Buradasınız
UİD-DER’de Öğrendiklerim
Rimaks direnişinden bir kadın işçi
UİD-DER Aydınlı temsilciliğinde salı akşamı düzenlenen “Grev ve Direniş Deneyimlerinden Süzülenler” belgeselini izledik ve sohbet ettik. Bu etkinlikte o kadar önemli konular konuşuldu ki, sendikalaştığımızda neler yapmamız gerektiğini öğrendim. Etkinlikte UPS direnişinden işçi arkadaşlar da vardı. Onların anlattıkları örgütlenme çalışmaları bizim için çok önemliydi. Çünkü onlar 100 günü aşkın bir süredir direnişteler ve yaşadıkları çok şey var. Ben daha önce Mito direnişinde de yer almıştım. Sendikalaşmadan dolayı işten atılacağımızı ve zorluklarla karşılaşacağımızı biliyordum. Bilerek bu mücadeleye tekrar girdim.
UİD-DER’de yapılan etkinlikten, sendikalı olmanın şart olduğunu ve birlikte hareket etmek gerektiğini öğrendim. Hatalarımızı gördüm. Hatamız, sendikanın ne olduğunu, haklarımızın ne olduğunu arkadaşlarımıza anlatamamamız. Patronların baskısı karşısında korkmamak gerektiğini, birbirimize güvenmemiz gerektiğini anlatamadık. Sendikal çalışma gizli yürütülmedi. Güvenmediğiz insanlara dahi sendikadan bahsedilmişti. Herkes her yerde konuşuyordu. İnsan kaynakları sorumlusu işçilerin arasına gelip oturuyordu molalarda. Olması gereken önlemleri alsaydık bu durumda olmazdık. Hem üye sayımız fazla olurdu, hem de işten atılmazdık. Hep öncü arkadaşlarımız atıldı. İçerdeyken ustabaşları sendikalı olduğumuzu öğrenmek için ağzımızı arıyor ve bizi en ağır bölümlere veriyordu.
Bu süreçten işçi ve patron ayrımını öğrendim. Patronların hep işçileri ezdiğini, yeri geldiğinde de işten attığını öğrendim. Patron bu fabrikanın sendikayı kaldıramayacağını, sendika girerse batacağını, kapısına kilit vuracağını söylüyor. Yani yalan söylüyor. İçeride çalışan işçi arkadaşlarımızsa işsiz kalmaktan korkuyor.
Başka bir işyerine girsem yine aynı koşullarda çalışacağım. Aynı zorlukları yaşayacağız. Bu yüzden de sendikal çalışma olsa yine girerim. Haklarımı alana kadar mücadele ederim. Etkinlik bizler için faydalı oldu, bilgilendik. Daha farklı eğitim çalışmaları da yapılmalı ve daha fazla işçi arkadaşın katılması lazım.
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...