Buradasınız
Umur Matbaasına Açtığım İşe İade Davasını Kazandım
Sarıgazi’den bir matbaa işçisi
2005 yılında çalışmaya başladığım Umur Matbaasında, 2008 yılında, “küçülmeye gidilmesi” gibi asılsız bir nedenle işten çıkarılmıştım. İşçilerin mücadelesini savunan UİD-DER sayesinde bu haksızlığa boyun eğmemem gerektiğini ve hakkımı nasıl arayabileceğimi öğrendim. Yapılan bu haksızlık karşısında sessiz kalmayarak işe iade davası açtım. Umur Matbaasında 40’tan fazla şirket var. İşçiler bir araya gelmesin, işe iade davası açmasın diye bu şirketlerde çalışan sayısı hep 30’un altında tutuluyor. Benim çalışıyor göründüğüm şirkette de çalışan sayısı 29 görünüyordu. Yasalara göre 30’un altında işçi çalıştıran bir işyerine işe iade davası açamıyorsunuz. Ama biz mahkemeye asıl işverenin Umur olduğunu söyledik ve bilirkişi atanmasını istedik. Bu talebimizi kabul eden mahkemenin atadığı bilirkişi fabrikaya gelerek bir keşif yaptı. Nihayet bilirkişi raporunda asıl işverenin Umur olduğunu belirtti ve mahkeme de bunu kabul ederek işe iademin gerçekleştirilmesine karar verdi. Ancak Umur bu karara itiraz ederek temyize gitti. Sonuç değişti mi? Hayır. Sadece süreç biraz daha uzamış oldu Ama sonuçta ben kazandım. İşverenin itirazını değerlendiren Yargıtay yine beni haklı buldu ve işe iade kararını onadı. Şimdi Umur’un önünde iki seçenek var. Ya beni işe geri alacak ya da 8 aylık işe iade tazminatımı ödeyecek.
Şu anda Umur’da yeniden bir işçi çıkarma dalgası başlamış bulunuyor. Üstelik bu sefer eşeği sağlam kazığa bağlamak için çıkardıkları işçilere istifa kâğıdı imzalatıyorlar. Çünkü daha pek çok işçinin kendilerine işe iade davası açmasından korkuyorlar. Çok iyi biliyorlar ki, dava açan işçi kaç yıl geçerse geçsin eninde sonunda kazanacaktır. İmzalamak istemeyen işçileri tazminatını vermemekle, olumsuz referans olmakla “kibarca” tehdit ediyorlar. Bu yalanlara kanmayalım arkadaşlar. İşten çıkarılan hiçbir işçi istifa kâğıdı imzalamak zorunda değildir. Umur çıkardığı işçinin tazminatını vermek zorundadır. Hem de öyle taksitle filan değil, tek seferde vermek zorundadır. Umur yıllardır “küçülmeye gittiği” gerekçesiyle işçi çıkartıyor. Ama niyeyse küçülürken yeni fabrikalar açıyor! Çıkardığı işçilerin yerine daha fazlasını alıyor. Bu nasıl bir küçülmedir?
Unutmayalım arkadaşlar, sessiz kaldığımız, haksızlıklara boyun eğdiğimiz sürece bir şey kazanamayız. Bu 4 yıllık süreçte bir işçinin hakkını aramasının ne denli önemli olduğunu çok iyi anladım. UİD-DER’in düzenlediği seminerlere ve etkinliklere katıldım. Benim gibi haksızlığa uğramış pek çok işçi arkadaşıma yol göstermeye çalıştım. Bu konuda desteğini esirgemeyen UİD-DER’e çok teşekkür ederim. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, her zaman olduğu gibi bundan sonra da işçilere yol göstermeye devam edecek. Derneğimiz oldukça yalnız değiliz. O yüzden birlik olmaktan, örgütlenmekten ve hakkımızı aramaktan korkmayalım.
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...
- Fabrikadaki işçi arkadaşlarımızla kimi zaman dışarıda bir araya gelip sohbet ediyoruz. Birlikte bir iş yapmak, buluşmalar, geziler organize etmek bizleri keyiflendiriyor. Fabrikanın stresinden biraz uzaklaşıp birlikte bir şeyler yapmak bizlere iyi...
- Merhaba dostlar. Ben daha önce Mersin Liman işçisiydim. Limanda çalıştığım dönemde zor koşullarda çalışıp haksızlığa uğrayan işçiler olarak bir araya geldik ve sendikalı olduk. Evet, haksızlığa karşı anayasal hakkımızı kullanarak sendikalı olduk ama...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Türkiye’de onlarca kentte yapılan eylemlerde İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırım ve emperyalist devletlerin İsrail’e verdiği destek protesto edildi. Yapılan açıklamalarda emperyalist savaşın alevlerinin...
- Bugün 1 Eylül, bugün Dünya Barış Günü… Bugün sadece Türkiye’de veya yaşadığımız coğrafyada değil, dünyanın dört bucağında ezilenlerin yüreği barış özlemiyle atıyor. Emekçiler, ölümlerin son bulduğu, acı ve gözyaşının dindiği, yaraların sarıldığı bir...