Buradasınız
Yetti artık, yüzünüzü görmekten bıktık!
İstanbul’dan bir işçi
Sermaye sınıfının baş temsilcisi Erdoğan, düzenlerine duyduğu aşırı güven midir yoksa korku mudur bilinmez, Rize’de yaptığı konuşmasında bu gerçeği dile getirmiş. Bir klişe haline gelen “koltuk geçicidir” sözlerine yeni bir cümle daha eklemiş. Halkı kastederek “Belki artık ‘yetti, git’ diyecekler, ‘yüzünü görmekten bıktık’ diyecekler”… demiş. Bu konuşma esnasında dinleyicilerden “yetti artık” sesleri yükseltilmemiş olsa gerek ki, rahat konuşmuş Erdoğan. Sermayenin has temsilcileri zamları, vergileri, açlık ve yokluğu nicedir yağmur misali yağdırıyorlar sesi çıkmayan halk üzerine. Pişkin yüzlerini gösterip oy istemeye devam ediyorlar.
İşsizlik, açlık ve yoksulluk üretmekte sınır tanımayan kapitalist sistem, elindeki kör bıçağı işçi sınıfının bağrına öyle bir saplamış ki, kapitalizm yok edilmeden, insanca yaşama şansımız asla olmayacak. Yetti gayrı diyenler sömürü ve zulme kader demeyecekler, ücretli köleliği sineye çekip boyun eğmeyecekler.
Henüz büyük çoğunluk bu nidayı yükseltmese de grevlerde, direnişlerde, alanlarda kapitalist politikalara karşı “artık yeter” diyen işçi kesimleri var. Belediye işçilerinin grev kararları, İETT çalışanlarının iş yavaşlatma eylemi, Kamu emekçilerinin toplu sözleşme ısrarı ve birçok fabrikada başlayan örgütlenme girişimleri, SSGSS yasasına karşı meydanlara taşan işçilerin öfke seli bunun bir ifadesidir. Yüz binlerce işçiyi bulan bu sel “atık yeter” diyerek alanlara aktı.
Bugüne dek onlarca politikacı, kitleleri canından bezdirene kadar lider olarak kalmaya devam etti. Savaş ve ölüm kokan konuşmalarıyla, yalan rüzgârına dönen vaatleriyle, asker görünce boyun eğenleriyle veya titreyen kol ve bacaklarıyla milyonların tepesinde kaldılar.
Kafasını kuma gömenler, kendi çıkarından başka bir şey görmeyen egemen sınıfın politikacıları hâlâ kendi yalan saltanatına güvenmeye devam ediyorlar. Bush’undan Tayyip’ine kadar hepsi dünya üzerinde baki kalacaklarını düşünüyorlar. Sözde dünyaya barış, demokrasi ve özgürlük getiriyorlar. Fakat ağızlarından çıkan her söz bomba, savaş ve cinayetten öteye gitmiyor.
Yalanlarınızı, nutuklarınızı ve yüzünüzü görmekten bıktık artık. Uyguladığınız sömürü politikasına karşı yetti artık diyoruz. Rize’den Mersin’e, Kars’tan Tekirdağ’a dek yükselteceğimiz bu ses ile sömürü düzenine son vereceğiz.
Dayanışma Ziyareti ve Basın Açıklaması
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
- Ümitsizlik Fareleri Öldürür, Peki Ya İnsanları?
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...