Buradasınız
19. Vicdan ve Adalet Nöbeti Gezi Parkı’nda Tutuldu

Çabuk, “Bizim gibi seslerini duyurmaya çalışanlara ve ‘adalet arayanlara’ bu meydanların hep açık olmasının kıymetini bilerek; Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdiğimiz nöbetimizi GEZİ PARKI’nda yapıyoruz” dedi.
Çabuk, açıklamanın devamında, tarımda hasat mevsiminin başlamasıyla trafik kazaları şeklinde gerçekleşen toplu iş cinayetleri haberlerinin gelmeye başladığına dikkat çekti. Süren davalarla ilgili bilgi veren Çabuk, Ocak ayında Kozlu madenlerinde gerçekleşen ve 8 işçinin canını
alan iş cinayetinin bilirkişi raporunun tamamlandığını ve dava açılma sürecine gelindiğini dile getirdi. Ostim-İvedik patlamalarına ait bilirkişi raporunun tamamlandığını, idarelerin ve işverenlerin sorumluluğuna ait objektif değerlendirmeler içermediği için rapora itiraz edildiğini açıklayan Çabuk, silikozis hastalığına yakalanan bir işçinin işvereni için ‘ihmal sebebiyle ölüme sebebiyet vermekten’ dava açıldığı bilgisini verdi.Çabuk, devam eden davaların duruşmalarına dair de açıklamalarda bulundu: Van Bayram Otel duruşması 4 Haziranda, Esenyurt ve Davutpaşa duruşmaları 14 Haziranda, BEDAŞ işçisi Erkan Keleş’in duruşması 25 Haziranda gerçekleşecek.
Açıklama şu sözlerle son erdi: “Vicdan sahibi, adalet duygusunu yitirmemiş herkes bu vahşeti anlayarak davranmalı diyoruz. Biz de iş cinayetlerine dur diyebilmek için Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne başladık, sürdürüyoruz. Ve biz en çok canı yananlar, geride kalanlar için, başka canlar yanmasın diye, her ayın ilk Pazar günü saat 13.00’te Galatasaray Meydanı’nda Vicdan/Adalet Nöbetimize devam edeceğiz.”
Açıklamanın ardından “İş Cinayetleri Almanağı 2012” adlı kitap tanıtıldı. 2012 yılı boyunca gerçekleşen iş cinayetlerine dair basında çıkan haberlerin derlendiği kitapta hayatını kaybeden işçiler için adalet mücadelesi sürecinde nasıl yol alındığı anlatılıyor. Adalet arayan işçi ailelerinin her ay gerçekleştirdikleri Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne de yer verilen kitabın önümüzdeki yıllarda çok daha ince olması veya hiç olmaması temenni edildi. 19. Vicdan ve Adalet Nöbeti Gezi Parkı direnişçileriyle birlikte atılan “İş Kazası Değil Cinayet” sloganıyla sona erdi.Grevci THY İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...