Buradasınız
Ukrayna’daki İşgale Derhal Son Verilsin! Tüm Gücümüzle Küresel ve Nükleer Savaşın Tırmanışını Engelleyelim!

24 Şubatta Rusya’daki Putin rejimi “doğu Ukrayna’daki nüfusun korunması” bahanesiyle Ukrayna’da geniş ölçekli bir askeri işgale girişti. En güçlü şekilde bu soykırımcı saldırı savaşını kınıyor ve reddediyoruz.
Sovyetler Birliği’nin çöküşünden bu yana, ABD ve Avrupa emperyalizmi tarafından yönetilen NATO Doğu Avrupa’da neoliberal uygulamaları hayata geçirmiş ve Rusya etrafındaki askeri kuşatmayı genişletmiştir. Sonunda bu durum Putin rejimini Ukrayna’nın askeri işgaline sürüklemiştir.
Ne var ki Ukrayna halkı bu işgale karşı güçlü bir direniş sergilemekte ve Rus halkı da Putin rejimine karşı tüm ülkede mücadele etmektedir.
Bu arada, kapitalistlerin bunalım koşullarında pandeminin tüm yükünü sırtlarına bindirdiği dünya işçi sınıfı ve dünya halkları, Ukrayna ve Rusya’nın mücadeleci halklarıyla dayanışma içerisinde sokakları dolduruyorlar.
Dünya çapındaki bu mücadelenin yükselişi, özelleştirmeler, işsizlik, büyüyen eşitsizlik ve yoksulluk, sağlık sistemi ve sosyal güvenliğin tasfiyesi gibi çeşitli neoliberal uygulamalara karşı artan öfkeyle birleşerek, savaşa koşturan kendi emperyalist hükümetlerinin yıkılması doğrultusunda bir mücadeleye dönüşüyor.
Ukrayna’nın işgali hiç kuşku yok ki, ABD, Japon ve Avrupalı emperyalistlerin Çin’e karşı saldırı savaşı planını hızlandıracaktır. Japon emperyalizmi, bu durumu “Tayvan sorunu”yla bağlantılandırarak, açıkça saldırı savaşı yoluna girmiş bulunmaktadır.
Önceki başbakan Şinzo Abe, Putin’in nükleer tehdidini bahane edip, Amerikan nükleer bombalarının Japonya’ya konuşlandırılarak ABD’yle “nükleer ortaklık” kurulması çağrısında bulundu. Savunma Bakanı Nobuo Kişi, Abe’nin küçük biraderi, “Öz-savunma Gücü uçaklarıyla düşman üslerini bombalayabilecek” bir kuvvetin oluşturulacağını açıkladı. Ve şu anki başbakan Fumio Kişida, Okinawa’yı ve tüm Nansei adalarını hücum üslerine dönüştürme ve buralarda orta menzilli füzeler konuşlandırma planını ilerletmekte ve böylelikle “savaştan ve savaş imkânlarından feragat” şartını koyan Anayasayı tamamen ihlal etmektedir.
Japon Demiryolu Şirketlerine ait işyerlerinde yönetim, tüm iş unvanlarını ortadan kaldırarak, operasyonları “birleştirerek” ve işçileri “her şeyden anlayan ama hiçbir şeyin ehli olmayan” kişilere dönüştürerek, en önde çalışan işçilerin edindikleri bilgi, beceri ve deneyimi önemsiz hale getirmeyi amaçlıyor. Bu eşi benzeri görülmemiş saldırı kuşkusuz tüm işyerlerine yayılacaktır. Bu yöntemler, işçilerin birliğini parçalamak, onları atomize etmek ve bir saldırı savaşı için seferber etmek üzere emperyalizmin kullandığı bilindik araçlar olagelmiştir.
Biz, Doro-Çiba ve diğer sendikalara bağlı işçiler, 2022 Bahar Emek Kampanyasında bu saldırıya grevlerle cevap vereceğiz.
Savaşı sona erdirme, emperyalizmi ve bu cani savaş çığırtkanlığını yıkma olasılığı, işçi sınıfının sınırları aşan uluslararası dayanışmasında yatmaktadır.
Sınıf mücadeleci işçi hareketinin yeniden canlandırılması mücadelesi doğrultusunda, “dışarıdaki saldırı savaşının” “içerideki sınıf savaşı” ile bir ve aynı şey olduğunu net bir şekilde kavrayarak, kendi hükümetimizin savaş yönelimini durdurmak için savaşalım.
Ukrayna’daki İşgale Derhal Son Verilsin!
Tüm Gücümüzle Küresel ve Nükleer Savaşın Tırmanışını Engelleyelim!
7 Mart 2022
Doro-Çiba Uluslararası İşçi Dayanışması Komitesi
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...