Buradasınız
Üst Gelir Grubu İle Alt Gelir Grubu Arasındaki Dengesizlik Azalıyormuş!
Sefaköy’den bir sağlık İşçisi

İşçi sınıfının ekonomik, siyasal ve sosyal haklarına son 30 yılda patronlar tarafından birer birer el konulduğu ve bu hak gasplarının doruğuna ulaştığı bir dönemdeyiz. Otomobil Distribütörleri Derneği (ODD) bir rapor yayınlayarak bu gerçeği yalanlarla örtmeye çalışıyor. Rapora göre, son 5 yılda gelir grupları arasındaki dengesizlik azalma eğilimine girmiş ve düşük gelir grubunun da otomobil satın almaya başladığı ortaya konmuş.
Otomobil Ticaretinde Yol Haritası Raporu’na göre, 2005’te araç talebinin yüzde 89’u en üst gelir grubu, yani patronlardan geliyormuş. 2010’da en yüksek gelire sahip zengin grubun araç talebi yüzde 81,5’e gerilemiş. Düşük gelir grubunda otomobil sahibi olma oranı ise yükselmeye başlamış. Son 5 yıllık dönemde gelir düzeyinin en altındaki grupların otomobil satın alma oranı ise yükselmiş. 2005’te toplam araç alımlarının yüzde 0,74 gibi küçük bir kısmını, geliri en düşük yüzde 20’lik grup gerçekleştirirken, 2010’da bu oran yüzde 1,90’a çıkmış. Geliri düşük olan ikinci yüzde 20’lik grubun otomobil satın alma oranı ise 5 yılda yüzde 1,53’ten yüzde 7,05’lik seviyeye ulaşmış. Gelir düzeyi üçüncü düşük olan grubun otomobil satın alma oranı da yüzde 8,94’ten yüzde 9,53’e yükselmiş.
Bu verilere dayanarak, ODD Başkanı Mustafa Bayraktar, son yıllarda üst gelir grubu ile alt gelir gurubu arasındaki dengesizliğin azalma eğilimine girdiğini, düşük gelir grubunun da artık otomobil satın aldığını söylüyor! Oysa durum hiç de söylendiği gibi iki sınıf arasındaki gelir dağılımının azalma kaydettiği yönünde değildir. Gelişen teknolojiyle birlikte tüketim eğilimini genişletecek yöntemlerin sayısı gitgide artıyor. Gözünü kâr hırsı bürümüş patronların, tüketimi artırmak için her yönteme başvurduğunu iyi biliyoruz. Patronların medyası, TV ve internet gibi araçlarla tüketim çılgınlığı hiç bu denli körüklenmemişti.
Teknolojinin bütün olanaklarından sınırsız bir şekilde yararlanan patronlar sınıfı, üretilen bütün zenginliği ellerinde bulunduruyorlar. Teknolojinin böylesine ilerlediği bir zamanda, otomobil sahibi olmak lüks olarak gösteriliyor. Üretilen zenginliğin büyük kısmı patronların ceplerinde birikirken, işçilerin otomobil satın alabilme olanağı doğmasının, iki sınıfın arasındaki gelir uçurumunun azalmasına bağlanması tam bir aldatmacadır. Alt gelir grubundakiler otomobil aldıklarında bunu bankalara borçlanarak, yıllar boyu taksitlerle ödemek zorunda kalıyorlar. İşçilerin alın teri, kanı üzerinde yükselen çokuluslu tekellerin, şirketlerin patronları ise, lüks otomobillerin yanı sıra, özel uçaklara, “gemiciklere”, yatlara, jetlere yöneliyorlar.
Açlık sınırının altında bir asgari ücretle yaşamlarını sürdürmek zorunda olan milyonlarca işçi varken, bütün dünyada kemer sıkma paketleri, ‘Ulusal İstihdam Stratejisi’ türü saldırı yasalarıyla işçi sınıfının elinde kalan son haklar da budanmaya çalışılırken, işçi sınıfı ile patronlar sınıfının arasındaki gelir uçurumunun azalma eğilimine girdiği gibi söylemler tesadüf değildir. Bütün dünyada artan gerici uygulamalara karşı işçi sınıfının da susmayarak haykırmaya başladığı, grevlerle, direnişlerle cevap verdiği böylesi zamanlarda, bu söylemlerin anlamı açıktır: Uyanışa geçen geniş kitleleri dizginlemeye çalışmak! Ama patronların bu çabaları beyhudedir. Dev uyanmaya başladı bile!
Kimsenin Kölesi Değiliz!
Pakistan’da 314 İşçi Yanarak Can Verdi
- Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...