Buradasınız
15 Dakikada Kıyafete Altı Bin Lirayı Kim Harcar?
Ümraniye’den bir işçi

İşyerimdeki işçi arkadaşıma “15 dakikada kıyafet için 5462 lira harcar mısın?” diye kısa bir soru sordum. Arkadaşım güldü, “Alay mı ediyorsun?” dedi. Sonra da “5462 lirayı bulsam burada ne işim var. O kadar parayı kıyafete verecek kadar deli miyim? Aldığım maaş 600 lira. Kim verir ki kıyafete bu kadar parayı?” diye devam etti. Ben de ona bu parayı gözünü kırpmadan, hiç düşünmeden harcayanlar var dedim ve izlediğim haberi anlatmaya başladım.
Kasım ayının sonunda, Bayrampaşa’da bir alışveriş merkezinde, “dünyaca ünlü” Fransız modacı Lanvin’in kıyafetleri satışa sunulmuş. İzdiham yok, çünkü sırada bekleyenler “moda tutkunları”, yani sosyete camiasının ünlü isimleri. Kapılar açılmış ve içeri girenler 15 dakikada sanki çıldırmış gibi, o reyondan bu reyona geçerek ne bulurlarsa toplamışlar. Olur mu olmaz mı, gerekli mi gereksiz mi diye hiç düşünmeden oradan oraya koşanların yaptıkları, alışveriş çılgınlığından öte bir şey değil. Muhabirlerin kendisine sorduğu soruyu bir gösteriş tutkunu gülerek şöyle cevaplıyordu: “İhtiyacım yok ama yine de alıyorum!” Alışveriş yapanların yanında en az üç işçi de kıyafetleri taşımak için görevlendirilmiş. Bu alışveriş çılgınlarının birinin 15 dakikada ödediği para ise “sadece” 5462 TL! Yani asgari ücret alan bir işçinin bir yıllık toplam gelirine yakın ya da bir başka hesapla asgari ücretli 10 işçinin bir aylık geliri kadar bir para! Haberi anlattığım arkadaşımın gözleri açık kaldı, bana bir kez daha hayretle baktı.
Sonra arkadaşımla beraber şunları konuştuk: Biz işçiler aldığımız bir kıyafeti en az iki yıl giyiyoruz. Bir giysiyi almadan önce “ihtiyacım var mı” diye düşünüyoruz. Bazen bir kıyafetimizden bir tane varsa ikincisi lüzumsuz deyip başka bir ihtiyacımıza yöneliyoruz. Aldığımız asgari ücret zaten fazla kıyafet almamıza yetmiyor. Faturalardan, ev kirasından, yememizden, içmemizden para artarsa kıyafet alabiliyoruz. Ama patronlar sınıfının moda düşkünü kadınlarının böyle bir dertleri yok. Onlar biz işçilerin bir senelik ücretini 15 dakikada kendi lüks ihtiyaçları için harcıyorlar. Biz işçilerin sırtından kazandıklarıyla zevk ve sefa içinde yaşıyorlar. Bu adil değil. Patronlar sınıfı olduğu sürece de biz işçilere adil olan hiçbir şey verilmeyecek. Adil, eşit, kimsenin sömürülmediği bir dünyada yaşamak için mücadele etmekten başka bir seçeneğimiz yok!
İşçiler Kime Güvenir, Kime Güvenmez?
Genç Yaşta Derimizi Yüzüyorlar
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...