Buradasınız
Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
İsrail tüm dünyanın gözleri önünde Gazze’de kanlı bir savaş ve Filistin halkına yönelik soykırım yürütüyor. Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler savaşa karşı meydanlara çıkarken, Gazze’de savaşın derhal durdurulmasını isterken İsrailli egemenler ve onları destekleyen emperyalist güçler, çocuk kadın demeden kanlı katliama devam ediyorlar. Üstelik savaş Gazze ile sınırlı değildir. Gazze, emperyalist güçler olan ABD, Çin ve Rusya’nın, bölgedeki rakip güçler olan İran ve İsrail’in kozlarını paylaştıkları bir alandır.
Emperyalistler kapışıyor, Filistin halkı katlediliyor
ABD ve Batılı emperyalistler İsrail’i açıkça destekliyor. İran, İsrail’in etkisini sınırlamak için Gazze’de Hamas’ı, Lübnan’da Hizbullah’ı, Yemen’de Husileri destekliyor. Çin ve Rusya, Ortadoğu’da daha etkili olabilmek için İran üzerinden gerilimi körüklüyor. Savaşın çalı yangını gibi Lübnan’a yayılacağı, Suriye ve Yemen’i daha da kızıştıracağı tahmin ediliyor. Nitekim bu savaşın etkisiyle Lübnan’dan Suriye’ye, İran’dan Yemen’e silahlar patlıyor. Suikastlar, bombalı saldırılar, ticaret gemilerine saldırılar, silah sevkiyatları, tehditler artıyor. Durum buyken savaşın Gazze ile sınırlı kalmadığı, emperyalistlerin küresel savaşının bir parçası olduğu açık değil midir? En büyük emperyalist güçlerin henüz kendi topraklarında doğrudan doğruya karşı karşıya gelmemiş olması sürüp gitmekte olanın küresel bir savaş olduğu gerçeğini değiştirmez. Ortadoğu’da büyüyen yangın, Ukrayna’yı yakıp yıkan savaş, Afrika’daki çatışma ve darbeler, Asya-Pasifik bölgesinde tırmandırılan gerilim, ABD-Çin arasındaki ticaret savaşları, siyasal ve diplomatik krizler, nükleer silah kullanma tehditleri… Emperyalist güçlerin dünyayı yeniden paylaşmak için yürüttükleri bu savaş çok açık ki Üçüncü Dünya Savaşının ta kendisidir. Savaş büyürken dünyanın tüm işçi ve emekçileri için tehlike de büyümektedir.
Birinci Dünya Savaşında 20 milyon, İkinci Dünya Savaşında 70 milyon insan can verdi. Bugün de emperyalist kutuplaşmanın tarafı olan ülkeler yürüttükleri güç savaşında öne geçmek için milyonlarca insanın ölmesine aldırmıyorlar. Dünyayı tanıyamadan ölümle tanışan çocukları, yavruları gözleri önünde katledilen anneleri, bombaların enkazının altında kalan binlerce insanı, yerinden sürülen milyonları, acı çeken halkları umursamıyorlar. Gazze’yi ve dünyanın pek çok bölgesini yangın yerine, yeryüzünü de cehenneme çevirirken en ufak bir vicdan azabı duymuyorlar.
“İsrail katliamı durdurmalıdır” diyen kapitalist devletler de İsrail’e karşı caydırıcı bir yaptırımı göze alamıyorlar. Katliamı durdurmak için tek bir gerçek ve samimi adım atmıyorlar. Türkiye de dâhil olmak üzere Müslüman devletler İsrail limanlarına petrol, doğalgaz, çelik, askeri malzeme, su ve gıda yüklü gemiler göndermeye devam ediyorlar. Filistinliler katledilirken bu ülkelerin kapitalistleri sermayelerini büyütmeye devam ediyorlar. Emekçileri kahve, kola, deterjan boykotuyla oyalarken sürüp giden savaştan nemalanıyor, utanmadan “siyaset başka ticaret başka” diyorlar.
Savaşı kim durdurabilir?
Filistin halkının acılarıyla yüreği dağlananlar sadece ve sadece işçi ve emekçilerdir. Dünyanın dört bir yanında işçilerin, emekçilerin katılımıyla düzenlenen eylemler, grevler, sendikalı işçilerin İsrail’e silah üreten fabrikalara blokaj uygulaması Filistin’e gerçek barış ve özgürlüğün ancak ve ancak işçilerin mücadelesiyle geleceğini gösteriyor. Filistin halkının tek dostu İsrail’den ABD’ye, Filipinler’den İngiltere’ye “savaşa hayır” diyen işçi ve emekçilerdir. Gazzeli çocukları bombalardan kurtaracak olan şey emekçilerin bu haykırışının tüm dünyada güçlenmesidir.
Farklı ülkelerden işçi ve emekçiler aynı amaç etrafında birleştiğinde emperyalistleri durduracak bir güç ortaya çıkabilir. Başta İsrail ve Filistinli emekçiler olmak üzere dünya işçi ve emekçilerinin kardeşlik bağları yeniden kurulduğunda savaş yangını sönebilir. İşçiler örgütlenip grevlerle silah üretmeyi, sevk etmeyi reddettiğinde, Filistin halkına dayanışma elini uzattığında akan kan durabilir. O halde vicdanıyla, yüreğiyle ve mücadelesiyle bu savaşa karşı durmak isteyenler olarak birleşmenin, örgütlenmenin yolları üzerine düşünmeli, tezgâh başında, grev meydanlarında, alanlarda, sendikalarımızda, mücadele örgütlerimizde bir araya gelmeliyiz.
Bizler tüm kalbiyle, aklıyla ve vicdanıyla savaşı ve katliamı lanetleyen, engellemeye çalışan işçi ve emekçileriz. Mide bulandırıcı bir ikiyüzlülükle sivillerin hayatını önemsediklerini iddia eden ama emperyalist çıkar hesapları yaparak katliamı onaylayan egemenlerle, İsrail’e karşıymış gibi görünüp bol kazançlı ticareti sürdürenlerle aynı safta olamayız. Kendi saflarımızı, işçi sınıfının örgütlü saflarını güçlendirmek zorundayız. Gerçek barış ve özgürlüğün önündeki en büyük engel olan kapitalist zulüm düzenini yıkmak için işçi sınıfının mücadele saflarında birleşelim.
Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
- Geleceğini Arayan Gençlik: Yarınlar İçin Mücadele Edelim!
- Sömürüye, Baskı ve Zorbalığa Karşı Gücümüzü Birleştirelim!
- Eti Krom Patronunun Tutumu Ne Anlatıyor?
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- TÜİK’in Kayıp Sepeti
- Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması
- Çorlu Tren Katliamının 6. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İsrail’in Gazze Katliamı Dokuzuncu Ayında Protesto Edildi
- Göçmenlere Yönelik Irkçı Saldırılar Protesto Edildi
- Sivas Katliamı’nın 31. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İstanbul’da “Kayyuma Geçit Vermeyeceğiz” Mitingi
- Sendikalardan Asgari Ücrete Zam Talebiyle Eylem
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- İsrail Katliamı, Emperyalistler İkiyüzlülüğü Sürdürüyor
- Samandağ’da “Rezerve Hayır!” Mitingi
- Emeklilerin Gözünü Kırıntılarla Boyayamazsınız!
- İsrail’le Ticaret ve Sermayenin Fıtratı
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
Son Eklenenler
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...
- Trafikte, toplu taşımada, market alışverişinde, hastane kuyruğunda, hatta yolda yürürken bile birbiriyle tartışan veya kavga eden insanlara şahit oluyoruz. Hatta bizler de kimi zaman bu tartışmaların bir parçası oluyoruz. Peki bu gerginlik nedensiz...
- Yaz aylarında havaların bir anda ısınmasıyla birlikte işyerleri adeta fırın gibi oldu. Gün içerisinde işçilerin sırtındaki ter birkaç kez kuruyor. İşte bu koşullarda her şeye rağmen Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri biz işçiler için bir can simidi...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. On bir kenti etkileyen depremlerde enkaz altında kalan on binlerce insanın ve yakınlarının feryatları günlerce dinmedi. Enkazdan sağ kurtarılabilecek binlerce insan, arama kurtarma çalışmalarının...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda greve çıkmışlardı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de...
- Srebrenitsa’da, 1995 Temmuzunda, 8 bini aşkın Boşnak, Sırp egemenleri tarafından katledildi. Geçmişten günümüze emperyalistlerin kışkırttığı tüm savaşlara baktığımızda ölenlerin, acı çekenlerin, yasa boğulanların emekçiler olduğunu, savaştan siyasi...
Düşün
Okyanusları, denizleri, dereleri, nehirleri
Düşle
Parmaklıkların ötesindeki sonsuz dünyayı
Düşün
...- 43 gündür direnen Sumitomo işçilerinin grevi kazanımla sonuçlandı. Adana’da PTT bünyesinde çalışan taşeron işçiler iş baskısı ve kötü çalışma koşullarına karşı 9 Temmuzda iş bıraktı. İşçilerin eylemi ikinci gününde kazanımla sona erdi. Manisa’da...
- TÜİK Haziran 2022 itibariyle enflasyon sepetine hangi ürünleri koyduğunu ve bu ürünlerin fiyatını ne olarak kabul ettiğini açıklamayı bıraktı. İki yıldır TÜİK’in açıkladığı enflasyonu neye göre hesapladığını bilmiyoruz. Yani sepet iki yıldır kayıp!...