Buradasınız
Ülkeler Farklı, Grevin Birleştirici Gücü Aynı
İstanbul/Beylikdüzü’nden bir eğitim emekçisi
2019-2020 döneminde dehşetli orman yangınları ile gündeme gelen Avustralya’da doğanın felaketi, yüz binlerce emekçinin felaketi ile birleşmişti. Yaşanan facia emekçi kitleleri derinden sarsmış, insanlar evlerini, işlerini geride bırakmak zorunda kalmıştı. Ardından gelen Covid-19 pandemisi de en çok işçi sınıfının hayatında tahribat yarattı. Dünyadaki örnekleriyle paralel olarak ülke çapında işçilerin çalışma süreleri arttı, ücretler düştü, işsizlik oranları fırladı. Bir yandan türlü yolsuzluklar ve adaletsizlikler devam ederken öte tarafta hayatın tüm zenginliğini var edenler gittikçe yoksullaştı.
Pandeminin en ağır seyrettiği, insanların yeterli gıda, sağlık hizmeti ve dengeli bir yaşama en çok ihtiyaç duyduğu 2020-2021 döneminde işsizlik ülke çapında fırladı. Egemenler kârlarını katlarken emekçi kitleler oyalandı, erişebilenlere hak ettiği yaşamın kırıntısını bile karşılamayan ödenekler verildi, erişemeyen binler ise yaşam savaşını daha da zorlu koşullarda sürdürdü. Bu yılın başlarında güvencesiz çalışmayı yaygınlaştıran, patronların cezai yaptırımlarını azaltan torba yasayı senatoya sunan koalisyon hükümeti işçilere yönelik vaatlerinin siyasi çıkar dışında bir gerçeği yansıtmadığını gösterdi. Yasa tasarısı senatoda yeterli çoğunluğa ulaşamadığı için onaylanmadı. Ancak hükümet, bu saldırı paketini tekrar gündeme getireceğini belirtiyor.
Avustralya’da burjuva hükümet, “damlama etkisi” adı verilen saçma teoriyi hararetle savunuyor. Bu teoriye göre çok uluslu şirketlerin daha fazla kâr elde etmesi durumunda milyonlarca işçinin çalışma ve yaşam koşulları iyileşebilirmiş. Oysa rakamlar bu iddiayı doğrulamıyor. Son 2 ayda şirket kârlarında %15’lere varan artışlar yaşandı ama istihdam artmadı, ücretler yerinde sayıyor.
Ülkede yaşanan durumun en çarpıcı örneklerinden biri çok uluslu gıda üreticisi General Mills’de yaşanıyor. Pandemi döneminde şirketin net satışları %5; faaliyet kârı %17 arttı. Toplam cirosu 17,6 milyar dolara ulaşan şirketin kârı son beş yılda %40 artmış durumda. Rekor kârlar açıklayan şirket, bu kârı üreten işçilerin ücretlerini ve çalışma koşullarını iyileştirme yönünde hiçbir adım atmadı. Birleşik İşçi Sendikasında (UWU) örgütlü olan ve 6 aydan fazla süredir patron tarafıyla pazarlık yapan işçilerin iyileştirme taleplerini karşılamak bir yana mevcut haklarını da tırpanlamak istedi. Yüksek kârlılığa rağmen işçiler için ilk yıl %2, sonraki iki yıl için ise %1,25 olmak üzere üç yıllık zam paketini dayatan patron, karşısında örgütlü işçi sınıfını buldu.
Yirmi yıldan fazla bir süre sonra ilk kez greve çıkan General Mills işçileri, patronlarının aldığı tutumun yalnızca kendi çalıştıkları yerin sorunu olmadığını aslında tüm fabrikalarda benzer sorunlar yaşandığını, grev ziyaretine gelen işçilerin ortak sorunlardan şikâyetçi olduklarını belirtiyorlar. Ayrıca sene başından bu yana ülke çapında yaşanan sınıf mücadelelerinin yürüttükleri grevde kendileri için itici güç olduğunu, başarı ile sonuçlanan McCornick işçilerinin grevinin ilham verici olduğunu söylüyorlar. Dayanışmanın getirdiği gücün dünyanın her yerindeki emekçiler için ortak olduğunu greve çıkan bir General Mills işçisinin dilinden aktaralım:
“Üç haftalık grevden sonra şirket değişmedi. Yüzde 3 talebimizi kabul etmediler. Ama biz değiştik. Birbirimizle daha güçlü bir topluluk olduk ve dayanışma duygusu oluşturduk. Greve gitmeden önce işe geldiğimizde bazı insanlarla konuşurduk. Ama greve çıktıktan sonra hepimiz birbirimize baktık. Birbirimiz için büyük bir aile gibiyiz. Çoğumuz hiç greve gitmedik. Ama birlikte, kol kola, el ele, herkesin iyi olduğundan emin olmak için buradayız. Düşük ücret artışıyla karşı karşıya olan fabrikalardaki işçiler sesini yükseltmek ve güçlü olmak zorundalar. Avustralya’daki ve dünyadaki tüm işçileri güçlü olmaya, hakları için mücadele etmeye teşvik ediyoruz. İçeri döndüğümüzde, birbirimizin arkasını kollayacağımızı biliyorum. Herkes bu kadar dayanışma içinde olsaydı ve birbirine bizim bu grevde davrandığımız gibi davransaydı, dünya daha iyi bir yer olurdu.”
Sınıfsal çelişkilerin en sert biçimde emekçi kitlelerin hayatını etkilediği, kapitalizmin tıkanmışlığının milyonları sefalet koşullarına ittiği günümüzde işçi sınıfı mücadelesinin uluslararası oluşunun, yaşam kavgasının, hak mücadelesinin ortak bir dilde buluştuğunun örnekleri dünyanın dört bucağında, her gün yeniden yaşanıyor. Her gün daha iyi bir dünya, daha adil bir dünya için fabrikalarında, direniş alanlarında, grev çadırlarında, kent meydanlarında buluşan emekçi kitleler aynı duygu ile birleşiyor. Grev çadırlarında közlenen örgütlü işçi sınıfının kıvılcımı dünyanın dört bir yanındaki emekçileri birleştiriyor, dünyanın dört bir yanında aynı duyguyu dile getiriyor. İşçi sınıfı dayanışma içinde olursa ve örgütlü bir şekilde mücadele ederse dünya daha iyi bir yer olur!
- Yunanistan’da Genel Grev
- İngiltere’de On binler Yeniden Meydanlarda: “İsrail’i Silahlandırmaya Son!”
- Japonya’da Liman İşçileri ABD Savaş Donanmasına Karşı Greve Çıktı
- Filistin Halkıyla Dayanışma ve Savaş Karşıtı Protestolar Devam Ediyor
- Dünya İşçileri Saldırılara, Baskı ve Zorbalığa Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Almanya’da Grev Dalgası da Grev Hakkına Yönelik Saldırılar da Büyüyor
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Barış ve Adalet Yürüyüşümüzü Durduramayacaklar!
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...