Buradasınız
Toplandık Biz Meydanlarda Yan Yana Can Cana
Karabük’ten UİD-DER’li öğrenciler
Günler öncesinden 1 Mayıs heyecanı sarmıştı hepimizi. Çevremizdeki işçi, öğrenci arkadaşlarımızla konuşup onları UİD-DER'le 1 Mayıs’ta Taksim’de olmaya davet ettik. UİD-DER Medya Ekibinin hazırladığı 1 Mayıs videosunu seyrettik ve 1 Mayıs’ın tarihini ve önemini beraberce konuşup tartıştık.
30 Nisan gecesi yola çıktık. Sabah 5 gibi derneğimizin Gebze temsilciliğine geldik. Sıcak bir karşılamanın ardından poğaçalarımızı aldık. Çayımızı demledik. Kahvaltımızı yaptık. Birkaç saat sonra yüzlerce işçi, emekçi, öğrenci arkadaşımız dernekte toplanmıştı. Görevli arkadaşımız “saat geldi, gidiyoruz” deyince heyecanla otobüslere bindik.
Otobüslerle Taksim’e giderken, hep birlikte UİD-DER müzik grubu bestelediği marşları ve türküleri söyleyerek neşeli ve coşkulu bir yolculuk yaşadık. Otobüste, görevli arkadaşımız bizi alanda atacağımız sloganlara hazırladı. Coşku içinde sloganlarımızı çalıştık.
Alana vardığımızda bize ayrılan yerde hızlı bir şekilde 5’erli şekilde kortejimizi oluşturduk. Yürüyüş kolunda, miting alanına girene kadar, derneğimizin ses aracından konuşmalar yapıldı. Yürüyüş programını sunan arkadaşlar, direnişçi işçileri selamlıyor, bizi bilgilendiriyordu. Araçtan yayılan müzikle hepimiz coşuyorduk.
Aramızda ilk defa UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılan arkadaşlar da vardı. Çok heyecanlıydık. Kendimiz gibi binlerce insanla beraber bir kortej oluşturup aynı talepleri tek bir ağızdan haykırmak, sınıf olduğumuzun bilinci ile yürümek adeta hepimize birlikten gelen gücümüzü hissettiriyordu.
Yürürken, alanda ve dönerken, kortejimizin disiplinini bozmayışı herkesin dikkatini çekiyordu. Attığımız sloganlar, söylediğimiz türküler, hepimizden bir parçayı içinde barındırıyordu. İlk defa katılan arkadaşlarımız, daha fazla arkadaşın bir dahaki 1 Mayıs’a gelip kortejimizin coşkusunu görmesi ve aynı duyguları paylaşması gerektiğini söylüyorlardı.
Derneğimiz, işçi sınıfının yalnızca ulusal değil uluslararası bir sınıf olduğunu, mücadelesinin de uluslararası olduğunu söylüyor. Mücadeleyi ulusal alanda olduğu kadar, uluslararası alanda da örüp sınıf dayanışmasını yükseltiyor. Alanda yanımıza gelen İranlı sınıf kardeşlerimizin de 1 Mayıs’ı bizlerle beraber kutlaması hepimizi sevindirdi. “İranlı Sınıf Kardeşlerimiz Yalnız Değildir”, “İran’da Sendikal Yasaklar Kaldırılsın” sloganlarıyla karşıladı İranlı kardeşlerimizi kortejimiz.
1 Mayıs 2012 bitti. 2013 1 Mayıs’ına kadar önümüzde bir yıl var. Bu düzen değişmedikçe açlık, savaş, iş cinayetleri devam edecek. Bizler işçi sınıfının bir parçası olarak, önümüzdeki 1 Mayıs’a daha fazla işçi kardeşimize ulaşmalıyız diyoruz. Bunun için daha fazla çalışacağız. UİD-DER ile örgütlenip daha güçlü olacağız diyoruz. Ve emeği gecen tüm sınıf kardeşlerimize teşekkür ediyoruz.
Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber, Ya Hiçbirimiz!
1 Mayıs’ın Ardından
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...