Buradasınız
Üniversite Sınavı Yaklaşırken
Gebze’den bir öğrenci
Merhaba dostlar. Ben üniversite sınavına hazırlanan bir dershane öğrencisiyim. Sınav için gün saymaya çoktan başladık. Bundan dolayı da herkeste bir tedirginlik, bir gerginlik söz konusu. Hangi arkadaşımla konuşsam konu dönüyor dolaşıyor sınava geliyor ve oflamalar başlıyor. Öylesine kafamıza yerleşmiş ki rüyalarımızda bile sınavı görür olduk. Etrafımıza baktığımızda işsizlikle boğuşanlar günden güne artıyor. Bir üniversiteye gidip bir yerlere tutunabilme hayali, belki de aile, çevre baskısından uzaklaşıp “özgür” olma isteği… Bunlar gibi pek çok hayal, pek çok beklenti var kafalarda. Böyle beklentilere sahip 1milyon 512 bin kişi YGS sınavına girmek için başvuruda bulundu 2010’da. Bu sene ise 1 milyon 648 bini aştı sınava girmek için başvuranların sayısı.
Öyle sanıyorum ki bu rakamlar bir burjuva çocuğu için o kadar da ürpertici değil. Onlara özel üniversitelerin kapıları sonuna kadar açık çünkü… Kafa kaşımalar, korkular, hayal kırıklıkları bizim gibi işçi çocuklarında olur elbet. Çünkü biz, değil özel üniversitelerin kapısından geçmek, çalışarak gitmeye hak kazandığımız devlet üniversitelerine giderken bile düşünmek zorunda kalıyoruz. Harç parası, ulaşım, kalacak yer vb. birçok sorunla karşılaşıyoruz. En basitinden baktığımızda, sınava girebilmek için zorunlu olarak alınan 35 lirayı kazanabilmek için bile ailelerimiz ter akıtıyor, emek veriyor. İşte bu yüzden de kazanmayı çok istiyoruz. Evet, burjuvazinin sınavından adalet gibi bir beklentimiz yok. Biz binbir güçlükle okumaya çalışırken, onlar verdikleri eğitimle bizleri sınıf bilincinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. İşte biz tüm bu olumsuz koşullara karşı çıkmalıyız. Bu sorunları biz çıkarmıyoruz ama bizden başka kimse de ortadan kaldıramaz. Bu yüzden örgütlü bir şekilde taleplerimizi haykırmalıyız!
Kara Kutunun Loş Işıkları!
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
Son Eklenenler
- Merhaba, ben Elazığ’dan Ankara’ya gelmiş genç bir işçi ve uidder.org takipçisiyim. Bir Elazığlı olarak Eti Krom AŞ işçilerinin mücadelesi karşısında duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Ekonomik yıkım, işsizlik, barınma sorunu, artan siyasi baskılar, din, dil, ırk, cins ayrımcılığı, savaşlar, göç sorunu, toplumsal ilişkilerin yozlaşması, iklim krizinin getirdiği aşırı sıcaklar, yangınlar, seller… Dünyanın neresine gidersek gidelim...
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.