Buradasınız
UİD-DER’den Açıklama: Basına ve Kamuoyuna
İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) olarak aylardır “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” sloganıyla bir kampanya yürütüyoruz. Kampanya boyunca ulaştığımız işçilerin protestosunu ve işçi ölümlerinin durdurulması için verdikleri 100 bini aşkın imzayı; 21 Kasımda emekten yana milletvekilleriyle birlikte Meclis’te gerçekleştireceğimiz bir basın açıklamasıyla TBMM’ye sunacağız. Ardından kampanyamızın sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmak üzere 15 Aralık Pazar günü İstanbul’da Petrol-İş Genel Merkezi salonunda bir etkinlik düzenleyeceğiz. Bu etkinliğe HDP ve BDP milletvekilleri, sendika başkanları ve yöneticileri, iş kazası geçirmiş işçiler ve iş kazalarında yakınlarını kaybeden aileler katılacaklar.
Derneğimizin amacı, her ay ortalama 100 işçinin öldüğü ve daha fazlasının sakatlandığı iş kazalarına karşı duyarlılığı artırmaktır. Bugün iş kazaları işçilerin en can yakıcı sorunlarının başında gelmektedir. Gerekli önlemler alınmayarak işçiler göz göre göre ölüme gönderiliyorlar. Bu nedenle, iş kazaları aslında bir cinayettir. Bu cinayetlerin sorumluları, kârlarını artırmak için işçilerin canını umursamayan işverenler ve gerekli denetimleri yapmayan devlettir! İş kazalarının %98’inin önlenebileceğini söyleyen bizzat Çalışma Bakanı Faruk Çelik’tir. Ancak AKP hükümeti, gerekli denetimleri yapmadığından dolayı iş kazaları sürmektedir. Türkiye’nin geliştiğini ve ilerlediğini söyleyen AKP hükümeti ve patronlar, aynı Türkiye’nin iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada olduğunu unutuyorlar.
Son 10 yılda ekonominin büyümesine paralel olarak iş kazaları ve işçi ölümleri artmıştır.
10 yılda 11 bini aşkın yakın işçi yaşamını kaybetmiştir.
Yalnızca 2013’ün ilk 10 ayında 1017 işçi sermayenin kâr hırsının kurbanı olmuştur.
İşçiler, evlatlarını, eşlerini ve babalarını kaybetmiş acılı emekçiler, sonuçları itibariyle savaştan farklı olmayan iş kazalarının artık durdurulmasını talep ediyorlar.
Bu kampanyayı başlatırken amacımız şuydu:
İş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda duyarlılığı arttırmak,
İş kazalarının ve meslek hastalıklarının resmi rakamların çok üzerinde olduğu gerçeğini göstermek,
İş kazalarının kader olmadığı ve gerekli önlemler alındığında önlenebileceği gerçeğinden hareketle işçilerin bu talepler etrafında örgütlenmesini sağlamak,
Patronları önlem almaya zorlamak ve gerekli denetimleri yapmak üzere sorumluları harekete geçmeye zorlamak,
İşçilerin tepkilerini ve taleplerini Meclis’in ve hükümetin gündemine taşımak!
Kampanyamızı Türkiye’nin dört bir yanında, işçilerin yoğun olarak yaşadığı ve çalıştığı bölgelerde yürüttük. Organize sanayi sitelerine, fabrikalara, limanlara, tersanelere, hastanelere kısacası binlerce işyerine ulaştık. İşçi semtlerine ve şehir merkezlerine stantlar kurduk. 500 binin üzerinde insana ulaştık ve iş cinayetlerine sessiz kalmama çağrısında bulunduk, kampanyamızın taleplerini anlattık.
Kampanyamız boyunca tüm imza veren işçiler şu temel ortak hususları ifade ettiler:
İş saatleri çok uzun ve çalışma temposu çok yorucudur.
En temel iş güvenliği önlemleri bile alınmamaktadır.
Makinelerin bakımı yapılmadan ya da iş ortamında gerekli donanım sağlanmadan çalışmaya zorlanıyoruz.
Makineleri hızlandırmak ve üretimi artırmak amacıyla makinelerin sensörlerinin sökülmesi iş kazalarının en büyük sebeplerinden biridir.
İş kazalarına karşı gerekli eğitimler verilmemektedir. Kâğıt üzerinde verildi gösterilen eğitimlerle formaliteler yerine getirilmektedir.
İş kazası işverenler tarafından küçümsenmekte, işçiler suçlanmakta ve dile getirilen taleplere kulak tıkanmaktadır.
İşverenler, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemektedirler.
İş kazası geçiren işçiler Sosyal Güvenlik Kurumu’na bağlı kamu hastanelerine değil, özel hastanelere götürülmektedir. İşverenlerin isteği üzerine bu özel hastaneler iş kazası geçiren işçi hakkında rapor tutmamaktadır. Rapor tutulmasını isteyen işçi, işten atılmakla tehdit edilmekte ve böylece gerçeklerin üzeri örtülmektedir.
İşçilerin yoğun destek verdiği en temel taleplerimiz şunlardır:
İş sağlığı ve güvenliği kurulları tüm işyerlerinde kurulsun ve işçilerin yönetimine verilsin, bu kuruldaki işçi temsilcilerinin işten atılması yasaklansın!
İşyeri hekimlerinin ve iş güvenliği uzmanlarının ücretleri, sendikaların ve meslek örgütlerinin denetimindeki bir devlet fonundan karşılansın!
Gerekli önlemleri almayan, denetimleri engelleyen patronlara ağır para ve hapis cezaları getirilsin!
İşçilere, gerekli önlemler alınmadığı takdirde topluca üretimi durdurma hakkı tanınsın!
Ağır ve tehlikeli işlerde gece vardiyaları yasaklansın!
Ücretler yükseltilsin, iş saatleri düşürülsün!
Bu talepler işçilerden yoğun destek aldı ve 100 bini aşkın imza topladık. İşçilerin sorunlarının çözümü yolunda mücadelemizi büyüteceğimizi, haklarımızın ve imzalarımızın takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz. Tüm kamuoyunu, meslek hastalıklarının, iş kazalarının ve iş cinayetlerinin önlenmesi için duyarlı olmaya davet ediyoruz.
İşçi Ölümlerine Sessiz Kalmayalım!
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER)
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...