. İşçi katliamlarının hesabı soramıyoruz. Gerçek sorumlular ceza almak yerine siyasi iktidar tarafından adeta ödüllendirilirken biz acı çekiyoruz.
Hele Türkiye, iş cinayetleri konusunda birinciliği hiçbir ülkeye kaptırmıyor! 2023’ün ilk 6 ayında 889 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Biz işçiler bu duruma sessiz kaldıkça iş cinayetleri artarak devam edecek. İş güvenliği önlemleri eksiksiz alınıncaya kadar mücadeleye etmek zorundayız. Sendikalara, işçi örgütlerine büyük sorumluluklar düşüyor. UİD-DER bu sorumluluk bilinciyle “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım” kampanyasını örgütlemiş, işçilerden 100 bin imza toplamış ve iş cinayetlerinin durdurulması için mücadeleyi yükseltmişti. UİD-DER’de, sendikalarımızda, işyerlerimizde örgütlenelim, haklarımızı da canımızı da koruyalım.
Yüreğe Bağlı Zincirler
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...