Buradasınız
Yaşanası Bir Dünyayı Bizden Başkası Yaratamaz
Esenler’den bir kadın tekstil işçisi
1999 ağustos depremi, 50 bine yakın ölü; meclisten iş yasası geçiriliyor. Türkiye-Brezilya maçı; her şeye zam. Fenerbahçe çeyrek finalde; insanlar son kez 2 küsur liralık mazotla dolaşıyor. Evet, patronların bizlerin üzüntülerinden ve sevinçlerinden anladıkları tek şey bu! Zam ve nasıl daha iyi sömürebilirim yani. SSGSS yasasında ve diğerlerinde de yaşanan şey ortada; sözde reform ve tüm yük yallah işçilerin sırtına. Bir patron dergisi yazıyor: “403 YTL ile kimsenin geçinemeyeceği açıktır. Ama siz, bizim sırtımızda bunun nasıl bir külfet oluşturduğunu biliyor musunuz?” Bizim bilmemiz gerekiyormuş! Neyi? Hangi yatla gezdiğini mi? Hangi jeeple gezdiğini mi? Ya da bazılarının besledikleri hayvanlara ayda 6 bin YTL harcadıklarını mı?
Patronlar açısından durum bu. Bizlere sunulan hayat da ortada! Peki bu yasa aylardır yıllardır sessiz kalan sendika ağalarını neden harekete geçirdi. Yoksa görevleri mi akıllarına geldi? Elbette hayır! Akıllarına gelen ilk şey, olsa olsa, emekli olması gereken işçilerin emekli olmasıyla sendikalı işçi sayısının yarı yarıya düşecek olmasıdır. Ve o rahat koltuklarında oturamayacakları korkusuyla bugün bu velveleyi koparmışlardır. Senelerdir patronların pervazsızca saldırılarına sessiz kalmadılar mı? Sendika bürokratlarının koltuklarında rahatça oturuyor olması, onların değil bizim suçumuz. Bizler orada burada, bölük pörçük olmasak, bir arada olsak bugün bunları yaşamak zorunda kalmayacaktık. Sendikasına sahip çıkan işçiler neleri başarmadı ki! Bizlerin, “sendikalar kötü, onlarla bu iş olmaz” demeye hakkımız yok.
Yasa çıkınca hayatımız daha kötü olacak. İşçi kardeşlerimize gerçekleri anlatmadığımız sürece var olan durumlarını fark edemeyecekler. Zaten patronların esiri olmuş durumdalar, iş-ev mekik dokuyorlar. Birlikte güzel günlere gideceğimizi, her şeyin bizlerin elinde olduğunu anlatamadığımız sürece de, daha kim bilir ne yasalar çıkacak.
Büyük konuşmaksa, evet konuşacağız. Patronların oturduğu, yattığı, gezdiği, yediği, içtiği her şeyi bizler yaptık. O gökdelenleri kendileri dikmediler ya, bizi sömürdükleri yerleri bile bize yaptırdılar. Her tuğlasında kanımız, canımız var. Ve konuşmaksa bizden başkası konuşamaz! Kanımızın, canımızın bedelini de, bu yasaya karşı duruşumuzu da, 1 Mayıs’ta alanlara çıkarak dosta düşmana gösteririz. Emin olun ki biz o alanda haykırırken, patronlar o rahat mı rahat koltuklarında çivi üzerinde oturuyor olacaklar. 15-16 Haziran’da, 1977’de İstanbul’dan nasıl kaçtıklarını unutmayalım. İşte büyük konuşmaksa, büyük konuşmak zorundayız, Sayıları milyarları bulan devasa bir sınıfız biz! Bugüne kadar yarattık her şeyi, bundan sonra yaşanası bir dünyayı da bizden başkası yaratamaz! 1 Mayıs’ta alanlara!
1 Mayıs’ta da Alanlarda Haykıralım!
İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
Son Eklenenler
- İzmir Karşıyaka Belediyesi’ne bağlı Kent A.Ş. ve Personel A.Ş. şirketlerinde çalışan belediye işçileri, ücretlerinin ödenmesi talebiyle 28 Temmuzdan bu yana eylemlerini sürdürüyor. Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren yatak üreticisi...
- Simsiyah gökyüzünde uçmaz oldu uçurtmam Bütün her şey oldu bana travma Bitsin artık, istemiyorum savaş, istemiyorum daha fazla
- Belki inanmayacaksınız ama bu sözlerin sahipleri de işçi. İki işçi kendi arasında sohbet ederken bir an kulağıma takıldı, içlerinden biri aynen şöyle dedi: “Bu işçiler de çok nankör canım! Ne yazı beğeniyor ne de kışı.”
- Dersim’de faaliyet gösteren Peri Tekstil’de işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi, sendikalarının tanınması, baskı ve mobbinge son verilmesi ve işe geri dönme talebiyle 29 Temmuzda fabrika önünde eylem yaptı. Manisa’da bulunan İtalya merkezli Bitron...
- UİD-DER’li işçiler olarak, Digel Tekstil işçilerinin direnişinin 189’uncu gününde dayanışma ziyaretinde bulunduk. Sıcak çaylarımızı yudumlarken direnişçi kardeşlerimizle uzun uzun sohbet ettik.
- TPI Kompozit grevinde işçilerin talepleri yalnızca ekonomik taleplerle sınırlı değil. İşçiler aynı zamanda sendikal haklarına sahip çıkıyor, gelecekteki kuşaklara onurlu bir mücadele mirası bırakıyorlar.
- Nazilere ait bir toplama kampının gri ve soğuk duvarları arasındaki bahçede küçük bir çocuk, babasının “saklan” dediği paslı bir metal dolaba gizlenmiştir. Babanın adı Guido’dur ve günlerdir çocuğuna “her şey bir oyun” demiştir. Kampta yaşanan...
- İnsana, doğaya, bitkilere, hayvanlara değer vermeyen iktidarın ve onların vekillerinin onayıyla ve torba yasalarla bir avuç sermaye grubunun önündeki yasal engeller aşılırken insanlığın geleceği yok ediliyor.
- Kocaeli/Dilovası’nda bulunan Omsa Metal’de işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasının ardından Omsa Metal işvereni işten atma saldırısı başlattı. İşçiler...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi doğrudan ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin ilk oturumu 28 Temmuzda gerçekleşti. Görüşme öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde açıklama yapan KESK, kamu emekçilerinin...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana yaklaşık 60 bin Filistinliyi katleden İsrail’in Gazze’de uyguladığı acımasız abluka nedeniyle açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ekim 2023’ten bu yana yetersiz beslenme ve açlık yüzünden 83’ü çocuk olmak üzere...
- Banksy mahlaslı sanatçının “bomb love” isimli eseri, ilk olarak 2001 yılında Londra sokaklarından başlayarak dünyanın birçok yerinde duvarlara çizilmiştir. Eser oldukça sade ve detaydan uzak görünmesine rağmen taşıdığı mesaj oldukça derindir....
- “Son 102 günde 132 kadın cinayeti” haberleri dolaştı medyada. Bu sayılar sadece bir istatistik değil; her biri bir yaşam, bir hayal, bir yaşama sevinciydi. Her biri aramızdan koparılan bir arkadaşımız, bir kardeşimiz, bir meslektaşımız, bir...