Buradasınız
Türkiye Ücretli İzin ve Tatil Sıralamasında Sondan Üçüncü

İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) 20 Mayısta yayınladığı “Türkiye’de Tatil ve Çalışma İstatistikleri” raporuna göre, Türkiye 34 OECD ülkesi sıralamasında yılda ortalama 25 gün tatil ile sondan üçüncü ülke. Böylece Türkiye’de çok tatil yapılıyor propagandası yapan patronların yalanı da gün gibi ortaya çıkmış oluyor.
Araştırmada, bayramlar dâhil resmi tatiller ve yıllık izin hakları veri alınıyor. Buna göre OECD ülkelerinin, resmi tatiller ve yıllık ücretli izin günleri verileri üzerinden yapılan hesaplamaya göre sıralamada Malta 38 günle ilk sırada, Fransa ve Slovenya ise 36’şar günle ikinci ve üçüncü sırada. Rapora göre ücretli izin hakkı (yıllık izin) ve resmi tatiller toplamı hesap edildiğinde Türkiye’de yılda ortalama toplam 25 gün tatil günü var. Kanada ortalama 20 günle son sıradayken, Güney Kore 22 ile sondan ikinci, Türkiye ise 25 günle sondan üçüncü sırada.
“Türkiye’de kimler tatil yapıyor?”, “Tatilimizi nerede, ne kadar süre ile geçiriyoruz?”, “Tatil için ne kadar bütçe ayırıyoruz?” gibi sorulara da yanıt verilen Working Time Around The World (Dünya Çapında Çalışma Süreleri) raporu ile Uluslararası Çalışma Örgütü verilerinden de yararlanılan rapora göre, Japonya tatil günleri sayısı bakımından Türkiye ile eşit durumda.
Rapora göre, yıllık izin süreleri çıkarıldığında 16 gün ile Slovenya en çok resmi tatil yapan ülke. Bu ülkeyi 15’er gün ile Kıbrıs ve Japonya izliyor. Türkiye de 8 ülkeden sonra 11 gün ile en çok resmi tatil olduğu 5 ülkeden biri. Bu durum Türkiye’de yıllık izin sürelerinin oldukça kısa olduğunu ortaya koyuyor. Kaldı ki resmi tatillerde de işçilerin önemli bir kısmı çalışıyor. Kurban ve Ramazan Bayramlarında, özellikle de öteki resmi tatil günlerinde işçilerin büyük bir kısmı mesaiye çağrılıyor.
Raporda ülkelerin yıllık ücretli izin (senelik izin) süreleri de karşılaştırıldı. En düşük yıllık ücretli izin süresi Güney Kore, Kanada ve Japonya’dan sonra Türkiye’de iken, en yüksek ücretli izin süresi 25 gün ile Fransa, Lüksemburg, Avusturya, İsveç ve Danimarka’da. Avrupa Birliği üyeleri arasında 20 günden daha az ücretli izin hakkının olduğu ülke yok.
Buna karşın Türkiye’de sigortasız çalıştırılan milyonlarca işçinin yıllık izin hakları büyük oranda gasp ediliyor. Sigortalı çalışan işçilerin bir bölümü yıllarca izin hakkını kullanamayabiliyor. Sendikalı olan işçilerin bile kullandırılmayan yıllık izin hakları var. Bunlar hesaba katıldığında Türkiye’de işçilerin çok büyük bölümünün tatil yapmadığı, yapamadığı aşikârdır.
1 Mayıs’ı Yaşamak!
- 12 Eylül Darbesi 45. Yılında Protesto Edildi
- UİD-DER Söylediğini Yapan Bir İşçi Örgütüdür
- 12 Eylül 1980’den Bugüne İşçi Sınıfının Hakları Sermayenin Hedefinde
- Emekçiler Kadıköy’den Seslendi: “Biat Etmeyeceğiz!”
- Biz ve Onlar, Bizim ve Onların
- CHP’ye Yönelik Saldırıların Anlamı ve Hedefi
- “Seyrelen Orman Sele Karşı Duramaz”
- İşçiye Dinlenmek, Tatile Gitmek Çok Görülüyor!
- DİSK-AR: Ücretler Erirken, Vergi ve Enflasyon Yükü Katlanıyor
- Bu Bakanlar Neye Bakıyorlar!
- İktidarın Muhalefete Yönelik Saldırıları Protesto Edildi
- KESK: “KHK'lı İhraçlar Görevlerine İade Edilmelidir”
- Bu Düzende İşçiler Sağlıklı Yaşayamaz!
- Kozasından Çıkmaya Çalışan Kelebek ve Çocuklarımız
- Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
Son Eklenenler
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin 45. yılında Türkiye’nin çeşitli illerinde eylemler gerçekleştirildi. Yapılan eylemlerde darbe rejimi ve onun günümüzdeki etkileri protesto edildi. İstanbul’da 78’liler Girişimi öncülüğünde Taksim Kazancı Yokuşunda...
- “Bırak seni başkaları övsün” diye bir söz vardır. Bir de işçi sınıfının ve insanlığın sömürüye karşı yürüttüğü mücadeleyi tarif eden başka bir ifade vardır: “Sen sadece doğru yolda yürü. Sabırla, emekle, alın teriyle ilerle. Bir gün başkaları da...
- Metal işkolunda Türk Metal, Çelik-İş ve Birleşik Metal-İş sendikalarıyla metal patronlarını temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2025-2027 dönemini kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri başladı. Bu sözleşme, 250’...
- Ankara’da bulunan Tapeten Mensucat’ta Teksif Sendikasında örgütlenen işçiler, işverenin TİS masasına oturmayı reddetmesi üzerine 4 Eylülde greve çıkmışlardı. UİD-DER üyesi işçiler olarak grevlerinin 8. gününde Tapeten işçilerini ziyaret ettik.
- Yaşadığımız topraklarda 12 Eylül 1980’de bir askeri faşist darbe gerçekleştirildi. Darbeciler ülkedeki kaosu ve kardeş kavgasını bitirmek için darbe yaptıklarını ileri sürüyorlardı. Oysa asıl amaç işçi sınıfına ve örgütlerine darbe vurmaktı.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik her geçen gün dozunu artırdığı saldırılara karşı protestolar sürüyor. 2 Eylülde CHP İstanbul il örgütüne kayyum atanmasının ardından başlayan protestolarda emekçiler rejimin baskılarına biat...
- Nepal’de hükûmetin 4 Eylülde Facebook, X (Twitter), YouTube ve benzeri 26 platformu erişime kapatma kararı, gençlerin öncülüğünde işçi ve emekçilerin de katıldığı geniş protestoları tetikledi. Ülkede artan yoksulluk ve yolsuzluk karşısında biriken...
- Trump yönetimi işçi düşmanı ekonomi politikalarını, göçmenlere karşı saldırılarını, emperyalist savaşı körüklemeyi, Siyonist İsrail devletini desteklemeyi sürdürüyor. Emperyalist savaşın baş aktörü olarak Gazze’de yapılan soykırımı açık şekilde...
- İsveç sermayeli Omsa Metal fabrikasında çalışan işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Şirket, sendikanın yetkisine itiraz ederken toplu iş sözleşmesi sürecinde de “sıfır zam” dayatmasında...
- Tanıdık birilerinden söz ederken “bizim Ahmet”, “bizim Ayşe” deriz. Bazen tarafını anlatırken “bizim takım”, “bizim parti” deriz. Hatta bazen hangi kimlik ve inançtan olduğunu tarif ederken de biz deriz. Gelin bu konunun üzerine duralım biraz. Biz...
- Türkiye’de rejimin her türlü muhalefeti ezmek, toplumu zapturapt altına almak ve bu yolla varlığını sürdürmek amacıyla hayata geçirdiği saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Öyle ki bu rejim, yargıyı sopası, medyayı borazanı, devlet kurumlarını...
- Aylardır maaşları, toplu sözleşmeden doğan fark alacakları ve bazı yan hakları ödenmeyen Genel-İş Sendikası üyesi İzmir Buca, Karşıyaka ve Konak Belediyesi işçileri yürüttükleri mücadeleleri büyüterek iş bırakma eylemi yaptı.
- Dede Korkut hikâyelerinin birinde Uruzlu bir çobanla, bir Peri birbirlerini severler. Ancak bu beraberlik lanetlenmiştir. Peri bir gün çobanı çağırır ve şöyle der: “Bende bir emanetin var ama bu emanet halkının başına bela olacak, bilesin.”