Buradasınız
1988’den 2013’e Darphane Grevi
Pendik’ten emekli bir deri işçisi
1988’den bu yana geçen 25 senenin ardından Basın-İş Sendikası’nda örgütlü Darphane işçileri yine bir Temmuz sıcağında taleplerinin kabul edilmesi için greve çıktılar. Grevin 3. günü olan 11 Temmuzda eski Tekel binasının yanındaki Damga Matbaası önüne, grevci işçilerin grev çadırına destek ve dayanışma için gittim.
Daha önce grev ve direniş yaşamış, ardından sınıf dayanışmasını tüm cihanda örmek için mücadele eden Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi bir işçi olarak ziyaretimde, grev ve direnişlerde desteğin ve dayanışmanın, deneyimleri paylaşmanın önemi üzerine grevci işçilerle sohbet ettik. Grev, grev yerinin örgütlenmesi gelecekte yaşanacak grev ve direnişler açısından da çok önemlidir. Bu nedenle yaşadığım grev deneyimini kendileri ile paylaştım.
79 gün süren Tekel direnişini yaşamış işçilerden biri “Biz 79 gün süren Tekel direnişindeki anılarımızı birbirimize anlattığımızda bazen ağlıyoruz. Bazen de gülüyoruz. Mücadele içerisinde çok despot insanlarla karşılaşıp onlara karşı mücadele etmek zorunda kalacağız. Ben oruçlu ağzımla fabrikaya abdest almak için girmek istedim. Bıraktık içeri almalarını bir şişe su bile verdirmediler. Neymiş? ‘Yasak almayın demişler.’ Biz yıllardır bu kurumda çalışıyoruz. Çadırda gece nöbeti tuttuğumuzda karanlıkta kalıyoruz. İçeriden buraya elektrik veremezler mi? Vermesinler. Biz ihtiyacımız olan şeyleri dayanışma içerisinde çözeriz. Çadırı ve etrafımızı düzenli tutmamız lazım” diyerek yaşadıklarını anlattı.
Grevci işçiler grev yerinde yalnız değillerdi. 15 günlük bebekten, küçük yaştaki işçi çocuklarına, eşlerine, arkadaşlarına kadar birçok insan vardı. Küçük işçi çocukları başlarında sendikanın şapkası, grev çadırında ve “Bu İşyerinde Grev Var” pankartının önünde fotoğraf çektiriyorlardı. Bu küçük işçi çocuklarının anne-babalarının çalıştığı fabrikada, işçilerin talepleri kabul edilmediği için 9 Temmuz 2013’te greve çıkıldı. Aynı Darphane’de bundan 25 sene evvel yani 1988 yılında çalışan işçiler greve çıkmışlardı. Bugünün greve çıkan Darphane işçilerinin çok büyük bölümü o tarihte annesi babası işçi olan birer çocuktular. O günün işçi çocukları bugün birer işçi olmuş ve greve çıkmış, grev çadırındalar.
Vedalaşmak için kalkacağım sırada grevci işçilerden biri kırmızı kapaklı büyük ve kalın bir defter getirdi. “Grevimiz için düşüncelerini yazmak istemez misin?” diye sordu. Defteri aldım. Defterin üzerindeki tarih 23.06.1988’i gösteriyor. Yaşı 32 olan bir işçi “ben o zaman 7 yaşındaymışım” diyerek deftere baktı. Defterde, Basın-İş Sendikası Darphane’de greve çıktığında destek ve dayanışma için gelen işçilerin, işçi örgütlerinin ve işçi sınıfının mücadelesinin gerçekten yanında olan dostlarının yazdıkları vardı. Defterin boş sayfalarına ise şimdiki grev için duygu ve düşünceler yazılmıştı.
Ben de UİD-DER’li bir işçi olarak Darphane işçilerinin grevinin başarıya ulaşması ve bir deneyim bırakması için düşüncelerimi yazdım. “Merhaba grevci Darphane ve Damga Matbaası işçisi kardeşler. Bugün grevinizin 3. günü. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği üyesi bir işçi olarak bu haklı ve meşru mücadelenizi en içten duygularımla destekliyor ve verdiğiniz mücadelede yanınızda olacağımızı belirtiyorum. Sevgili işçi kardeşler, işçi sınıfının mücadele tarihi içerisinde öne çıkmış çok önemli bir söz var: GREV İŞÇİ SINIFININ OKULUDUR. Greve çıkan her işçi bu grev okulunda çok önemli bir değişimle karşılaşır. Kimlerin gerçek dost, kimlerin sahtekâr olduğu yaşayarak öğrenilir. Sizlerin de çıktığınız bu grev sürecinde öğreneceğiniz çok şey olacaktır. Grev yerinin bayram yeri olması ve tıpkı hayatın her alanında olduğu gibi işçi disiplini içerisinde olması için bir işbölümü temelinde davranmanız esastır. Grevinizin sonunda, sizden sonra grev ve direniş yaşayacak işçilere olumlu bir grev deneyimi bırakmanız dileğiyle… Başarılar.”
Nikbinlik
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Patronun Grev Kırıcılığına ve Jandarma Saldırısına Rağmen Lezita Grevi Sürüyor
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- Erciyas Çelik Boru İşçileri Grevde
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Dünya İşçilerinin Jones Ana’sı
- Kemal Türkler’in Mücadelesi ve Bugüne Mirası
- Kemal Türkler ve Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı
- MESS Grevlerinin 45. Yılında Metal İşçilerinin Mücadelesini Hatırlamak
- 30. Yıldönümünde Zonguldak Madencilerinin Uzun Yürüyüşü
- Tütüne Emek Veren Kadın İşçiler Anlatıyor
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Eylül 1976: İşçilerin DGM Direnişi
- Bir Devir ve Bir İşçi Lideri: Kemal Türkler
- İki Farklı Dönem, İki Sözleşme ve İki Bildiri
- Maden-İş MESS’in Oyunlarını Nasıl Boşa Çıkarttı?
- Kavel’den Bir Anı, Geçmişten Bir Miras
- Maden-İş’teki Gömleğin Sırrı Neydi?
- “Bölge’ye Gidince Annemle Barıştım”
- “Baba İşveren” İmajı İle Mücadele
- “Kadın İşçiler Zampik-İş’e Aldanmadı”
- Maden-İş Karşısında MESS’in İzlediği Yol
- Maden-İş İşçilerle Bağını Nasıl Geliştirip Güçlendirdi?
- 1908 Grevleri
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...