Buradasınız
Tüm Acılarımıza Son Vermek İçin Örgütlü Mücadeleye!
Tuzla UİD-DER İSİG Komitesinden bir işçi

UİD-DER’de yürüttüğümüz çalışmalarımıza katılan bir işçi arkadaşımız ile Konaşlı’da 20 gün kadar önce iş kazası geçirmiş bir işçi kardeşimize gittik. Gebze’de havlupan üretimi yapan bir atölyede çalışan işçi arkadaşımızın yüzünde, kollarında, sırtında, üzerine dökülen kostikten kaynaklı yanıklar oluşmuştu. Bu olaydan sonra neler yaşadığını, ne tür sorunlarla karşılaştığını, hak gaspına uğrayıp uğramadığını, bir işçi örgütü olan UİD-DER’in desteğine ihtiyaç duyup duymadığını öğrenmek üzere İşçi Sağlığı ve Güvenliği Komitesi olarak bu işçi kardeşimizi ziyaret ettik.
İşçi arkadaşımız kostik kazanını dökerken birdenbire sıcak kostik kollarına ve yüzüne doğru köpürmüş, o da hemen iki eliyle dökmeyi bırakıp tek eliyle kazanı tutarak kendini geriye doğru çekmiş. O sırada en çok korktuğu şey, kostiğin gözlerine değmesiymiş. “Eğer gözlerime değseydi, gözlerim kavrulur, kör olurdum. Gözlerimi kaybetseydim biterdim, dünyam kararırdı. Kostik sıcak ve yakıcı bir madde, göze temas ettiğinde direkt patlatıyor” derken, çalışma koşullarında en küçük bir ihmalin onu ömür boyu sakat bırakacağını anlatmış oluyordu.
İşçi arkadaşımız iş kazası olur olmaz bildiği yöntemlerle kendine ilkyardım müdahalesi yapmaya çalışmış. Kısa bir süre sonra da hastaneye giderek tedavisini başlatmış ve iş kazası raporunu almış. Bize yaşadığı kazayı anlatırken, aynı işi yapan başka bir işçi arkadaş böyle bir kazada alınması gereken önlemlerden bahsetti. Bu önlemlerin işyerinde anlatılmadığını, patronların bu önlemleri bilmediğini, hayat kurtaracak bu önlemlerle ilgilenmediklerini, işçiler kaza yaşadıklarında çoğu zaman kendilerine daha çok zarar verecek şeyler yaptıklarını söyledi. Kullandıkları kostiğin vücuda ne tür zararları olduğundan, döküldüğü yerde vücudu nasıl delip geçtiğinden ayrıntılı bir şekilde bahsetti. Bu kadar riskli malzemelerle çalışırken işçilerin bu kimyasallar vücuda temas ettiğinde almaları gereken önlemleri bilmediklerini anlattı. Altı yıldır bu işte çalışan işçi arkadaşımız, üzerine kostik dökülüp vücudu yandığında, kendi bedeninin acısından çok, eşini, çocuklarını, ana babasını düşünürken içinin acıdığını söylüyor.
10 günlük raporu dolduktan sonra işe dönmüş. Şimdi onu çok riskli olan bölümde çalıştırmıyorlar, daha az riskin olabileceği bir bölüme vermişler. “Peki, böyle bir kazadan sonra işçi arkadaşlara diyeceğin bir şey var mı?” diye sorduk. O da işçi arkadaşların, işyerinde kaza olmaması için gerekli güvenlik önlemlerini aldırmaları gerektiğini söyledi. “Siz niye bunu zorlamadınız” diye sorduğumuzda, “biz uğraştık ama iş güvenliğini sağlayan giysileri, ayakkabıları, en önemlisi iş gözlüğünü bir türlü aldırtamadık. Bunlar hayat kurtarıyor ama bu tür önlemleri patron masraf olarak görüyor” dedi. Ayrıca, tüm işçilerin kendileri kadar ısrarlı olmadığını söyledi ve işçilerin bu konuda birlik içinde davranmamalarından yakındı.
Evet, işçiler birlik olsalar, patronlar gerekli güvenlik önlemlerini almaktan kaçınamazlar. İşçiler örgütlü olsalar, bedenlerinin kavrulmasına, patronların kârı uğruna canlarından olmaya, çocuklarının, eşlerinin onlarsız bir dünyada aç sefil yaşamalarına razı olurlar mı? Bizim canımız bir iş kıyafetinden, iş gözlüğünden, patronun cebine giren paralardan daha kıymetsiz olamaz! O zaman var gücümüzle örgütlenmek için çaba sarf etmeli, insanca bir dünyanın temellerini atmalıyız.
İş cinayetlerinin işçiler örgütlü mücadele ederse sona ereceği bilinciyle mücadeleye!
Birleşik Metal-İş MESS’i Protesto Etti
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...