Buradasınız
Tuzla’da Yaşanan 96. Ölüm Protesto Edildi!
UİD-DER üyesi bir grup işçi
17 Mayıs günü ardarda meydana gelen iki işçi cinayetini protesto etmek üzere, Limter-İş Sendikası, Tuzla tersaneler bölgesinde bir basın açıklaması düzenledi. 20 Mayıs Salı günü sabah saat 07.30’da Selah Tersanesi önünde yapılan basın açıklamasına Limter-İş sendikasının yanı sıra, UİD-DER, ESP, Emekli-Sen, Hava-İş, SODAP, EMEP, ODTÜ öğrencileri ve tersane işçileri katıldı.
Limter-İş sendikası üyeleri ellerinde ölen işçilere ait fotoğraflar, taleplerini dile getiren dövizler ve sloganlarla Selah Tersanesine doğru yürüdüler. Ölen işçileri sembolize eden iki tabut ve kana doymayan tersane patronlarına bir adet boyalı kan şişesi de taşıyan işçiler, yürüyüş boyunca çevredeki tersane işçilerinin basın açıklamasına katılması yönünde çağrıda bulundular.
İçmeler köprüsünden tersanelere uzanan yol boyunca sendika temsilcileri işçilere şu çağrıda bulundu: “Bile bile ölüme gitmeyin, iş cinayetleri kaderiniz değil, bunlar da sizin gibi işçiydi, arkadaşlarınızdı, ölümler karşısında sesimizi çıkaralım!”
Selah Tersanesi önüne tabutlar ve bir şişe kan kondu. Sendika temsilcileri işbaşı yapacak işçileri kapı önünde durdurarak basın açıklamasına davet etti. Burada sık sık “katil Selah hesap verecek”, “köle değil işçiyiz birleşirsek güçlüyüz”, “insanca çalışmak istiyoruz”, “artık ölmek istemiyoruz” sloganları atıldı. İşçilerin kapı önünde beklemeye başlamasına izin vermek istemeyen polis, çağrıyı yapan sendika temsilcisine müdahalede bulunmaya ve işçilerin basın açıklamasına katılmasına engel olmaya çalıştı. İşçilerin kararlı tutumuyla polisin engelleme çabaları boşa çıkarıldı.
Kapının girişinde bekleyen müdür ve güvenlikçiler, işçileri tehditkâr bir edayla işbaşına davet ediyorlardı. Bu arada içeride derme çatma iskelelerde işçiler kaynak yapıyor, vinçler sac taşıyor, çekiç sesleri duyuluyor ve kimi işçiler basın açıklamasını uzaktan izliyordu.
Selah Tersanesinin önünde 5 dakikalık oturma eyleminin ardından, Limter-İş Sendikası Başkanı Cem Dinç basın metnini okudu. Çalışma Bakanının son yaptığı açıklamalarda dile getirdiği “Tuzla konusu artık kangren olmaya başladı” ifadesini eleştiren Dinç, bir yıl önce aynı bakanın “geldik gördük, tedbirler alınmış, işçiler eğitilmiş, sorun yok, alınan önlemleri beğendim” dediğini hatırlattı ve şöyle devam etti: “Yapılan açıklamadan bu yana 17 işçi arkadaşımız öldü ve bugün aynı bakanın «Tuzla konusu artık kangren olmaya başladı» ifadesi malumun itirafından başka bir anlam ifade etmiyor.”
Yargıya da seslenen Dinç, “hâlâ patronların yakasına yapışmamakta ne kadar ısrar edeceksiniz” diye sordu? AKP hükümetinin “muhalefet” gibi konuştuğunu söyleyen Dinç, SSGSS ve İstihdam Yasalarını acilen çıkaranlar nasıl olup da “tersanedeki sorunları çözemiyorum” diye açıklama yapabiliyorlar, dedi. Son olarak Dinç sorunların çözümü için 16 Haziranda greve çıkacaklarını ve emekçi kamuoyunu da grevi güçlendirmeye davet etti.
Basın açıklamasında söz alan DİSK Örgütlenme Daire Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ise, Çalışma Bakanı ve GİSBİR’in ölümleri kanıksatmaya çalıştığını söyleyerek, iş cinayetleri son buluncaya kadar DİSK’in sorumluluğunu yerine getireceğini vurguladı.
sadece son dokuz ayda 23, toplam olaraksa 96 işçinin iş cinayetine kurban gittiği Tuzla tersanelerinde, ne yazık ki işçi ölümleri devam ediyor. Ölümlere karşı tersane işçilerinin yalnız bırakılmaması ve sınıf dayanışmasının örülmesi gerekiyor. Artan ölümlere karşı sınıf mücadelesinin yükseltilmesi ve işçilerin ortak talepler etrafında örgütlenmesinin sağlanması gerekiyor.
Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni!
Umur’da İşten Atmalar Sürüyor!
Kaybedecek Bir Şeyimiz Yok
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...