Buradasınız
Maden-İş İşçilerle Bağını Nasıl Geliştirip Güçlendirdi?
MESS ile toplu sözleşme görüşmeleri devam ediyor. Peki, geçmişte toplu sözleşme talepleri nasıl oluşturuluyordu? Hangi yol ve yöntemler izleniyordu? İşçi ile sendika arasında nasıl bir iletişim vardı? İşyeri temsilcileri bu süreçte nasıl bir katkı sağlıyorlardı? İşveren sendikasıyla kimi hususlarda uzlaşılamadığında sendika nasıl bir yol izliyordu? Bu ve buna benzer sorular kuşkusuz daha da arttırılabilir. Bu soruların cevabını bulmak için dönüp Maden-İş Sendikasının bize bıraktığı tarihsel derslere bakalım. Maden-İş Sendikasının mücadele tarihini anlatan “Derinden Gelen Kökler” adlı kitapta tüm bu soruların cevaplarına dair bilgiler, yaşanmış örneklerle bizlere aktarılıyor.
Toplu sözleşme komitelerinin oluşturulmasının hayati derecede önemli olduğu biliniyor. Üyelerin aktif olarak çalışmasıyla bunun sağlanabileceğine inanılıyordu. Böylece patron sendikaları karşısında daha diri bir güç oluşuyordu. Derinden Gelen Kökler’de bu konu ele alınırken şöyle deniliyor: “Bu iki husus bir bütündür ve bütünün parçaları olarak birbirlerini etkiler. Sendika içi demokrasinin genişlemesi işçileri toplu sözleşme savaşımına daha aktif olarak katar. Toplu sözleşme savaşımına daha yığınsal katılım, sendika içi demokrasinin sınırlarını daha da geliştirir.” Daha yığınsal katılımın oluşabilmesi için toplu sözleşme müzakere masası kuruluyordu. Çeşitli komite ve kurullar oluşturularak tezgâh başındaki işçiyle daha güçlü bir iletişim ağı yaratılıyordu. Baş temsilciler, temsilciler ve ünite temsilcilerinden oluşan yapıya “İşyeri Birim Komiteleri” ve “İşyeri Toplu Komiteleri” de ekleniyor böylece bağlar daha da kuvvetleniyordu.
“İşyeri Birim Komiteleri” mümkün olduğunca çok üyeyi kapsayacak şekilde oluşturuluyordu. Bin ve üzerinde işçinin çalıştığı işyerlerinde birden fazla “birim komitesi” oluşturuluyordu. Örneğin bir fabrikanın hemen hemen her bölümünde (montaj, presler, hazırlık bantları gibi…) bir komite olurdu. Seçim mekanizması çalıştırılarak bu komitelere yeni işçilerin girişi sağlanıyor, canlı bir yapıya dönüştürülüyordu. Bu birim komiteleri; toplu sözleşme talepleri oluşturulurken gerek grev öncesi hazırlıklar yapılması gerekse de grevlerin yürütülmesinde kılcal damar işlevi görüyordu.
“Bölge Toplu Sözleşme Kurulu”, “Bölge Toplu Sözleşme Komiteleri” ve “müzakere komisyonu” için üyeler seçimle belirlenirdi. Rutin olarak özellikle de grev, direniş gibi kararlardan önce her 20 işçi için seçilmiş olan ünite temsilcileri ve üyelerin katılımıyla “Genişletilmiş Temsilciler Meclisi” toplantıları düzenlenirdi. Ünite temsilcileri sıklıkla temsil ettikleri işçilerle görüşüyor ve bu görüşmeler sonucunda uzlaşılan genel çerçeve bir üst birimde ele alınıyordu. Örneğin işçilerin ne kadar kararlı olduğu, tam olarak ne bekledikleri bu toplantılarda kendini gösteriyordu. Ayrıca müzakerelerin seyrine dair işçiler temsilciler aracılığıyla tüm açıklığıyla bilgilendiriliyordu. Böylece işçiler işverenin nasıl bir yol izlediğini de görmüş oluyordu. Mesela, 1977 yılı başlarından itibaren MESS ile devam eden toplu sözleşme görüşmelerinde uyuşmazlıklar ortaya çıkıyor, MESS sudan sebeplerle sözleşme imzalanmasını engellemeye çalışıyordu. Sendikanın tekliflerine cevap dahi verilmiyordu. Görüşmelere katılan Maden-İş temsilcileri bu durumu işyerlerindeki sendika ve ünite temsilcilerine anlatıyor, MESS’in sabotajı teşhir ediliyordu.
Genel Merkez, tabandan gelen önerileri dikkate alarak hazırlanan taslakları ortak bir hedefe çeviriyordu. Bu taslaklar bütün kademelerde, örgütsel yapılarda gözden geçirilerek tartışılıyordu. Tabanın söz ve karar sahibi olması bu yolla sağlanıyordu. Tek yönlü bir ilişki değildi bu. Maden-İş Sendikası, dünya işçi sınıfının mücadele tarihinden çıkardığı dersleri aktararak, işçileri bu temelde örgütlemeye çalışıyordu. İşçilerin birliğini güçlendirmek ve mücadelenin başarıya ulaşmasını sağlamak için her türlü yapay ayrım bir kenara itiliyordu. Önemli olan dil, din ve ırk değil sınıf kimliğiydi! Böylece sınıf bilinci güçlenmiş oluyordu, işçilerin birliği de pekişiyordu. Geçmişteki deneyimler yol göstermeye devam ediyor. Dün nasıl tüm yapay ayrımlar aşılarak, başarı elde edilmişse bugün de bu başarının elde edilmesi gayet mümkündür.
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Bu Pahalılıkta Davut Abi’yi Neden Misafir Ediyoruz?
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
- Birleşik Metal-İş Üyesi İşçiler MESS Dayatmalarına Direniyor
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- Netaş Grevi İlham Vermeye Devam Ediyor
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Dünya İşçilerinin Jones Ana’sı
- Kemal Türkler’in Mücadelesi ve Bugüne Mirası
- Kemal Türkler ve Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı
- MESS Grevlerinin 45. Yılında Metal İşçilerinin Mücadelesini Hatırlamak
- 30. Yıldönümünde Zonguldak Madencilerinin Uzun Yürüyüşü
- Tütüne Emek Veren Kadın İşçiler Anlatıyor
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Eylül 1976: İşçilerin DGM Direnişi
- Bir Devir ve Bir İşçi Lideri: Kemal Türkler
- İki Farklı Dönem, İki Sözleşme ve İki Bildiri
- Maden-İş MESS’in Oyunlarını Nasıl Boşa Çıkarttı?
- Kavel’den Bir Anı, Geçmişten Bir Miras
- Maden-İş’teki Gömleğin Sırrı Neydi?
- “Bölge’ye Gidince Annemle Barıştım”
- “Baba İşveren” İmajı İle Mücadele
- “Kadın İşçiler Zampik-İş’e Aldanmadı”
- Maden-İş Karşısında MESS’in İzlediği Yol
- Maden-İş İşçilerle Bağını Nasıl Geliştirip Güçlendirdi?
Son Eklenenler
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...