Buradasınız
Türkiye’nin En Büyükleri
Sarıgazi’den bir grup işçi

İstanbul Sanayi Odası (İSO) her yıl Türkiye’nin en büyük ilk 500 ve ikinci 500 şirketini açıklar. Bu listelerde yer alan şirketler de cirolarıyla, kârlarıyla övünür, bunun reklamını yaparlar. Ama acaba büyük kârlarıyla bu kadar övünen bu şirketlerin işçileri ne durumdadır? Biz bu şirketlerden ikisinde çalışan işçilerin durumunu çok yakından biliyoruz. Çünkü bu şirketlerin fabrikalarının önüne her ay düzenli olarak bültenimizi götürüyor, işçilerle sohbet ediyoruz. Bakın bu büyümenin arkasında nasıl bir sömürü var:
UMUR: Her yıl birkaç puanlık değişiklik olsa da mutlaka ilk 500’ün içerisinde yer alıyor. Bu yıl da Türkiye’nin en büyük 481. şirketi olmaya “hak kazandı!” Ne kadar övünseler yeridir. Çünkü bu koskoca UMUR, işçilerini yıllarca asgari ücrete çalıştırıyor; işçiler zam istediğinde kapıyı gösteriyor. Yazın sıcağında havasız, klimasız bırakıyor, maliyeti kısması lazım çünkü! İşçiler, üretim hızlansın diye makinelerin güvenlik düğmelerinin çıkartıldığına göz yumulduğunu söylüyorlar. Bu yüzden de işçilerin parmakları kopuyor. Yaz tatilini işçilere zehir ederek 8 saatlik çalışmayı 2 vardiyaya düşürüp 12 saate çıkarıyor; işçilere zorla bayramlarda, tatillerde de gelip çalışsınlar diye kâğıtlar imzalatıyor. Bir çay molasını çok gördüğü işçilere 8 saat boyunca sadece yarım saatlik yemek molası veriyor. Anayasal hak olan sendikayı isteyen işçileri anında kapının önüne koyuyor. İşçilerin yasal hakkı olan emeklilik tazminatını vermeyerek gasp ediyor! İşte böylece Türkiye’nin en büyükleri arasında olmayı başarıyor.
UNO: Türkiye’nin en büyük ikinci 500 şirketi içinde 6. sırada yer alıyor. Ama bakmayın siz ikinci 500 içinde yer aldığına. UNO’yu özellikle tebrik etmek lazım çünkü 2011 yılında 103. sırada yer alırken 1 yıl gibi kısa bir sürede tam 97 rakibine fark atarak 6. sıraya yükselmiş! Nasıl mı? Yıllardır işçileri asgari ücrete çalıştırıyor, düşük ücretler yüzünden işçileri “gönüllü” mesaiye bırakıyor. Kendi sendikalarını kendileri seçmek isteyen işçileri kapının önüne koyup zorla kendi istediği sarı sendikaya üye yapıyor. 3-5 dakikanın hesabını yapıp işçilerin sigara içmesini yasaklıyor. İşçilerden çaldığı bu 5 dakikalar eminiz ki üst basamaklara çıkmalarında etkili olmuştur.
Bu saydıklarımız sadece fabrika içinde olanlar. Bir de bu fabrikalarda çalışan işçilerin hayatlarını bir düşünün. Her iki fabrikada da vardiyalı çalışma var. Zaten yaşamı zorlaştıran bir çalışma sistemi varken bir de düşük ücretler, uzun saatler eklendi mi hayat iyice çekilmez hale geliyor. İşçiler çoğu zaman çocuklarının büyüdüğünü bile göremediklerinden, sosyal çevrelerinin olmadığından, bırakın sosyal faaliyetlere katılmayı, aileleriyle bile vakit geçiremediklerinden yakınıyorlar. Meslek hastalıkları yüzünden yaşadıkları sağlık sorunları da cabası!
Umur gibi, Uno ya da diğer şirketler başarılarıyla övünürken işçilerin alın terinden söz etmezler. Oysa bütün patronların elde ettiği kârların arkasında bizim alın terimiz var. Biz olmasak nasıl zengin olacaklar ki? Kendileri mi çalışacaklar! Ama alın terimizin, emeğimizin karşılığını alabiliyor muyuz? Bırakın karşılığını almayı, işte, yukarıda saydığımız koşullar ortada. Demek ki patronların kendiliğinden bize bir şey vereceği yok. O halde hakkımız olanı almak için birlik olmaktan başka çaremiz yok. Unutmayalım ki yalnız değiliz. Yeter ki koşullarımızı değiştirmek isteyerek ilk adımı atalım. Asıl güçlü olanın biz işçiler olduğunu gösterelim.
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...
- Geçtiğimiz günlerde acı bir kaybım oldu. Acımı sizinle de paylaşmak istedim. 22 yaşında, daha hayatının baharında olan kuzenim intihar etti. “Ne derdi vardı, annesi babası her dediğini yapıyordu” dedi kimileri. Kimisi “kız meselesidir” dedi.
- Rejimin 19 Mart saldırısının ardından Türkiye genelinde başlayan protesto gösterileri devam ediyor. Beklemediği bir halk tepkisiyle karşılaşan rejim, gösterilerin daha da büyümesini engellemek ve bastırmak için her türlü baskı ve korkutma aracını...
- Sevgili işçi kardeşlerim, “Birlik olmak”, ezilenler için çok şey ifade eder. İşçi sınıfımıza yol gösteren önderlerimizin, büyüklerimizin öğütleri bize birlik olmadan güçlü olamayacağımızı hatırlatır.
- İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, Ocak ayında bir rapor yayınladı. Rapora göre bugün dünyanın en zengin 10 kişisi günde ortalama 100 milyon dolar kazanıyor. Yani her 1 saniyede servetlerine 1157 dolar (mevcut kurla 42 bin lira)...
- İşsiz kalmak hepimiz için sorun. Bugün ülke genelinde 11,5 milyon kardeşimiz işsiz. Daha kötüsü bu işsizler ordusuna her gün içimizden binlerce insan ekleniyor. Kimisi emekliliğine gün sayıyor, kimisi evlilik hazırlıkları yapıyor, kimisi ilk...
- Rejimin 19 Martta başlattığı gözaltı saldırısının ardından, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli ve Beylikdüzü belediye başkanları ile birlikte aralarında İBB yöneticilerinin de olduğu çok sayıda isim tutuklandı, Şişli Belediyesine kayyum atandı. Başta...